İstanbul’da konut krizi büyüyor: Kiracılar mutsuz, barınma kaygısı zirvede
25 Şubat 2025

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), İstanbul’un konut ihtiyacına dair sosyolojik analizler içeren “Konut Talebini Belirleyen Mikro Faktörler – İstanbul Örneği” başlıklı araştırmasını açıkladı. İstanbul Üniversitesi akademisyenleriyle gerçekleştirilen çalışmanın bulguları, kentte artan kira fiyatları ve azalan konut sahipliği oranının, İstanbullular arasında ciddi bir barınma kaygısına yol açtığını gözler önüne serdi.

KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, konut ihtiyacının rakamların ötesinde toplumsal bir mesele haline geldiğini belirterek, İstanbul’da konut sahiplik oranının 2007’den bu yana en düşük seviyeye gerileyerek yüzde 56,1’e düştüğünü açıkladı. Özellikle dar gelirli kesimde bu düşüş daha da belirgin hale geldi. 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kiracı konumundayken, bu oran 2024’te yüzde 36,7’ye çıktı.

Araştırma, yüzde 72,1’lik bir kesimin uygun ödeme koşulları sağlanması halinde konut almak için tasarruf yapmaya ve harcamalarını kısmaya hazır olduğunu gösterdi.

Gençlerin konut sahibi olmak istemesi öncelikli hedefleri arasında

Araştırma bulgularına göre, geçmişte gençler için konut sahibi olmak öncelikli hedefler arasında beşinci sıradayken, son yıllarda bu hedef ikinci sıraya yükseldi. Yükselen kira fiyatları ve gelecekte barınma sorunu yaşama endişesi, gençleri birikim yapmaya teşvik ederken, aynı zamanda uzun vadeli kredi ile ev sahibi olma fikrine daha olumlu yaklaşmalarına neden oluyor.

İstanbul halkı kiracı olmaktan mutsuz

Araştırma, İstanbul halkının kiracı olmanın getirdiği mutsuzluk ve barınma konusunda ciddi endişeler taşıdığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 79,9’u kiracılığın kendilerini mutsuz ettiğini ve gelecekte barınma problemiyle karşılaşacaklarını düşündüklerini ifade etti.

Özellikle her üç kişiden biri (%34,6), İstanbul’da gelecekte barınma sorunu yaşayacaklarını dile getiriyor. Bu kaygı, özellikle düşük gelir gruplarında daha yüksek oranlarda görülüyor.

Gençler ev sahibi olabilmek için borçlanmaya sıcak bakıyor

Üst gelir grubuna mensup bireylerin yüzde 45,7’si önümüzdeki 5 yıl içinde konut almayı planladığını belirtti. Ayrıca bu kesimde yer alan bireyler, gelirlerinin yüzde 40’ına kadar konut kredisi taksiti ödemeye istekli olduklarını ifade etti.

Araştırmaya göre, gençler ev sahibi olabilmek için 10 yıldan uzun süreli borçlanmaya sıcak bakıyor ve konut alımı için mevcut araçlarını satmayı bile göze alıyor. Araştırmaya göre, konut sahibi olmayı teşvik etmek ve barınma kaygısını hafifletmek için uygun ödeme koşullarının sunulması ve konut edinme sürecinin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor. Tüketici harcamalarının tasarruf yolu ile denetlenmesi, dünya genelinde ekonomik dengeyi sağlamak adına uygulanan bir strateji olarak dikkat çekiyor.

İPA Başkanı Gökce: 100 binden fazla evsiz var, 3 kişiden 1’i kötü konutta yaşıyor

Bunun yanısra İstanbul Planlama Ajansı Başkanı (İPA) Dr. Buğra Gökce, TÜİK ve Eurostat verilerine göre, vatandaşın 3’te birinin konutlarında sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi problemleri olduğunu paylaşmış ve yoksulluk sınırında yaşayan vatandaşların neredeyse yarısının kötü konutlarda yaşadığını açıklamıştı.

İPA Başkanı Dr. Buğra Gökce, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, konutlardaki kötü durumu şu şekilde anlatmıştı:

“Halkımız ısınma, barınma gıda gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamaz halde.

2021 yılında Şevkat-Der Türkiye’de 70 bin insanın evsiz olduğunu belirtirken bugün tüm Türkiye’de tahmini 100 bin üzerinde evsiz vatandaşımız olduğu ifade ediliyor.

Başını bir çatıya sokamayan vatandaşlarımızın yanında, bir de kötü durumdaki konutlarda yaşamını devam ettirmek zorunda insanlarımız var.

Daha yakın zamanda İzmir ilimizin Selçuk ilçesinde yaşları 1 ila 5 arasında değişen beş evladımızı yangında kaybettik. Anneleri çocuklara maddi olarak bakamayacak durumda ve kaldıkları konut yaşanabilecek durumda olmamasına rağmen ne yazık ki bu aile bu kabul edilemez koşullarda yaşamak zorundaydı. Bunun gibi birçok aile var.

3 kişiden birinin evi kötü durumda

TÜİK’in 2 ay önce yaptığı açıklamaya göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 31,3’ünün yaşadığı konutlar sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlere sahip.  Tüm vatandaşlarımızın yüzde 30,2’si ise konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşıyor.

EuroStat’ın verileri de paralel. 2023 istatistiklerine göre Türkiye de kötü kalitede konutta yaşamak zorunda olan nüfus oranı yüzde 32. Avrupa ülkeleri arasında maalesef bu alanda en kötü durumdaki ülkeyiz.

“Sermaye sahipleri 3’üncü 4’üncü konutlarına sahip oluyor”

Medyan gelirin 60 altında gelire sahip vatandaşlarımız içinse kötü konutta yaşama oranı yüzde 48,1. Dar gelirli yoksul vatandaşlarımız zor koşullarda, kötü durumlardaki evlerde yaşamaya çalışırken bugün TOKİ ve  Konut tarafından başlatılan kampanyada en düşük ödeme asgari ücretin üç katı! (61 bin 698 TL) Bu kurumlar kuruluş amaçlarının aksine yüksek gelirli insanlar için konut üretmeye ve satmaya devam ediyor.

Yoksul ve dar gelirli vatandaşlarımız çatısı akan, ısınmayan evlerde hayatlarını sürdürürken, varsıl kesime yönelik projeler yapılıyor, öte yandan kamu imkanlarıyla sermaye sahipleri 3’üncü 4’üncü konutlarına sahip oluyor.

Kişilere, gruplara ve belli zümrelere hizmet eden bu düzen değişmeli, halkın kaynakları halk için kullanılmalı. İstanbul’da başardık, Türkiye’de de başaracağız.”

ÇOK OKUNANLAR