Geçen hafta Efsun, dünürü Bahar’ın (Nihal Yalçın, Demet Evgar) huzurunu bozacağım derken ortama elli kilo dert bırakıp kızı Seren’in (Nil Sude Albayrak) doğumunu erkenden tetiklemişti. Tüm jinekologları etkileyen bir zombi saldırısı nedeniyle şehirde bu branşta çalışan bir tek Asistan Bahar kaldığı için tüm bölüm Bahar’ın mesleki yeterliliği üzerine kuruluydu. Bahar bile kendisine güvenmezken tek destekçileri Evren (Buğra Gülsoy) ve doğumunu Bahar’a emanet eden Seren’di.
“Anne bu doğum olamaz!”#Bahar yeni bölümüyle Show TV’de başladı. @dizibahar pic.twitter.com/g1oZQsvkli
— Show TV (@ShowTV) March 4, 2025
Mutlu ve hüzünlü aile tablosu
Leyla hala (Sumru Yavrucuk) geçen hafta herkesin cemaziyelevvelini öğrenince fenalaşmıştı. Seren’le birlikte halamızı da tüm sülalenin çalıştığı hastaneye yatırdık. Leyla hala ‘kaybedecek bir canım kaldı’ modunda Timur’a (Mehmet Yılmaz Ak) biyolojik annesi olduğunu açıklayacakken Timur onu rahatlatıp her şeyi bildiğini açıkladı. Herkes bu sırra vâkıf olunca da Leyla, yıllardır hasret kaldığı aile saadetine canıyla sınanırken de olsa erişmiş oldu. Sahne öyle duygu yüklüydü ki tüm izleyicilerin ilk fırsatta aile toplaşması planladığına eminiz!
Bir tarafta hayati mücadele, diğer tarafta yeni bir hayatın doğuşu… 🌓#Bahar @ShowTV @mfyapimtv pic.twitter.com/sYNG39wXOb
— Bahar (@dizibahar) March 4, 2025
Güle güle, hoş geldin…
Hala, ameliyata giremeden bir kez daha fenalaşınca Seren’in zor zaptedilmiş doğumu da yine tetiklendi ve ikisi birden dakikalarla yarıştıkları ameliyatlara alındı. Neslihan Yeşilyurt farkıyla bu sahneleri oradaymışçasına, hatta ameliyatlar bizim ellerimize emanetmişçesine yüreğimiz ağzımızda izledik. Bebekler (ikinci sezonun afişinin zaten ifşa ettiği üzere) sağlıkla doğdu ve Seren de gayet iyi. Leyla halanın ölümüyse bu mutluluğumuza gölge düşürdü… Ne dersiniz, bebeklerden birine Leyla adını koyarlar mı? Umuyoruz koymazlar da bir insana başka birinin anısını yükleme geleneği azalarak biter.
“Ölüm saati 18.55…” #Bahar @dizibahar pic.twitter.com/fMcBObiE0C
— Show TV (@ShowTV) March 4, 2025
Dizi yansıması
🔴 Bahar’ın mesleki gelişimini test ettikleri bölümler karakterin hikâyesi açısından kıymetli. Bu bölüm Psikiyatr Tolga’nın da (Emre Karayel) parmak bastığı gibi ‘anne/kayınvalide/babaanne Bahar’ın kaygıları ile ‘hekim Bahar’ın kaygıları birbirine geçti. Daha önce de Evren’in ameliyatını kurtaran Bahar’ın, ev hanımlığından doktorluğa dönmesine ve her daim şaşkın ve sakar oluşuna rağmen soğukkanlılık ve deneyim gerektiren durumlarla başa çıkabildiğini böyle böyle görüyoruz.
🔴 Ve fakat… Bahar’ın profesörlere (önceden Timur, bu bölümde Rengin (Ecem Özkaya)) kafa tutması gerçekçiliği biraz baltalıyor. Bahar, Timur’un ve Rengin’in aksine doktorluğu duygularıyla birleştiren bir yaklaşımı benimsiyor ve bu, hasta açısından da düşünebilmek için gerekli. Ancak Bahar, duyguları daha ağır bastığında çekirge misali bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde hata yapabilir.
🔴 Ki Bahar’ın duyguları en çok bebekler konusunda ortaya çıkıyor. Bir doktor olarak hastanın (kadının) hayatını öncelemesi gerekirken kararı her seferinde bebekler lehine veriyor. Daha önceki vakalarda da gördüğümüz bu tavrını, gelini Seren’in hayati tehlikesine rağmen sürdürdü. Kadını güçlendirme odaklı yola çıkan dizi ile kadınlığı annelik üzerinden tanımlayan muhafazakâr söylem arasındaki çizgi iyice inceldi.
🔴 Bize kalırsa, zamanında Reha hocamızın da (Hasan Şahintürk) (genel cerrahideki başarısını gördükten sonra) önerdiği gibi Bahar branş değiştirmeli. “Onlar fetüs değil bebek” diye yeri göğü inleten Bahar’ın, kadın-doğumda kalırsa kürtaj olmaya gelen hastalara duygu sömürüsü yapacağı belli.
🔴 Annelik ve hatta ebeveynlik konusunda dizi bir konuda daha sınıfta kaldı. Timur üzerinden işlenen iki annelilik meselesi ‘doğuran mı büyüten mi’ tartışmasıyla öne çıkıyordu, ama ibre taraf tutup ‘doğuran’a kaymaya başladı. Kadın anlatılarını odağına alan diziye yakışmayan, diğer annelikleri dışlayan bir perspektif bu:
🔺 Nevra’ya (Hatice Aslan) yapılan, Timur’un ‘gerçek annesi’ olmadığı imaları nahoştu. Timur, babası (ama aslında biyolojik dayısı) Aziz hakkında da benzer ifadelerde bulundu. Birkaç kez ‘biyolojik anne/baba’ yerine ‘gerçek anne/baba’ kullanılması da bunun bir hata değil, senaryo tercihi olduğunu düşündürüyor. Doğumundan itibaren birine ebeveynlik yapmış insanları ‘gerçek ebeveynlik’ten kim nasıl dışlayabilir?
🔺 Nevra’nın anneliğini birçok açıdan hepimiz eleştiriyoruz, ama hatalarının nedeni (kendisinin de söylediği gibi) Timur’u doğurmamış olması değil. Misal, dizide anneliği çokça eleştirilen Efsun, Seren’in biyolojik annesi. Ezcümle, Nevra’nın biyolojiden vurulup yetersiz anne gibi yazılmasına/hissettirilmesine gerek yok.
Büyümeyen çocuk Timur
🔴 Biyolojik anneyle büyümeme meselesi, Timur’un karakter gelişimini de baltaladı. Psikiyatr Tolga’nın gelişiyle Timur’u narsisizmle açıklamaya başlamıştık ki illa bir tanı olmasa da Timur’un hatalarıyla yüzleşebilmesi, vaziyetinden dönebilmesi mümkün. Karantinada Bahar’la yüzleştiği bölüm bunun için biçilmiş kaftandı. Ancak bir anda, davranışlarını düzeltmemesi ve hatayı kendinde değil dışsal etkenlerde araması için yeni bahanesi oldu: Biyolojik anneyle büyümemesi.
🔴 Sapılan bu yolun izleyiciyi ikna edememesinin bir nedeni, daha ağırını yaşamış Evren’in kötülüğe yönelmemiş olması. Timur biyolojik olmasa da anne ve babayla büyümüşken Evren tüm bakım verenlerini kaybeden, yetimhanede büyümüş bir çocuktu. Hele bu bölümde doğmamış torunları ve gelini canıyla cebelleşirken Timur’un oğluna destek olmak yerine drama kraliçeliği yapması izleyiciyi hepten itti. Timur’la empati kurmamız için yapılan her hamle ters tepiyor.
🔴 Timur’un derdinden çıkan olumlu tek şey küçükken Evren’le (o zamanki Ali) kurduğu arkadaşlıktan bir sahne izlememizdi. Çocukluklarında kâğıttan gemi yaptıklarını, bu bölümde de kâğıttan gemi aracılığıyla birbirlerine moral verdiklerini gördük. İlerleyen bölümlerde Timur ve Evren çocukluktaki gibi dost olur mu?
🔴 Efsun da gelişemeyen karakterlerden. Bu bölümde Seren’in doğumunu tehlikeye atmış olması Efsun için bir eşik olur mu dersiniz? Pek sanmıyoruz, zira Seren daha fazla streslenmemek için hastanede onu görmek istemediğinde bile Efsun durumu manipüle etmeyi başardı. Diyebilirsiniz ki her karakter gelişim göstermeyebilir. Hayatta da değişmeyen ve gelişmeyen insanlar yok mu? E o da doğru…
🔴 Çağla’dan (Elit Andaç Çam) bir kesitle bitirelim. “Kusursuzluğun kutsandığı, peşinden koşulduğu dünyalarda olamadım. Nerede yaralı biri var, gözünden tanıyıp yanında bitiverdim. İşim de öyle, insanların kusurlarıyla barışmasını sağlamak…” diyen Çağla kusurları öven bir tondan giriş yaptı, çelişkiye düşmese on numara da mesaj vermiş olacaktı. Hekimliğini insanları güzellik standartlarına çekmek üzerine inşa eden Çağla kimsenin ‘kusurlarıyla’ yani kırışıklıklarıyla, ince dudaklarıyla falan barışmasını sağlamıyor, aksine dolgudur botokstur derken bu sözde kusurları gizliyor ya da düzeltiyor.
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Deniz Akçay, Armağan Gülşahin, Gökhan Atasoy, Yasemin Erturan
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Emre Karayel, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Devrim Kabacaoğlu, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Sumru Yavrucuk, Tuğrul Tülek.