Ertuğrul Özkök, İsmail Küçükkaya’nın Halk Tv’deki programına dün sabah konuk oldu. dolayısıyla ben hiç kaçırmadan takip etmeye çalıştığım bence Türkiye’nin en başarılı yayıncısı İsmail’n programını daha bir ilgiyle seyrettim sabah.
***
Türkiye’nin siyasi durumu üzerine hayli kapsamlı konuştular ve beklediğim gibi insanın kafasını açan bir programdı.
ama onların hemfikirlermiş gibi göründükleri bir konu var ki ben bununla tamamen anlaşmazlık içendeyim.
konu geleceğimiz açısından önemli olduğundan bunu mutlaka yazıya dökmeliyim dedim.
***
şimdi söyleyeceklerim bazılarınıza tuhaf veya marjinal gelebileceğinden, bazılarınızı yoksa adam mizah mı yapıyor diye düşündürebileceğinden başlıkta bunun bir mizah olmadığını da özellikle vurguladım.
***
Ertuğrul Özkök türkiye’deki güçlendirilmiş başkanlık sisteminin artık tıkanmaya başladığını ve bunun daha fazla götürülemeyeceğini ve bu sistemin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. İsmail de buna katılıyor .
***
Ben onlarla katiyen aynı fikirde değilim. Aksine dünyanın bu durumunda Türkiye’nin bu güçlendirilmiş başkanlık sisteminden kesinlikle vazgeçmemesi ve eğer bu hala daha mümkünse başkanlık sisteminin daha da güçlendirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.
ayrıca dünyanın gidişatını yıllar önce görüp bu sistemi dünyadaki diğer ülkelerden çok daha önce Türkiye’ye getirdiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür de borçlu olduğumuzu da söylemeliyim.
Erdoğan dünyada yerleşmiş düzenin değişeceğini ve demokrasilerin daha otoriter yapılara geçeceklerini güzel bir vizyonla herkesten önce görüp türkiye’yi bugün bu yeni kurulmaya çalışılan otoriter dünya düzeninde her ülkeden önce konumlandırmış ve Türkiye’ye özel bir avantaj bile sağlamış olabilir.
Trump’ın başkanlığından sonra demokrasileriyle övünen ülkelerde yaşanmaya başlanan demokrasiden uzaklaşma yolundaki çabalara bakınca artık bu yüzyılın gerçekten de türkiye yüzyılı olacağına bile inanmaya başladım ben,
***
Fransız dergisi Le Point, Ocak-Mart 2025 özel sayısında Türkiye’nin küresel siyasetteki yükselen rolünü vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Çinping, derginin kapağında “2025 Yeni Dünya Düzeni” başlığı altında öne çıkan dört lider olarak tanıtıldı.
***
Le Point, özellikle Suriye’de izlediği stratejik politikalar sayesinde Türkiye’nin bölgesel etkisini artırarak küresel siyasette önemli bir oyuncu haline geldiğini belirtti. Dergi, bu dört liderin yeni dünya düzeninde belirleyici rol üstlendiğini vurgulayarak, 2025 itibarıyla uluslararası güç dengelerinin önemli ölçüde değiştiğini ortaya koydu. Kapakta, ABD haritası, dünya haritası, savaş uçakları, tanklar ve uydular gibi askeri unsurlara yer verilerek, küresel rekabetin askeri ve stratejik boyutları vurgulandı
***
Ertuğrul Özkök’ün ve İsmail Küçükkaya’nın yeni kurulan otoriter dünya sistemi içindeki özel yerini hala daha görememeleri ve sanki kimseye yararı varmış gibi hala daha demokrasiye inanmaları beni üzse dahi yine de yakında bu yanlışlarından kurtulacaklarını da umuyorum
***
yazımı dostça bir uyarı ile bitireceğim.
eğer bu ideolojik yakınlaşmaları nedeniyle Erdoğan ile Trump’ın bir an önce görüşmesi iyi olacak diye düşünenler varsa bunu unutun demeliyim.
aksine o görüşme ne kadar geç yapılırsa Türkiye açısından bu daha iyi olur diye düşünüyorum. duydum ki Washington’da bulunan Macron bile Trump ile görüşmesinin biraz erken olduğu kuşkusu taşıyormuş.
Trump işe hızlı ve ateşli başladı. Türkiye açısından onunla bu hızı ve ateşi biraz düştükten sonra görüşülmesi daha iyi olur.