Güzel haber: Çiçekçileri ve çikolata üreticilerini zengin etmeyebiliriz.

Kötü haber: Sevgililer Günü’ne ihtiyacımız kalmamış olabilir. Evet, dünya çapında çiftler arasında “ilişki resesyonu” yaşanıyor! Evlilikler, beraber yaşama oranları düşüşte, flört etme alışkanlığı kayboluyor, aşk ilanları yerini “politik uyum testi ve ekonomi yönetimi becerisi” sorgulamalarına bırakıyor.

Bunu uydurmuyorum, Financial Times bile yazdı! Finlandiya’dan Peru’ya, Türkiye’den Güney Kore’ye kadar gençler ilişki kurmuyor. ABD’de evlilik oranı 1900’den bu yana %54 düştü, 16-18 yaş grubunda flört edenlerin oranı %50’nin altına geriledi.

Ama asıl bomba Forbes’un online flört uygulamaları araştırmasında. Anket sonuçlarına göre %78’i flört uygulamalarının kendilerini duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak yıprattığını söylüyor. %23’ü ise bu uygulamaları “Çok yorucu” bulduğunu belirtiyor.

Kadınlar arasında #boysober etiketi popülerleşiyor: Flört etmeyi, randevulaşmayı ve ilişkiye yatırım yapmayı tamamen bırakıyorlar! Bunun en önemli sebebi kötü randevu deneyimleri. Romantik olması gereken randevular, “kayıp mesajlar, garip teklifler ve büyük hayal kırıklıkları” haline geldi. Erkekler bazen Netflix dizileri gibi—ilk sezonu harika, sonra senaryo saçmalıyor. Bir noktada “Bu diziyi izlemeye devam etmeli miyim?” diye sorgulamak kaçınılmaz. Bir de erkekler WhatsApp’ta ‘Nasılsın?’ diye bile sormayan bir tür haline gelmedi mi? Google bile arada sırada mesaj atan ama asla takip etmeyen, ortada bırakıp sonra bir anda “Napıyosun?” diye dönenlerden daha iyi takip ediyor.

Diğer taraftan Tinder veya Instagram DM’lerinden gelen “Naber?” mesajlarına “Eski sevgilim hâlâ benimle ama onunla bir şey yaşamıyorum” açıklamalarına da artık karnımız tok. Beyler, kırmızı bayraklar artık moda değil. “Ben duygularımı pek ifade edemem” diyerek 67. kez aynısını yapanları da biz anladık: Duygu yoksa, hikâye de yok!

Bazı ilişkiler 10 sezonluk bir drama dizisi gibi: bolca gözyaşı, karmaşa ve “Sen bana böyle demiştin ama…” tartışmaları. Fakat kadınlar artık tek sezonluk sitcom tadında, kahkahalı bir hayat istiyor! Toronto Üniversitesi’nin 2018-2023 arasında yaptığı 10 çalışmaya göre bekar kadınlar, evlilere göre daha yüksek yaşam tatmini ve hatta daha fazla cinsel tatmin bildiriyor. Bekar olmak, kadınlar için ilişki içinde olmaktan daha mutlu edici bir deneyim haline gelmiş durumda.

Peki, Sevgililer Günü’nü nasıl geçirmeliyiz?

Sevgilin varsa tebrikler, azınlıktasın! Birlikte geçirdiğiniz her günü özel kılmaya çalış, çünkü istatistiklere göre bu sürdürülebilir bir model değil. Bekarsan bir not defterine içini dök, kendine en güzel aşk mektubunu yaz. İstatistiklere göre bu ilişki daha mutlu ediyor ve sürdürülebilir. Ben kimseyle uğraşamam diyorsan içki içiyorsan bir kadeh şarabını al, içmiyorsan alkolsüz mangolu kokteylini, en sevdiğin diziyi aç ve evrenin sana yolladığı bu “romantizmden muafiyet” hakkını kutla.

Sevgililer Günü bir zorunluluk değil, tercih. Belki de asıl kutlamamız gereken şey, aşkı sadece romantik ilişkilerle sınırlandırmamak, dostlukları, kendimizi ve hayatın küçük mutluluklarını sevmek. Ve unutmayın, aşk illa ki biriyle yaşanmaz—bazen en güzel aşk, kendine duyduğun sevgidir.