C3S tarafından yayımlanan aylık sıcaklık analizine göre, Ekim 2025 küresel çapta 15,14 dereceyle kayıtlardaki en sıcak üçüncü ekim ayı oldu. Bu ayda sıcaklık ortalaması 1991-2020 ortalamasına göre 0,70 derece yüksek seyretti.
Geçen ayki sıcaklık ortalaması sanayi öncesi dönem olan 1850-1900 yıllarındaki ortalamanın ise 1,55 derece üzerinde gerçekleşti. Böylece, ekimdeki sıcaklık artışı Nisan 2025’ten beri ilk kez sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 1,5 dereceyi aştı.
Öte yandan Ekim 2025, kayıtlardaki en sıcak ekim ayı olan 2023’teki ortalamadan 0,16 derece daha soğuk geçti.
Kasım 2024-Ekim 2025 dönemini kapsayan 12 aylık ortalama sıcaklıklar 1991-2020 döneminin 0,62 derece ve sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,5 derece üzerinde kaydedildi.
Geçen ayki sıcaklık değerlerinin ardından 2025’in kayıtlardaki en sıcak ikinci veya üçüncü yıl olacağı neredeyse kesinleşti. Bu yılki sıcaklığın halihazırda en sıcak ikinci yıl olan 2023 ile eşit seviyede veya hemen altında gerçekleşmesi bekleniyor.
2024 ise hala kayıtlara geçen en sıcak yıl konumunda.
Bu yılki ortalama sıcaklık artışı sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyi aşmasa da 2023-2025 dönemindeki bu eşiği aşacağı öngörülüyor. Böylece bu dönem, ölçüm kayıtlarının tutulmaya başlandığı dönemden beri üç yıllık ortalamada ilk kez sıcaklığın bu seviyeye ulaşılacağı anlamına geliyor.
C3S Direktör Yardımcısı Samantha Burgess, verilere ilişkin değerlendirmesinde, dünyanın içinde bulunduğu bu 10 yılda sıcaklık artışında 1,5 derece limitinin aşılması ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu belirterek “Bu durum, iklim değişikliğinin hızlanma temposunu ve acil eylem ihtiyacını açıkça ortaya koyuyor. 2025, en sıcak yıl olmasa da neredeyse kesin olarak en sıcak ilk üç yıl arasında yer alacak. Son 3 yıl, olağanüstü sıcak geçti ve 2023-2025 dönemi sıcaklık ortalamasının 1,5 dereceyi aşması muhtemel. Bu da 3 yıllık bir dönem için sıcaklığın ilk kez böyle bir seviyeye çıkacağı anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğiyle mücadele için ülkelerin taraf olduğu Paris Anlaşması kapsamında, küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 2 derecenin altında tutulması ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlandırılması hedefleniyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın geçen haftaki raporu küresel sıcaklığın çok yıllar ortalamasının gelecek 10 yılda 1,5 derece eşiğini aşma riski olduğunu ortaya koydu.
Guiterres: 1,5 derece eşiğinin altında kalmada başarısızız
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyanın küresel sıcaklıkta 1,5 derece eşiğinin altında kalma hedefi konusunda “başarısız” olduğunu belirterek bilimin, en geç 2030’ların başlarından itibaren 1,5 derece sınırının aşılmasının kaçınılmaz olduğunu söylediğini vurguladı.
Guterres, 10-21 Kasım tarihleri arasında Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenecek COP30 İklim Zirvesi öncesinde toplanan Liderler Genel Kurulu’nda konuştu.
Dünyanın, küresel sıcaklıkta 1,5 derece eşiğinin altında kalma hedefini başaramadığını dile getiren Guterres, “Acı gerçek şu ki, 1,5 derecenin altında kalmayı başaramadık. Bilim dünyası, en geç 2030’ların başlarından itibaren 1,5 derece sınırının aşılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.” dedi.
Guterres, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün, emisyonların geçen yıl rekor seviyeye ulaştığını ve bu yıl da artmaya devam ettiğini doğruladığının altını çizdi.
Mevcut ulusal iklim planlarının, tam olarak uygulansa bile 2 derecenin üzerinde bir ısınmaya yol açacağına işaret eden Guterres, bu sonucu “ahlaki başarısızlık ve ölümcül ihmal” olarak nitelendirdi.
BM Genel Sekreteri, küresel sıcaklıkların kritik eşiği geçmesi halinde “dramatik sonuçlara” yol açacağı ve milyarlarca insanı yaşanmaz koşullara maruz bırakacağı konusunda uyardı.
“Açık konuşalım, 1,5 derece sınırı insanlık için kırmızı çizgidir”
Guterres, bilim insanlarının 1,5 derece hedefini “ulaşılabilir” tutmanın hala mümkün olduğunu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının dünyanın en büyük elektrik kaynağı olarak kömürü geride bıraktığını belirtti.
Guterres, ayrıca yatırımcıların 2024 yılında temiz enerjiye 2 trilyon dolar yatırmasıyla temiz enerjideki ilerlemeyi kabul ettiğini, ancak iklim krizinde konulan hedeflerin önündeki engelin “siyasi cesaret” olduğunu söyledi.
“Çok fazla lider bu yerleşik çıkarların esiri olmaya devam ediyor” diyen Guterres, fosil yakıtların hala büyük sübvansiyonlar ve siyasi destekler aldığını, ayrıca, şirketlerin de lobi faaliyetlerine milyarlarca dolar harcayarak halkı kandırdığını ve ilerlemeyi engellediğini ifade etti.
Guterres, ülkelere fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak sonlandırma çağrısında bulunarak, “Açık konuşalım, 1,5 derece sınırı insanlık için kırmızı çizgidir. Kimse fizikle pazarlık edemez ama liderlik etmeyi seçebiliriz ya da yıkıma sürüklenmeyi.” ifadelerini kullandı.
Brezilya’nın kuzeyindeki Belem şehrinde düzenlenen iki günlük zirve, acil iklim değişikliği konularını ve taahhütlerini görüşmek üzere devlet ve hükümet başkanlarını, bakanları ve uluslararası kuruluşların liderlerini bir araya getiriyor. Liderler zirvesi, 10-21 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek BM İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP30) resmi etkinlikleri kapsamında düzenleniyor.

