Bir dönem tatil kalabalıktı.

Yüksek sesli kahvaltılar, dolup taşan havuz başları, parlayan ışıklar.

Artık tatil, sessizlikle tanımlanıyor.

Çünkü insanlar dinlenmekten çok arınmak istiyor.

Konuşulmayan, paylaşılmayan, sadece hissedilen bir dinginliğin peşindeler.

Sessizlik otelleri artık sadece doğayla baş başa kalma alanı değil.

Zihinsel ve bedensel detoksun aynı anda yaşandığı, kimseyle konuşmak zorunda kalmadan var olunabilen özel alanlar.

Bedenin kadar zihnini de dinlendirebileceğin, kimsenin seni merak etmediği ama herkesin saygı gösterdiği bir mekân.

Bazı misafirler küçük bir operasyon sonrası dinlenmek için geliyor, kimisi yoğun iş temposundan, kimisi sadece gürültüden kaçmak için.

Burada kimse soru sormuyor, kimse tanımak istemiyor.

Sadece iyileşmeye izin veriliyor.

Bazı odalar tamamen özel, küçük verandası, bahçesi ya da havuzu sadece sana ait.

İstersen bahçende kahvaltı ediyor, istersen odana spa hizmeti alıyorsun.

Kimseyle sosyalleşmek zorunda değilsin ama istersen insan içine de karışabiliyorsun.

Her şey senin sınırına, isteğine, ruh haline göre şekilleniyor.

Bu otellerin çoğu artık tıbbi destek hizmetleri de sunuyor.

Vitamin serumları, IV terapiler, cilt yenileyici bakımlar, detoks menüler, hatta enerjiyi dengeleyen küçük wellness protokolleri.

İsteyen detoks yapıyor, isteyen gün batımında şampanyasını açıyor.

Menüde yeşil smoothie de var, suşi de.

Havyarını seven de var, sade çorbasını isteyen de.

Lüks artık gösterişle değil, özgürlükle ölçülüyor.

Sessizlik otelleri kadın ya da erkek fark etmeksizin, kendine alan açmak isteyen herkes için.

İş dünyasının yorgun zihinleri, sosyal hayatın kalabalığından bunalan ruhlar, görünmeden yenilenmek isteyen bedenler.

Kimi meditatif sessizliğe sığınıyor, kimi kitabını alıp verandasında oturuyor, kimi sadece denizin sesini dinliyor.

Denize girmek için değil, dalgaların kıyıya vuruşunu izlemek için orada bulunuyorsun.

Bir tür meditasyon bu, doğayla aynı frekansta nefes almak gibi.

Bazı oteller şehirden uzak, bazılarıysa şehre birkaç saat mesafede ama kimsenin bilmediği köşelerde.

Ne büyük tabelaları var ne de parlayan sosyal medya paylaşımları.

Onlar için reklam değil, sadakat önemli.

Cazibe merkezi haline getirilmek istenmiyorlar çünkü cazibeleri tam da sadeliğinde gizli.

Kapısından içeri girdiğinde artık kimse kim olduğunu sormuyor.

Burada unvanların, yaşın, görünüşün değil, sadece varlığın geçerli.

Bir hafta kalıyorsun.

Telefonu eline almadan, hiçbir mesajı yanıtlamadan, sadece var olarak.

Zihnin yavaşlıyor, kalbin düzenleniyor, aynaya bakarken yüzün değil halin değişiyor.

Çünkü iyileşmek bazen bir işlem değil, bir sessizlik meselesi.

Bu otellerin asıl büyüsü gizemlerinde.

Reklamları yok, abartılı tanıtımları yok.

Giden anlatmıyor, sadece yeniden dönüyor.

Çünkü bazı yerler anlatılmak için değil, yaşanmak için var.

Bir sabah orada uyanırsan fark ediyorsun.

Lüksün tanımı değişmiş.

Manzara değil huzur, kalabalık değil yalnızlık, parıltı değil denge.

Ve o an anlıyorsun.

Bazen bir tatil değil, bir sessizlik satın almak gerekir.