Bahar: Sabır taşını çatlatan aşk
12 Şubat 2025

Geçen hafta riskli bir hastayla temas ettikleri için karantinaya alınan Bahar ve eski eşi Timur (Demet Evgar, Mehmet Yılmaz Ak) karantinadan sapasağlam çıkmıştı. Ancak kızını kaybedeceği korkusuyla Gülçiçek anneannemiz (Füsun Demirel) kalp krizi geçirmişti. Dizinin tuzu biberi Gülçiçek neyse ki yaşıyor, hatta yeni bölümde girdiği ameliyatı da atlattı. Geçmiş gitmiş olsun!

Gülçiçek de çiçek açacak!

Bu kalp krizi vesilesiyle Gülçiçek’in kıymetini sadece izleyici değil, düşman-kankası Nevra da (Hatice Aslan) anladı. Hatta bu durumun, kızı Bahar gibi ikinci baharını yaşamasına vesile olması yakındır. Gülçiçek’in kalp krizi hastanemizin demirbaş doktoru Reha’yı da (Hasan Şahintürk) epey endişelendirdi ve hocamız, narkozun etkisindeyken kendisine iltifatlar dizen Gülçiçek Hanımcığına açıldı.

Temcit pilavı alır mıydınız?

Konuk olarak gelen Sumru Yavrucuk bölümü Timur’un halası Leyla olarak renklendirdi. Bir yaralamanın baş şüphelisi olarak karşımıza çıkan Leyla’nın kafasıysa hayli karışık. Fail olup olmadığını hatırlamıyor, Bahar ve Timur’un boşandığını bilse de unutuyor. Peki Timur kadıncağızın kafası iyice karışmasın diye ne mi yaptı? Vallahi artık bıktık, ama Bahar’la hâlâ evlilermiş rolü yapmaya karar verdi. Bakın Evren’le (Buğra Gülsoy) birlikte başımızı alıp gideceğiz ha!

 

Dizi yansıması

🔴 Leyla aile için önemli biri. Çocukken bir süre Timur’a bakmış,  hatta Bahar genç yaşta anne olunca ara ara ona da destek olmuş. Geçtiğimiz günlerde çıkan Los Angeles Yangını Leyla’nın evini de vurunca kadıncağız kendini buralara atmış. Kafası bir gelip bir giden, erkek kardeşi Aziz’in hâlâ yaşadığını zanneden Leyla, Psikiyatr Tolga’ya (Emre Karayel) göre yangına bağlı travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor.

🔴 Reha’nın daha önce Bahar’ın arkadaşı Çağla’dan (Elit Andaç Çam) hoşlandığını hatırlarsınız. Reha bu bölüm, Gülçiçek’le tanışmadan önce 40 yaşın üstündeki kadınlarla ilişki yaşamak istemediğini, çünkü kendi enerjisine yetişemeyeceklerini düşündüğünü söyledi. Bunun altındaysa asıl kendisinin yaş aldığını kabullenmek istememesi varmış. Bu aydınlanmayı önümüze sürekli baba-kız yaş farkında ilişkiler fırlatan yerli dizi sektörünün senaryo odalarına, hatta teneşirin paklamadığı amcaların evlerine asmak gerek.

🔴* Timur’un karantina dramı onu değiştirecek sandık, ancak bu mesele bir tek nişanlısı Rengin ve kızı Parla’nın (Ecem Özkaya, Sena Mia Kalıp) duvarlarını indirmelerine yaradı. Parla sevmediğini düşündüğü babasını kaybetme kaygısı yaşadığı için önümüzdeki bölümlerde baba-kızın iletişimi düzelebilir.

🔴 Fakat keşke Rengin’in kalbi kaskatı kalsaydı. Geçen bölümde Timur, dünürü Efsun’la (Nihal Yalçın) iki kez öpüştüğünü itiraf etmişti. Rengin de Timur’dan intikam almak için bir oyun oynamıştı. Karantinanın vicdana getirdiği Rengin’in bu öpüşme olayını kapatmasını fırsat bilen Timur her zamanki gibi üste çıkmanın yolunu buldu ve evi terk etti. Bir insan ölümden dönse de hiç mi değişmez yahu?

🔴 Ama Psikiyatr Tolga, Rengin’in hayatına değmeye devam ediyor. Güya hastaneyle ilgili konuşurken kullandığı ‘ölü yatırım’ ifadesi, aslında Rengin’in Timur’la olan ilişkisinin metaforuydu. En azından Rengin bunu böyle yorumladı, ama yorumlamak yetmez. Timur’a bir yalvarmadığı kalan o acıklı suratını da alıp kendine yeni bir hayat kursun. İyice Nursema’nın öğrenilmiş çaresizliğine bağladı yahu.

🔴 Tolga bir de Evren ve Bahar’ın ilişkisiyle ilgili bir yorum yapmıştı hatırlarsanız. Acaba Evren, boğazına kadar aile meselelerine batmış Bahar’dan sırf kendisi ailesiz büyüdüğü için hoşlanmış olabilir miydi? Evren bunu düşünüp taşınmış ve tam tersi, Bahar evlenmemiş veya çocuksuz olsa daha mutlu olacaklarına karar vermiş ki haksız sayılmaz. İkilinin en güzel anları ya Timur ya da kızları Umay (Alisa Sezen Sever) tarafından baltalanıyor. Bahar’ın kişisel alanına da Evren’le ilişkisine de saygıları yok. Neyse, Evren’in Bahar’ı Bahar olduğu için sevdiğini öğrendiğimize göre bize sevinmek düşer.

🔴 Bizzat Tolga’nın gönül işlerine gelecek olursak, Çağla’yla flörtleri sevgililiğe evrilmeye başladı. Ancak Çağla bugün hepimizin iç sesi oldu ve şimdiye dek yalnızca iyi yüzünü gördüğümüz Tolga’dan nahoş bir şeyler çıkmasından işkillendi. Tolga bu endişeyi, Çağla’nın da yalnızca iyi özellikler taşıdığını hatırlatarak yatıştırmaya çalışsa da yerli dizi izleyicileri (ve Çağla) yine de diken üstünde.

🔴 Her bölüm hem bizi hem kızı Seren’i (Nil Sude Albayrak) çileden çıkaran Efsun bu bölümde Seren’e sormadan torunları için kendi zevkine göre oda hazırlatmış, üstüne bir de bebeklerin cinsiyetini öğrenmiş. Özetle Efsun’un bencilliği Seren için tüm sürprizi bozdu. Bu vesileyle anne-kız daha net bir yüzleşme yaşadı ve öğrendik ki Efsun tüm bunları Seren tarafından ‘görülmek’ için yapıyormuş. Az kalsın ikna oluyorduk! Ama hemen ardından onun da tıpkı Timur gibi, mağdur ettiği kişiyi manipüle edebilen bir narsisist olduğunu hatırladık. İyi denemeydi. Kız bebeğe pembe, oğlan bebeğe mavi klişesine girmesi suçundan bahsetmiyoruz bile!

🔴 Bahar karaciğer sıkıntılarından sonra bir de karantinada ölümle yüzleşince bir aydınlanma daha yaşadı. Hayatında hiç içinden geldiği gibi davranmadığını, çılgınlık yapmadığını, hayalleri olmadığını fark etti. En güzel sahne de buradan, Bahar’ın anı yaşamak için sokak müzisyenlerinin şarkıları eşliğinde herkesin içinde dans ettiği anlardan geldi.

Mizahın arkasında

🔴 Bölümdeki yaralama olayının arkasından Leyla değil de Asistan Sezgin çıktı. Yaralanan (ardından ölen) adam, Sezgin’in nişanlısına musallat olmuş. Kıza ulaşamayınca Sezgin’e saldıran adam, Sezgin’in kendini koruma çabasından ötürü yaralanmış, ardından ölmüş. Israrlı takip ve tacizin korkunç yüzünü hatırlattığından, dolaylı olarak toplumsal mesaj veren bir olay örgüsüydü bu.

🔴 Polis, kafası karışık olan Leyla’ya güvenememesini örneklerine sıkça rastladığımız durumlarla açıkladı: Suçluların suçu örtmek için göstermelik olarak polise yardım etmesi, örneğin arama kurtarma ekibine katılanlar hatırlatıldı.

🔴 Leyla’nın kafası gidik tavırları mizah amaçlı olsa da yangında her şeyini kaybetmiş bir insanın çaresizliğini izledik. Karakterin travma sonrası stres bozukluğunu (misal, evine hırsız girmesine değil de) Los Angeles’taki yangına bağlamaları, dizinin güncel ve toplumsal olaylara değinme isteğinden. Bunu Kartalkaya Yangını’yla yapamazlardı elbette; o yangın ‘bizim’ olduğu için mizah kaldırmazdı. Ancak senaryo gereği Kartalkaya Yangını Leyla’yı daha da tetiklemiş olsaydı, bu vesileyle kimsenin hâlâ sorumlu tutulmamasına eleştiri getirilebilirdi.

35. bölüm fragmanı

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Deniz Akçay, Armağan Gülşahin, Gökhan Atasoy, Yasemin Erturan
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Emre Karayel, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Devrim Kabacaoğlu, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Yeşim Çelebi, Sumru Yavrucuk.

Bahar: Ölüm var, o halde insanlık da!Bahar: Ölüm var, o halde insanlık da!

ÇOK OKUNANLAR