Amerikan edebiyatının başyapıtlarından ‘Bülbülü Öldürmek‘ romanının yazarı Harper Lee’nin, ölümünden sonra ortaya çıkan sekiz öyküsü bugün (21 Ekim) ‘The Land of Sweet Forever’ adlı kitapta yayınlanacak.
2016’da 89 yaşında ölen efsanevi yazar Harper Lee’nin edebiyat yolculuğu uzun yıllarca tek bir eserle özetlendi: Pulitzer Ödüllü ‘Bülbülü Öldürmek’ romanı.
Lee bundan başka büyük bir eser kaleme almamıştı.
Ölümünden kısa süre önce ‘devam romanı’ diye nitelenen ‘Go Set a Watchman’ (Tespih Ağacının Gölgesinde) yayınlanmıştı. Fakat bu daha sonra ‘Bülbülü Öldürmek’in bir taslağı olarak değerlendirildi.
Ölümünden sonra Lee’nin New York’taki evinde 1950’lerde yazdığı sekiz kısa öykü bulundu.
BBC’ye yazarın yeğeni Edwin Lee Conner, metinleri ‘‘Henüz ustalığa giden yolda yazılmış, ama o dehanın parıltısı var’’ diye anlattı.
Yıllarca yalnızca tek bir romanla tanınan yazarın bu metinleri, kendine özgü anlatımını ve sesini nasıl geliştirdiğini ortaya koyuyor.
Söz konusu metinler ilk kez bugün (21 Ekim) ‘The Land of Sweet Forever’ adlı kitapta yayınlanacak. Kitapta Lee’nin biyografi yazarı Casey Cep’in önsözü de yer alıyor.
Eleştirmenler, koleksiyonun Amerikan Güneyi’nin geçmişine de ışık tuttuğunu söylüyor.
‘Bir yazarın sesini aradığı dönemin izlerini taşıyor’
Hukuk fakültesinden mezun olmasına bir dönem kala okulu bırakan Lee, yazar olma hayaliyle New York’a taşınmıştı. İşte bugün ortaya çıkan öyküleri o dönemde kaleme aldı.
Kimi ‘Bülbülü Öldürmek’te olgunlaşacak fikirlerin ilk izlerini taşıyor, kimi büyük şehirde hayata tutunmaya çalışan genç bir yazarın yaşamından kesitler sunuyor.
Yani ‘The Land of Sweet Forever’ yalnızca kayıp metinleri değil, Lee’nin New York’ta başlayan yazarlık serüvenini de gün yüzüne çıkarıyor.
Casey Cep The Guardian gazetesindeki ‘‘Bu metinler bir yazarın sesini aradığı dönemin izlerini taşıyor’’ dedi.