Türkiye’nin gurur günü
29 Ekim 2025

Türkiye Cumhuriyeti’nin belki 100 yıllık hayali dün gerçek oldu; tasarımı ve konsepti tamamen Türkiye’ye ait olan ilk ana muharebe tankı olan Altay seri üretimden çıktı ve dün düzenlenen törenle Türk Silahlı Kuvvetleri envanterin girdi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Dün TSK envanterine giren Altay tankı on yıllar süren bir çalışmanın ürünü. Önce Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yürütülen hayal kurma ve tasarlama aşamalarının ardından Türkiye 2007 yılında Altay tankının araştırma-geliştirme ve prototip üretimi için ilk kez ihaleye çıktı.

Bu ihaleyi kazanan Koç Holding’e ait Otokar şirketi uzun uğraşların sonunda iki adet prototipi üretti.

Bu üretim sırasında Türkiye türlü çeşitli engellerle karşılaştı ve her engel, tankın üretiminde daha fazla milli olmayı gerektirdi. Örneğin başlangıç aşamasında tankın ana zırhının Almanya’dan alınması düşünülüyordu, Almanya bunu satmadı. Bunun üzerine zırh geliştirme işi milli imkanlarla yapıldı.

Benzer şekilde tankın motoru için Almanya’dan hayır cevabı alınınca Güney Kore’ye yönelindi. Burada Rotem firmasının güç grubu ve ana tasarım konseptinden yararlanıldı. Ama sonunda Rotem de motor için teknoloji transferini kabul etmeyince yol üzerinde yerli motor geliştirme çalışmalarına başlandı.

Şimdi dün teslim edilen tanklar ve ilk parti üretilecek olan Altay’lar Kore’den ithal edilen motorları taşıyacak ama 2026’dan itibaren Türkiye’de geliştirilen BATU isimli motor tankların üretiminde kullanılmaya başlanacak.

Tankın üretim aşamalarında neredeyse her kritik parça ve bileşen için böyle engeller çıktığı için üretim planlaması da sürekli gecikti. Aslında Altay için seri üretim ihalesi 2015’te yapıldı ve bu ihaleyi BMC şirketi kazandı.

Ancak BMC’nin aslında sermayesi ve alt yapısı bu işe çok uygun değildi. Bunun üzerine BMC’ye kısmen Katar sermayesi ortak oldu. Bu ortaklık da sorunları çözmeyince BMC’nin Türkiye’deki sahibi değişti, Ethem Sancak hisselerini Türkiye’nin en büyük çelik üreticisi Tosyalı Holding’e devretti. Ancak kuvvetli bir sermayesi bulunan Tosyalı’nın bu işi devralmasıyla Altay için çalışmalar gerçekten hızlandı ve dünkü noktaya gelinebildi.

Yoksa geçmişte birkaç kez seri üretim için tarih verilmiş ama hr seferinde bu tarihler ertelenmişti. Tank aslında Cumhuriyet’in 100. yılına, 2023’e yetiştirilmek isteniyordu.

Ama bugün ayda 8 adet Altay tankı üreten bir seri üretim hattı çalışıyor. 

Altay, adını Kurtuluş Savaşı’nda 5. Süvari Kolordusuna komuta eden Fahrettin Altay’dan alıyor.

Erdoğan’ın konuşması

İlk Altay tanklarının TSK’ya teslimi için dün Ankara’da Altay fabrikasında yapılan törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip erdoğan bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

-Türk Savunma Sanayisi adına büyük bir heyecanı ve gururu hep birlikte yaşıyoruz. Mühendis ve teknisyenlerimize duyduğumuz güvenin boşa olmadığını gerek bu tesis gerekse Altay tankı ile bir kez daha görüyoruz. Sektördeki tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

-Savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Yeni tesis açılışlarımızı yapıyoruz, yerli ve milli araçlarımızı bünyemize katıyoruz.

-Çelik Kubbe’yi bundan iki ay önce bünyemize kazandırmıştık. Bugün de Ankara tank ve zırhlı araçlar tesisimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. 840 bin metrekarelik alana yayılan bu devasa tesiste 1500’ü aşkın nitelikli personelimiz görev yapacak.

-Kapsamlı bir teknoloji üssü daha savunma ekosistemimize entegre olacak.

-Her ay 8 adet Altay tankı ile 10 adet Altuğ imal edilecek.

-Diğer savunma ürünlerimizde olduğu gibi Altay tanklarında da özellikle kritik malzemelerde kimseye bağlı olmamaktır.

-Hedeflerimize giden yollarda önümüze çıkartılan engeller bizi sadece yavaşlatır ancak menzile varmamıza asla mani olamaz. Ya bir yol bulur, ya bir yol açar, önünde sonunda hedeflediğimiz yere ulaşırız.

-Gümrük vergilerinin teknolojik kırılmaları tetiklediği hassas bir dönemin içindeyiz. Şunu bir defa çok net görebiliyoruz. Yeni bir jeopolitik denklem kurulmakta. Uluslararası sistem yalnızca kabuk değil mecra da değiştirmektedir.

-Ciddi kırılmalar yaşanmaktadır. Ne uluslararası kurumlar ne de beynelmilel hukuk insanlara yeterli güvenceyi verebiliyor.

-Hakkınızı korumak için güçlü olmanız gereken bir dünyada yaşamamız gerekiyor.

-Günümüzde onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsanız her alanda güçlü ve caydırıcı olmak mecburiyetindesiniz. Dışa bağımlılığı azaltmak, ekonominizi güçlendirmek, kendi göbeğini kendiniz kesmek zorundasınız. Aksi taktirde kurtlar sofrasına dönüşen bu düzende kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz.

-İlk günden itibaren tedbirlerimizi aldık, dersimize çok iyi çalıştık. 23 yılda savunma sanayi ve diplomatik olarak attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik.

-Adil bir dünya için diplomatik, askeri, siyasi ve ticari tüm imkanlarımızı seferber ettik. Dostlarımızın yardımına koştuk. Türkiye’ye nerede ihtiyaç duyulduysa elimizden geleni yapmaya gayret ettik. Bununla birlikte kendi teknolojimizi de kendimiz üretmeye başladık. Son yıllarda büyük bir ivme yakaladık.

-Ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk? Hayır… Ama şu anda hamdolsun silahlarını üreten bir Türkiye var. Savunma sanayinde yüzde 20’yi bile üretemiyorduk ancak şimdi yüzde 80’i yakaladık. İnsansız hava aracı gibi bir imkanımız var mıydı? Yok. Ancak şimdi İHA’sını, SİHA’sını, Akıncısını üreten bir Türkiye var.

-Artık yalnızca takip eden değil, takip edilen bir devletiz. Modern silah sistemlerinden, kompleks koruma paketlerine kadar her hamlesi her ürünü merakla beklenen bir ülkeyiz. 3500’ü aşkın savunma sanayisi şirketimiz 100 binin üzerindeki nitelikli personelimiz huzur ve güvenliğe katkı veriyor. Dışa bağımlılık oranımız yüzde 80’in üzerindeydi, şimdi ise 20 bile değil.

-Savunma sanayisinde 1400’ün üzerinde projemiz var. İHA ve SİHA’da dünyanın en başarılı 3 ülke arasındayız. Dünyanın en büyük 11. savunma ihracatçısıyız. 2024’te dünya ihracat pazarında yüzde 65’le yerimizi aldık. 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik. Tam 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Bu rakamları daha da artırmak mümkün.

-Geçmişte ambargolara maruz kalmış bir ülke olarak kaybettiğimiz zamanı telafi etmeyi başardık.

-Yaparsa bu ülkenin evlatları yapar dedik ve yola koyulduk. Genç mühendislerimize bu ülkenin genç beyinlerine inandık ve onlara güvendik. Boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın diyenlere rağmen yaptık. Siz teknolojiden ne anlarsınız diyenlere rağmen bunları başardık.

-Kelimenin tam anlamıyla ‘kelle koltukta’ bir mücadele ile sadece 23 yılda gıptayla bakılan bir savunma ekosistemini inşa ettik. Savunma sanayisine yaptığımız bütün yatırımların gerçek değeri gelecek yıllarda daha iyi anlaşılacak.

-Biz ulaştığımız noktayı asla yeterli bulmuyoruz. Bu Altay tanklarını bugün burada görüyoruz. Bize göre yeterli değil. Biz çok daha ileri teknolojiyi yakalamak durumundayız. Bu Alman teknolojisiydi, onu çok daha ileri taşıdık. 3700 fiili atışla tüm aşamaları geçen Altay tanklarımızın ilkini bugün kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz.

-Yeni sistemlerle donatılan Altay tankımız en zorlu koşullara uygun olarak geliştirildi. Tüm testleri başarıyla tamamladı. Bu yıl başlattığımız teslimatı önümüzdeki yıllarda daha da artıracağız.

-Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz Batu Güç Grubu’yla da geliştireceğiz. Dost ve müttefik ülkelerin de büyük ilgisiyle Altay Türk savunma sanayisinin etki ve görünürlüğüne katkı sağlayacak.

-Altay’ın üretim ve geliştirme sürecinde edindiğimiz tecrübe ile yapay zekalı karar alma yetilerine kadar büyük bir deneyim kazandık. Gelecekte dünya sahnesine çıkartacağımız yeni ürünlerimizi bu tecrübeyle daha da geliştireceğiz.

Dünyada tank üreten az sayıda ülkeden biri

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, ALTAY Tankı’nın seri üretiminin yapılacağı tesise ilişkin, “Kazandığımız bu üretim kabiliyetiyle kendi ordumuzun ihtiyaçlarını hızlı şekilde karşılayabileceğiz.” dedi. 

Görgün ve BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, ALTAY Tankı Seri Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Tank Teslimat Töreni sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Haluk Görgün, teslim edilen tankların ötesinde Türkiye’nin çok önemli bir kabiliyet kazandığını ve dünyada sayılı üretim tesislerinden bir tanesinin devreye alındığını söyledi.

Görgün, Türkiye’nin kara araçlarında dünyada bilinen bir ülke haline geldiğini belirterek, “40’ın üzerindeki ülkeye 5 binin üzerinde çeşitli büyüklüklerdeki kara araçlarını ihraç eder konumundaydık. Bugün kazandığımız bu üretim kabiliyetiyle hem kendi ordumuzun ihtiyaçlarını hızlı şekilde karşılayabileceğiz hem de dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayacağız.” dedi.

ALTAY Tankı’nın Türkiye’nin teknoloji ekosistemini temsil eden entegre bir sistem olduğuna işaret eden Görgün, “Bugün teslim ettiğimiz ilk seri üretim ALTAY tankları, dünyada kendi klasmanında ana muharebe tankı olarak ilk sıralarda yer alan özelliklere sahip. Sadece gördüğünüz bir zırhlı kara aracının ötesinde, özellikle donanım ve yazılımlarıyla 90’ın üzerinde teknoloji sağlayıcı firma ile yürütülen koordineli bir çalışmanın ürünü. Bu tank için geliştirilen ağ destekli komuta kontrol yazılımı bile Türkiye’nin ve çok az ülkenin sahip olduğu bir yetenek.” diye konuştu.

Üretim sürecine ilişkin bilgi veren Görgün, ilk seri üretimin başarıyla tamamlandığını ve üretim kapasitesinin her geçen gün artırılacağını belirtti. Görgün, “İlk üretilen tanklar üzerinde yapılan testler neticesinde seri üretime yönelik nihai haller ortaya çıktı. Seri üretim kabiliyeti artırılarak yıllık 96 tank, 120 8×8, 6×6 araç üretme kabiliyeti var bu tesisin. İlk T1 tanklarında 85 tankta güç grubu Güney Kore’den temin edilecek. Sonrasında BMC Power’ın ürettiği BATU 1500 beygirlik motor ve onun transmisyonuyla birlikte T2 süreçleri başlayacak. İlk T1’leri uluslararası motorla, T2’leri ise yerli motorla teslim edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de üretiliyor olması çok önemli”BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, üretim sürecinin, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktayı gösterdiğini söyledi.

Türkiye’nin zırhlı kara araçları alanında teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Tosyalı, “Ülkemiz dünya ölçeğinin çok üzerinde, dünyada kendi tankını üretebilen 12 ülkeden birisi oldu. Hele ki ALTAY Tankı Seri Üretim Tesisi sahip olduğu kabiliyetler arasında teknolojik olarak dünyadaki en iyisi diyebiliriz. Az önce gösterisinde izlediğimiz mükemmel tankımız ortaya çıktı.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerli üretimin önemine işaret eden Tosyalı, şunları kaydetti:

“Bu sistemin Türkiye’de üretiliyor olması şöyle çok önemli, yaşayan bir sisteminiz var. Bir yanda sahadan gelen bütün bildirimlerle kendi sisteminizi devamlı güncelleyebiliyorsunuz. Daha önceden yurt dışından temin edilen bu tip sistemler yıllarca aynı kalırdı. Ama artık dünyada teknoloji çok hızlı dönüşüyor. Biz artık bu sistemin hem parçasıyız hem öncüsüyüz.”

ÇOK OKUNANLAR