Bir Türk markası Oscar törenlerinde ikinci kez gövde gösterini yapmaya hazırlanıyor. Yakaladığı bir inovasyon ile üretimde inci tozu kullanarak bambaşka bir seviyeye taşıdığı porselen yemek takımı koleksiyonu ile Karaca markası bu yıl yine Oscar törenlerinde sahne alıyor. Film endüstrisinin en prestijli parti menülerini oluşturan ünlü şef Wolfgang Puck’ın hazırlayacağı yemekleri yine Karaca markalı incili porselen tabaklarda sunacağı açıklandı.

Karaca markasının baş döndüren büyüme hızının mimarı Fatih Karaca’nın davetiyle, bu özel ‘Red Carpet Collection’ Hollywood’un yolunu tutmadan önce karşımıza da çıktı. Karaca, önceki akşam aralarında benim de olduğum bir grup gazeteciyi Michelin yıldızlı şef Fatih Tutak’ın danışmanlığını yaptığı Gallada restoranında bir araya getirdi ve Fatih Tutak’ın bizzat mutfağa geçerek hazırladığı yemekler özel tabaklarda bir bir masamıza geldi. Biz de o arada Fatih Karaca’dan, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında her yıl yüzde 100’ün üzerinde gerçekleştirmeyi başardığı şirketin büyüme hikayesinin detaylarını öğrenme fırsatı yakaladık.

Sponsorluk değil, tabaklarımızı beğendiği için kullanıyor

Fatih Karaca, yıllar önce Şef Wolfgang Puck ile Çırağan Sarayı için hazırladıkları bir yemek takımı esnasında tanışmışlar ve ünlü şef özellikle porselen üretiminde kullanılan inci tozu hikayesinden çok etkilenmiş, sonrası çorap söküğü.

Karaca, ‘Bu bir sponsorluk işi de değil, organik bir şekilde ilerliyoruz. Ürünlerimizi görüp beğendikleri için kullanıyorlar’ diyor. Oscar törenlerinin ardından verilen Red Carpet yemeklerinde kullanılan ve 10 bin parçadan oluşan 17 takım incili porselen yemek takımları daha sonra Şef Wolfgang Puck’un restoranlarının yolunu tutacakmış.

Bir züccaciyeciden bugünkü Karaca’ya

1973 yılında İstanbul’da kurulan ve züccaciye, küçük elektrikli ev aletleri ve ev tekstili alanında bugün Türkiye’nin hatırı sayılır büyük markalarından biri haline gelen Karaca, Kaca Home, Ersan, Jumbo, Cook Plus, Kaşmir Halı, Homend, Nautica Home, Weimar Porzellan, Pera Bulvarı, Cooklife, Shark Ninja, Flying Tiger ve Bovo markalarını bünyesinde bulunduruyor. 28 ülkede 500’ün üzerinde mağazada ve 2 bin satış noktasında faaliyet gösteriyor.

Doğrusu ben de Fatih Karaca anlatana kadar porselen üretiminde tutucu malzemenin kemik tozu olduğunu bilmiyordum. Porselen üretiminde ‘kemik tozu yerine ne kullanabiliriz acaba’ diye başlayan araştırma-geliştirme faaliyetleri grup içinde tam 5 yıl sürmüş, sonunda inci tozunun kemik tozu yerine kullanılabileceği ortaya çıkınca Karaca markasının kaderi de adeta değişmişti. Öyle ki formülü gizli tutulan bu yöntemle Güney Kore’de 2016 yılında üretilmeye başlayan Karaca markalı incili yemek takımlarının satışı, o yıllarda bir anda grubun cirosunun yüzde 30’una ulaşmıştı. Fatih Karaca’ya ‘İncili yemek takımlarının ne özelliği var’ diye soruyorum, daha ince daha saydam, daha beyaz olduklarını söylüyor.

İnci Küpeli Kız’la tanıtmışlardı

Dünyada ilk kez üretimde inci kullanarak büyük bir ses getiren Karaca, bu koleksiyonu ünlü sanatçı Vermeer’in ‘İnci Küpeli Kız’ isimli eseriyle tanıtmıştı. Ben de sanırım 2019 yılıydı, yine Fatih Karaca’nın davetiyle Amsterdam’a gidip Mauritshuis Müzesi’nde Karaca’nın incili takımlarına ilham olan bu eseri yakından görme fırsatı yakalamış, ardından da Berlin’deki yeni Karaca mağazasının açılışına katılmıştım.

Tabii o seyahatte Karaca’nın süprizleri bitmek bilmemişti. Çünkü 1790 yılında kurulan Almanya’nın ünlü porselen markası Weimar da Karaca tarafından satın alınmıştı o günlerde ve biz de Fatih Karaca ile birlikte butik üretim yapan markanın Almanya’daki tesislerini ziyaret etmiştik.

Karaca Ailesi başta Fatih Karaca ve kardeşi Emre Karaca olmak üzere iş dünyasında son yıllarda gördüğüm yenilik peşinde en çok koşan isimler. Dijital trendleri çok hızlı bir şekilde takip ediyorlar. Üstelik bunu küçük ev aletleri, porselen takımları gibi çok daha geleneksel sayılabilecek bir alanda gerçekleştiriyor. Hal böyle olunca perakendede sektöründe en çok ses getiren projelere de imza atıyorlar.

58 parça yemek takımının 1,5 kilosu inci

Düşünün ki üretimde form, desen, renk yerine hammaddenin içeriğinde farklılaşmanın yoluna gidiyor, inci tozu gibi kimsenin aklına gelmeyen bir buluş ile porselen üretiminde taşları yerinden oynatmayı başarıyorlar.

Öğreniyorum ki 58 parçadan oluşan yaklaşık 30 kiloluk bir yemek takımının içinde toplamda 1.5 kilo kültür incisi kullanılıyor. Bu inciler Japon denizinde üretiliyor.

Yılda 50 bin incili porselen takım satıyor

Karaca Grubu, porselen yemek takımı kategorisinin en tepesinde yer alan incili yemek takımlarından yılda yaklaşık 50 bin adet satıyor ve bugüne kadar toplamda 250 bine yakın incili porselen yemek takımı satışını gerçekleştirmeyi başarıyor.

Bugün itibariyle 4 binden fazla çalışanı olan Karaca Grubu’nun cirosu 900 milyon dolara yaklaşıyor ve cironun yüzde 15’i yurtdışı satışlardan geliyor. Özel sektörün hızla büyüyen gruplarından Karaca’nın özellikle Türk tasarımcılarla birlikte çalışması da sanıyorum fark yaratıyor.

Dünyaca ünlü tasarımcımız Hüseyin Çağlayan tarafından tasarlanan Karaca yemek takımı inovasyonda ne kadar iddialı olduklarını en net gösteren işlerden biri olmuştu. Öğreniyorum ki şu anda grubun birlikte çalıştığı ünlü tasarımcıların sayısı 10’u geçmiş bile.

Ne güzel ki Karaköy’de buluştuğumuz akşam Karaca karbon nötr bir toplantıya da imza atmış. Karaca Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Seray Anıl, yenilen yemeklerden, buluşmaya gelirken kullandığı araçlara ve tüketilen elektriğe kadar ortaya çıkan tüm karbon miktarının belirlendiğini ve sebep oldukları yaklaşık 2 ton sera gazının ücretini ödeyerek sertifikalandıracakları müjdesini de aldık. Fatih Karaca, 2030 yılına kadar tüm operasyonlarında yenilenebilir enerji kullanmayı hedeflediklerini söylüyor.