İddiaya göre Çin’de beddua yerine de geçen bir atasözü var: “İlginç zamanlarda yaşayasın.”
Böyle bir Çin sözü var mı, sahiden beddua olarak mı kullanılıyor son derece tartışmalı ama bütün dünyanın Donald Trump’ın Amerika’ya başkan seçilmesiyle “ilginç zamanlar”da yaşamaya başladığı kesin.
Çok değil sadece üç yıl önce Amerikan kongresinde hem Cumhuriyetçi hem Demokratlar tarafından dakikalarca ayakta alkışlanarak karşılanan, Batıda “Modern zaman Churchill’i” olarak nitelenen ve ülkesini işgalden kurtarmaya çalışan bir kahraman olarak görülen Volodimir Zelenski ile Amerikan Başkanı Donald Trump ciddi bir ağız dalaşında.
Her şey, Donald Trump’ın önceki gün Rusya-Ukrayna savaşını Ukrayna’nın başlattığını söylemesiyle başladı. Bu doğru değildi, neredeyse tam 3 yıl önce 22 Şubatta Rusya Ukrayna’yı işgale girişmişti, Ukrayna Rusya’ya saldırmamıştı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Trump’ın “Savaşı Ukrayna başlattı” sözlerine “Ne yazık ki Başkan Trump, büyük saygı duyduğumuz bir ulusun lideri olarak kendisine tüm saygımızla… Bu dezenformasyon balonunun içinde yaşıyor” cevabını verdi.
Trump o tartışmalı konuşmasında “Ukrayna’da seçimlerin yapılmadığı bir durum var… sıkıyönetim var… Ukrayna’daki lider, bunu söylemekten nefret ediyorum, onay oranı yüzde 4’e kadar düştü” de demişti. Zelenski buna cevaben ülke içinde kendisine ilişkin onay oranının yüzde 58 olduğunu söyleyen bir anketten söz etti, “Savaşta olduğumuz için seçim yapamıyoruz, 8,5 milyon Ukraynalı ülke dışında” dedi.
En çok yardımı ABD yapmadı
Trump yönetiminin Ukrayna’ya en çok yardımı ABD’nin yaptığı şeklindeki açıklamalarını reddeden Zelenski, isim vermeden ‘Gerçekte (en çok yardımın) başka yerden geldiğini’ söyledi. Zelenski, ABD’ye yaptığı yardımlar ve verdiği destek için müteşekkir olduğunu belirterek, ‘Trump ekibinin gerçek verilerle donatılması’ temennisinde bulundu.
ABD’yi Rusya’nın uluslararası izolasyondan çıkmasına yardımcı olmakla eleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Moskova yönetiminin bundan memnun olduğunu ve kendisini ‘mağdur’ olarak göstermeye çalıştığını ifade etti. Ukrayna’da yaşananların çatışma değil, ‘Putin’in kendilerine karşı savaşı’ olduğunu kaydeden Vladimir Zelenski, Suudi Arabistan’da Rus ve ABD heyetleri arasındaki görüşmede Ukrayna’nın işgalinin çatışma olarak gösterilerek ‘yumuşatıldığına’ dikkati çekti.
Ukrayna’yı satamam
Zelenski, ABD’nin maden anlaşması taslağına ilişkin “Ukrayna’yı satamam” diyerek Trump’ın ABD’nin Ukrayna’ya 500 milyar dolar verdiğine dair iddiaları reddetti.
Maden kaynaklarıyla ilgili anlaşması çerçevesinde ‘madenlerin geri verilmesi’ düşüncesine de karşı olduğunu aktaran Zelenski, “Ciddi bir konuşma değildi. Ancak güvenliğin garanti edildiği ciddi belgeler üzerinde çalışmaya hazırım. Hadi gelin anlaşma yapalım. Yatırıma göre paylaşalım ama güvenlik garantisine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Zelenski, herkesin zafer istediğine işaret ederek, “Bakın Trump da kazanmak istiyor, biz de Ukrayna’nın kazanmasını istiyoruz. Ancak burada açık bir durum yok. Yüzdeleri bir kenara koyalım. Benim de önerim bu. Ukrayna’yı korumak durumundayım. Ülkemi satamam” dedi.
NATO’nun herhangi bir anlaşma için doğal garantör olduğunu belirten Zelenski, “Bu yıl güvenlik garantilerini istiyoruz. Savaşın bu yıl bitmesini istiyoruz. Her NATO dediğimde bu kelimeyi kullanmamamı istediklerini biliyorum ancak bizim olduğumuz nokta bu. Ukraynalılar oyun oynamıyor. Arka planda anlaşma yapmıyoruz. Rusya ister dinlesin ister dinlemesin biz ne istiyorsak onu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın rolünü ört bas edemezsiniz
Zelenski, savaşın ilk dönemine oranla daha güçlü olduklarını kaydederek, “Rusya’nın savaştaki rolünü örtbas edemezsiniz. Rusya, suçlu taraf olmaya devam ediyor. Onları para gibi aklayamaz ve sorumluluklarının üzerini kapatamazsınız. Her şeyi anlaşmalarla çözebileceğinize inanabilirsiniz ama bu mümkün değil. Ukrayna’daki hiç kimse Putin’e güvenmiyor. Net güvenlik garantilerine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Trump çileden çıkıyor
Fakat Zelenski’nin bu cevapları ABD Başkanını çok kızdırdı.
Kendi sosyal medyasından uzunca bir mesaj yazan Trump, Zelenski’yi “ortalama bir komedyen” olarak aşağıladı, bir kez daha savaşın başlamasından onu sorumlu görüp hiç başlamaması gereken bir savaşı başlattığını ve bu süreçte kötü bir iş çıkardığını savundu.
Zelenski için, “ABD’yi 350 milyar dolar harcayarak, kazanılması mümkün olmayan ve hiç başlaması gerekmeyen, ancak ABD ve ‘Trump’ olmadan kendisinin asla çözemeyeceği bir savaşa girmeye ikna etti. Bunun da ötesinde Zelenski, kendisine gönderdiğimiz paranın yarısının ‘kayıp’ olduğunu itiraf ediyor. Seçimlere girmeyi reddediyor” değerlendirmesini yapan Trump, eski ABD Başkanı Joe Biden’ın da bu süreçte aynı derecede kötü bir yönetim gösterdiğini ifade etti.
ABD Başkanı Trump, müzakerelere Rusya ile devam edeceğini kaydederek, “Ukrayna’yı seviyorum ama Zelenski berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça oldu ve milyonlarca kişi gereksiz yere öldü” ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca, Zelenski’yi ülkesinde seçim yapılmaması konusunda da eleştirerek, “Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenski, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek” dedi.
Sosyal medya mesajıyla yüreği yeterince soğumayan Amerikan Başkanı aynı sözleri daha sonra gazetecilere de tekrar etti.
İngiltere: Zelenski demokratik yolla seçilmiş başkan
Trump’ın Zelenski için “seçimden kaçınan, diktatör” şeklindeki sözleri Amerika’nın Ukrayna savaşı konusunda Avrupalı müttefiklerinin ciddi tepkisini çekti.
Tepki veren isimlerden biri Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’di. O Zelenski için “Demokratik yollarla seçilmiş başkan” ifadesini kullandı. Starmer Zelenski ile telefonda da konuştu.
Avrupa’dan tepki yağdı
Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Komşu bir nükleer gücün saldırısına 3 yıldır direnen ülkede yapılacak seçimin değeri ne olabilir? Topraklarının beşte biri işgalci askerler tarafından işgal edilmiş ve tüm ülke her gün bombardıman altındayken seçimler nasıl organize edilir? Böyle bir ülkenin Devlet Başkanını diktatör olarak nitelendirmek büyük bir alaycılık gerektirir” ifadelerini kullandı.
YLE haber ajansına göre, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, katıldığı bir etkinlikte Trump’ın sözlerini reddederek, ülkesinin Ukrayna Anayasası’nı ve “demokratik yollarla seçilmiş Devlet Başkanı Zelenski’i desteklediğini” belirtti.
Stubb ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşını “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başlattığını ve istediğini elde etmesi halinde bunun sonuçlarını Trump ile görüşmek” gerektiğini kaydetti.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, NRK televizyonuna yaptığı açıklamada, Trump’ın Zelenski hakkındaki yorumlarını “tamamen yanlış iddialar” olarak niteleyerek, “Böyle bir şey söylemek son derece mantıksız” değerlendirmesinde bulundu.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek” açıklamasının, yanlış bir tanımlama olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski hakkındaki yorumlarını “yanlış ve tehlikeli” olarak nitelendirmişti.
Sosyal medya hesabındaki paylaşımda ABD Başkanı’nın savaşı bitirme hedefini paylaştıklarını belirten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Zelenski’in ismini kullanmaması ise dikkati çekmişti. Bunun yerine Macron, Ukrayna’nın yanında olduklarını ve Kiev yönetiminin müzakere masasında olması gerektiğini ifade etmişti.
Ruslar çok sevindi
Trump’ın Zelenski ile girdiği ağız dalaşı ve bu sırada söyledikleri Rusya’nın çok hoşuna gitti.
Rusya’nın İngiltere Büyükelçisi Andrei Kelin, BBC’ye yaptığı açıklamada “İlk kez (Amerika) bu söylenenlerin Rus propagandası olduğundan bahsetmiyor” dedi.
Gerçekten de, Zelenski’yi bir “komedyen” olarak niteleyip aşağılamak, ortada olanın bir “savaş” değil “özel operasyon” ve “çatışma” olduğunu söylemek, bu “çatışma”yı da Ukrayna’nın başlattığını öne sürmek, Zelenski’nin seçimden kaçınan bir diktatör olduğunu anlatmak, Zelenski’nin seçmen desteğinin yüzde 4-5’lere düştüğünü söylemek hep Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dile getirilen, Rus televizyonlarında sık sık tekrarlanan şeylerdi. Bunlara Amerika ve Batı Avrupa hep “Rus propagandası” derdi, şimdi bu sözlerin bir Amerikan Başkanının ağzından da çıkması, savaşta tarafların nasıl yer değiştirdiğinin önemli bir göstergesi.