120 yıl yaşamak mümkün mü? Dr. Ash Kapoor’a göre evet. Üstelik bunun için ne milyoner biyohacker’lar gibi servet harcamanız, ne de laboratuvarlara kapanmanız gerekiyor. Uzman isme göre uzun ömrün formülü, sandığınızdan çok daha basit ve bir o kadar da şaşırtıcı. 23 günde 17 kilo verdirdiği programla dikkat çeken Kapoor şimdi 100 yılı aşan yaşamın reçetesini açıklıyor.
Modern çağın en büyük saplantılarından biri hâline gelen uzun yaşam, sosyal medyada ve sağlık sektöründe giderek daha fazla ilgi görmeye başladı. Kimileri sonsuz gençlik vaat eden takviyelere yönelirken, kimileri biyolojik yaşını düşürmek için milyonlar harcıyor. Ancak , sanıldığı kadar karmaşık ya da pahalı değil. En azından Dr. Ash Kapoor’a göre…
59 yaşındaki doktor Ash Kapoor, insan ömrünün 120 yıla kadar ulaşabileceğini savunuyor. Bunun için ihtiyacımız olan şeyin de ne ultra modern laboratuvar cihazları ne de milyoner biyohacker protokolleri olduğunu vurguluyor. Kapoor’a göre asıl sır; bedeni dinlemek, ona zaman tanımak ve temel sağlık ilkelerine sadık kalmak.
Dr. Kapoor’un geliştirdiği protokol bu yıl dikkat çekici bir şekilde gündeme geldi. Araştırmacı gazeteci Donal MacIntyre, 23 gün boyunca Kapoor’un gözetimindeki uzun yaşam programına katıldı. Sonuçlar şaşırtıcıydı: sadece su, vitamin takviyeleri ve kontrollü geçiş diyetleriyle 17 kilo verdi. Tüm süreç medikal gözetim altında yürütüldü ve katı bir oruç planına dayanıyordu.
Kapoor, programın temelinde vücudu metabolik olarak sıfırlamak ve iltihap seviyesini düşürmek olduğunu söylüyor. Uygulanan metot, pahalı teknolojilere değil, bedenin kendini onarma gücüne güveniyor: “Konsept basit. Vücuda dinlenme, onarım ve detoks için fırsat veriyorsunuz. Fakat uygulama dikkatli yönetilmezse riskli olabilir.”
Uzun ömür uğruna milyonlar harcayan milyarderler arasında, 47 yaşındaki Bryan Johnson en dikkat çeken isimlerden biri. Oğlunun kanını kendisine enjekte eden Johnson, biyolojik yaşını geriye almak için yılda 2 milyon sterlinden fazla harcıyor. Dr. Kapoor bu yaklaşımları gerçeklikten uzak buluyor: “Bu tarz uygulamalar, dikkatleri asıl meselelerden uzaklaştırıyor. İnsanlar bedenlerinin temel ihtiyaçlarını unutur hale geliyor.”
Uzun ömür merkezli bazı klinikler, danışanlarını yüzlerce biyobelirteç testiyle yönlendiriyor. Ancak Kapoor’un yönettiği Levitas Clinic’te yaklaşım oldukça farklı. Ona göre en önemli biyobelirteç laboratuvar testlerinde değil, kişinin kendini nasıl hissettiğinde saklı. Dr. Ash Kapoor, “Bedenimize dair farkındalığımızı artırmalıyız. Yorgunsak, mutsuzsak, cildimiz tepki veriyorsa… Bunlar hastalık öncesi uyarılardır” dedi.
Kapoor’a göre çoğu sağlık sorununun altında kronik iltihap yer alıyor. Bu da stres, kötü beslenme, alkol, uyku eksikliği gibi yaşam tarzı faktörlerinden kaynaklanıyor. “İltihap, vücudun içsel alarm sistemidir. Fakat sürekli çalmaya başladığında; kalp hastalıkları, diyabet ve Alzheimer gibi pek çok kronik hastalığın kapısını aralar.”
Haftalık ve aylık rutinle gelen yenilenme
Dr. Ash Kapoor’un yaşam tarzında oruç, merkezi bir yer tutuyor. Her hafta pazar sabahından pazartesi akşamına kadar 36 saatlik su orucu uyguluyor. Ayrıca her ay, üç günlük bir detoks orucu da yapıyor. Bu süreçte sadece su ve belirli vitaminler alıyor. Kapoor, bu yöntemin vücutta biriken şeker, yağ ve protein artıklarının atılmasını sağladığını ve hücresel toksinleri temizlediğini belirtiyor.
Ancak önemli bir uyarıyı da ekliyor: “Bu herkes için uygun değil. Özellikle diyabet hastaları, yeme bozukluğu geçmişi olanlar ve hamileler bu tarz oruçlardan kaçınmalı.”
Dr. Ash Kapoor’un günlük takviye listesi ise oldukça seçici:
Chlorella & Spirulina: Ağır metallerin atılmasına yardımcı olan mikroalgler.
Glutatyon: Karaciğeri koruyan güçlü bir antioksidan.
Probiyotik ve prebiyotikler: Bağırsak florasını dengede tutmak için.
B12 ve D vitamini: Temel enerji ve bağışıklık desteği.>Gözden KaçmasınEgzersiz konusunda ise Kapoor’un tercihi az ama sürekli prensibine dayanıyor. Her gün toplamda 150 squat ve 150 şınav yapıyor, fakat bunu gün içine yayarak kısa seanslarla tamamlıyor: “Ben buna ‘egzersiz atıştırması’ diyorum. Asansör yerine merdiven kullanmak ya da bir şarkıya dans etmek bile bunun bir parçası olabilir.”
Dr. Kapoor, kaliteli uykuyu uzun ömür reçetesinin olmazsa olmazı olarak görüyor. Akşam 21.00-22.00 arasında uyumayı öneriyor. Mavi ışık yayan ekranlardan uzak durmak ve uyku hijyenine dikkat etmek, ona göre hayat kurtarıcı alışkanlıklar arasında.
Bunlara ek olarak nefes egzersizleri, topraklanma (barefoot grounding) ve sabah güneşiyle mitokondri aktivasyonu gibi teknikler de Kapoor’un günlük yaşamında yer alıyor: “Bunlar sadece moda akımlar değil. Bilimsel olarak hücre düzeyinde karşılığı olan uygulamalar.”
Tüm bu fiziksel alışkanlıkların yanı sıra, Kapoor’a göre anlamlı sosyal ilişkiler ve aidiyet hissi de uzun yaşamın en güçlü belirleyicileri arasında. Bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Gerçek sağlık, yalnızca bedende değil; ilişkilerimizde, ruh hâlimizde ve yaşama duyduğumuz anlamda gizlidir. Bunlar olmadan hiçbir sağlık rutini sürdürülebilir olmaz. Farkındayım çok kolay bir yol değil. Ama doğrudan, sade ve güçlü. Vücuda doğru koşulları sağladığınızda neler yapabildiğini görmeniz sizi şaşırtacak.”

