Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Brüksel’de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı girişinde basına açıklamalarda bulundu.

Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana 3 yıl geçtiğini anımsatan Kallas, “Şu anda Ukrayna’yı her zamankinden daha fazla desteklemek zorundayız” dedi.

Kallas bu doğrultuda Rusya’ya karşı 16. yaptırım paketinin görüşüldüğünü, ayrıca Ukrayna’ya “kısa vadede mühimmat desteği sağlamak üzere yeni bir savunma inisiyatifi” kurulduğunu belirtti.

Toplantıda bu konuların görüşülerek ileriye dönük adımlar atılmasını umduğunu dile getiren Kallas, diğer gündem başlıklarının ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Orta Doğu ve AB-İsrail Ortaklık Konseyi olduğunu anlattı.

Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri

Ukrayna’da devam eden savaşı sona erdirecek görüşmelerde hem Avrupa’nın hem de Kiev’in yer alması gerektiğini bir kez daha tekrarlayan Kallas, “Ukrayna ya da Avrupa’nın olmadığı hiçbir plan işe yaramayacaktır” diye konuştu.

Kallas, “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile istediğinizi tartışabilirsiniz ama konu Avrupa ya da Ukrayna ise Ukrayna ve Avrupa’nın da bunu kabul etmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’da Avrupalı barış güçlerinin konuşlandırılması tartışmasından önce “barışın sağlanması” gerektiğini vurgulayan Kallas, “Öncelikle barış olmalı ve şu ana kadar Putin ve Rusya barış istemiyor. Bu nedenle barışı koruma misyonlarına da sahip olamayız. Ama Ukrayna için güvenlik garantilerinin ne olabileceğine dair tartışmalar devam ediyor” şeklinde konuştu.

Trump’ın açıklamalarına tepki

ABD Başkanı Trump’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy hakkında kullandığı “diktatör” ifadesine de değinen Kallas, bunları “ilginç” olarak nitelendirdi.

Kallas, “Diktatör kelimesini ilk duyduğumda bir hata yaptığından ve iki kişiyi karıştırdığından emindim çünkü Putin 25 yıldır hiçbir seçim yapmadı oysa Zelenskiy özgür ve adil seçimlerde seçilmiş bir lider. Tabii ki savaş zamanında seçim yapamazsınız. Pek çok ülkenin anayasasında seçim yapılamayacağına dair maddeler var” dedi.

Basın mensuplarının, “Sizce mevcut Trump yönetimi özgür dünyanın çıkarları doğrultusunda mı yoksa Rusya’nın çıkarları doğrultusunda mı hareket ediyor?” sorusuna Kallas, “ABD’den gelen mesajlara bakacak olursak, Rus söyleminin orada çok güçlü bir şekilde temsil edildiği açık” yanıtını verdi.

Ukrayna kötü bir anlaşmaya hayır diyebilmeli

Kallas, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından da açıklamalarda bulundu.

Kallas, “Ukrayna’yı güçlü bir konuma getirmeliyiz ki Ukrayna kötü bir anlaşmaya ‘hayır’ diyebilsin” ifadesini kullandı.

Geçmişte de AB ve ABD yönetimleri arasına görüş ayrılıklarının yaşandığına işaret eden Kallas, “Daha önce de görüş ayrılıklarımız oldu ama bunları her zaman çözmeyi başardık ve bu sefer de çözmeyi umuyoruz.” dedi.

Kallas, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa ve Ukrayna hakkında yaptığı son açıklamalara ilişkin bir soruya, “ABD’den gelen açıklamaların hepimizi endişelendirdiği açıktır.” cevabını verdi.

Kallas, “Söz konusu olan sadece Ukrayna değil, daha geniş anlamda Avrupa güvenlik mimarisi ve aslında sınır ötesi küresel güvenliktir.” diye konuştu.

“En güçlü ve ucuz güvenlik garantisi NATO üyeliğidir”

Savaşın sona ermesi halinde Kiev’e sağlanacak güvenlik garantileri hakkında bir soruya da yanıt veren Kallas, “Herhangi bir güvenlik garantisinin işe yaraması için en güçlü ve aslında en ucuz güvenlik garantisi NATO üyeliğidir.” görüşünü paylaştı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği yolunun “geri döndürülemez olduğu” konusunda müttefikler arasında mutabakata varıldığını anımsatan Kallas, şu şekilde devam etti:

“Eğer NATO üyeliği masada değilse güvenlik garantisi veren tüm ülkeler sahadaki güvenliği gerçekten garanti altına almak için silah ve mühimmat tedariki ile ilgili sorulara cevap vermeli ve bu görüşmeleri de yapmalıyız.”