Yeni Yol’un üç liderinin de gündemi PKK’nın silah bırakması
06 Mart 2025

DEVA, Gelecek ve Saadet Partilerinin çatı partisi Yeni Yol’un Meclis grup toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan üç siyasi parti genel başkanının da gündeminde ayrılıkçı terör örgütü kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan’ın örgütüne yönelik yaptığı çağrı vardı.

Toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin, “Şüphesiz bu coğrafyada en güçlü kardeşlik bağları Türkler ile Kürtler arasındadır. Tarihin ve coğrafyanın şahitliğine, rağmen bunu gölgelemek istediler. Bu yüzden son yıllarda çok şey kaybettik. Zamanımızı, gençlerimizi, huzur ve güvenliğimizi kaybettik. Geleceğe ilişkin umutlarımızı kaybettik. En önemlisi kardeşliğimizi kaybettik. Artık kaybetmeye tahammülümüz kalmadı. Hepinizin malumu Türkiye olağanüstü bir süreçten geçiyor. Bu minvalde silahların susmasını, terör örgütlerinin kendilerini feshetmesini ve sorunları ortadan kaldıracak adımların atılması yönündeki çabaları önemli buluyor, süreci dikkatle takip ediyoruz” dedi.

“Endişe ve uyarımızı yenilemek istiyorum” diyen Arıkan, şöyle konuştu:

“Bugün endişelerimizi paylaşmazsak yarın acılarımızı paylaşmak zorunda kalabiliriz. Çözüm sürecinde ortaya çıkan umutların süreç doğru yürütülmediği için kısa süre sonra nasıl hayal kırıklığına dönüştüğü hepimizin zihinlerinde tazeliğini koruyor. Yaklaşık 50 yıl boyunca yapılan en büyük hatalardan birisi: Kürt Meselesi ile PKK sorunu birbirine karıştırılarak; PKK Kürtlerin sanki tek temsilcisiymiş gibi görülmesiydi. Maalesef bugün de aynı hatanın yapıldığını görüyoruz. Sadece İmralı ve Kandil hattına endekslenmiş çözüm sürecinin bir süre sonra yeni hayal kırıklığına dönüşmesinden kaygı duyuyoruz. Süreçlerin şeffaf şekilde yönetilmesi, özellikle şiddet ve terör eylemlerinden etkilenen toplumsal kesimlerin tüm hassasiyetleri dikkate alınarak sürece dahil edilmesi temel beklentimizdir. Eğer böyle olursa, milletimiz, bu sürece itibar edecektir. Hedefimiz, kan ve gözyaşının akmadığı, anaların feryadının duyulmadığı, terör ve şiddetin son bulduğu, Türk’ü ve Kürt’ü ile kardeşlerimizin en içten duygularla ‘benim vatanım, benim devletim’ diyerek kucaklaştığı bir Türkiye’yi gerçekleştirmek olmalıdır. Ülkemizin son kırk yılında maddi-manevi enerjimizi tüketen meselenin bir daha gündeme gelmeyecek şekilde çözümü için her zaman olduğu gibi Milli Görüş’ün fikri birikimini ve Saadet Partisi’nin tecrübesini sürece dahil etmeye hazırız.”

Babacan’dan kanallara Öcalan çağrısı tepkisi: Kürtçe’den korkup yayını kestiler

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Partisi grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

“Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Barış savaştan iyidir. Sükut kavgadan, diyalog çatışmadan iyidir. Yaşamak ölmekten iyidir. Geçtiğimiz hafta DEM Parti İmralı heyeti tarafından yapılan açıklamayla terör örgütü PKK’ya silahları bırakma ve kendini feshetme çağrısı yapıldı. Bu açıklamanın hemen ardından da örgüt, çağrının gereklerine uyacağını söyledi. Sözlerin tutulup tutulmayacağını yakından takip edeceğiz. Biz ilk günden bu yana şunu söyledik: Süreci “temkinli bir iyimserlikle” takip edeceğiz dedik; gerekli gördüğümüz noktalarda da tavsiyelerimizi, uyarılarımızı yapacağız dedik ve öyle de yapıyoruz. Çünkü biliyoruz, terörü sona erdirmek sıradan bir iş değildir. Çözüm size gümüş bir tepside sunulmaz, hediye edilmez.

“Erdoğan’ın bu işin neresinde durduğunu henüz tam anlamış değiliz”

İyi bir yol haritası gerektirir, siyasi irade gerektirir; en önemlisi de kararlılık gerektirir, kararlılık. Bakın yol haritası diyoruz, henüz bir yol haritası yok. Siyasi irade diyoruz, ülkenin Cumhurbaşkanı’ndan henüz net bir duruş görmedik. Kararlılık diyoruz, belki Sayın Bahçeli bu işi başlattığı noktada duruyor ama Sayın Erdoğan’ın bu işin neresinde durduğunu henüz tam anlamış değiliz. Ya ileriye bakacak, hep birlikte kararlılıkla yürüyeceğiz; ya da arkamıza bakıp, yalpalayıp, bu fırsatı kaçıracağız. Ya bin yıldır beraber yaşayan insanlar olarak sarılıp helalleşeceğiz; ya da çeşit çeşit bahane üretip ayrışmaya devam edeceğiz.

Nasıl ki ülkemizde bin yıllık Türk ve Kürt kardeşliğini esas alarak yeni bir döneme giriyorsak, tüm komşu ülkelerdeki Kürtlerle de kardeşlik hukuku içinde, beraberce var olalım istiyoruz. İşte bu sebeple, sadece Türkiye’de değil, tüm komşularımızda, Türkiye’ye doğrulma ihtimali olan silahların hepsi terk edilmeli, daha nice bin yıllar sürecek birlikteliğin üzerine gölge düşürülmemelidir

Ülkemizde Kürt vatandaşlarımızın sorunları vardır, Kürt sorunu vardır. Bu sorunun çözüm zemini de bu çatının altıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bakın, İmralı heyetinin örgütün feshine yönelik çağrıyı okurken dahi bu sorun ayyuka çıktı. Televizyon kanallarında neler yaşandı, gördünüz değil mi? Çağrı metninin önce Kürtçesi okununca afalladılar. Bazıları ne yapacağını bilemedi, korkup yayını kesti; bazıları asıllarına rücu etti, yasağa sarıldı. Bu otoriterlik virüsü, bu antidemokratiklik virüsü, bu popülizm virüsü, bu ayrımcılık virüsü siyasete yayılan bir virüs arkadaşlar. Bu virüs muhalefete de hızla yayılıyor. Tahammülsüzlüğü, yerel yönetimlerdeki icraatlerden; Arapça tabelalara yaptıkları düşmanlıktan biliyoruz. Tahammülsüzlüğü, Filistin’le dayanışma mitinginden dönene yumrukla saldıranı, savunanlardan biliyoruz; tahammülsüzlüğü, henüz ellerine geçirmedikleri sopayı her fırsatta sığınmacılara sallayanlardan biliyoruz. Bu virüsle hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.”

Davutoğlu: Bahçeli vites yükseltti, Erdoğan sürekli  el frenini çekiyor

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Partisi grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Davutoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“İlk olumlu yönü, 2013’te silahlı grupların Türkiye’den çıkmasını söylerken, şimdi direkt olarak örgüt tasfiyesinden bahsediyor. İkinci olarak, yeni açıklama devlet yapısını tartışmıyor; Üniter devlet yapısı içinde demokratikleşmekten bahsediyor. Olumsuz yönleri ise, üçlü bir ayak oluşmuş: AK Parti, MHP ve hatta İmralı. Barış getirecekse güzel, neticeye bakarız.

Bahçeli sürekli vites yükseltirken, Erdoğan sürekli el frenini çekiyor. Erdoğan’dan, bir kere de süreç doğrudur ve hedefe ulaşacak gibi bir açıklama duymadık. Bahçeli hasta yatağında tüm DEM’lilerle görüşüyor. Peki, biz kime inanacağız? AK Parti konuşabilir; hükümetten kimse, yani İçişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı, konuştu mu? 2013 yılında bütün parti seferber olmuştuk. Şimdi kamu diplomasisi yapılmıyor, halka izah edilmiyor. Sayın Erdoğan çıkıp halka detayları izah etsin, biz bunu bekliyoruz. Kaç seçim dönemini başörtüsü ve terör üzerinden istismar edeceksiniz? Çözebiliyorsanız çözün, çözemiyorsanız biz gelelim, biz çözelim.

Subayevleri’nde oturan Erdoğan’a, Beştepe’de oturan Erdoğan’ı şikayet ediyorum. Subayevleri’nde oturan Erdoğan, Beştepe’de oturan Erdoğan’dan hesap sorsun. Türkiye büyüme endeksine göre, inşaat sektörünün rantı ve finans sektörü bir araya gelerek oligarşi oluşturmuş. Sanayi sektörüne ise hiçbir şey kalmamış. Tablo bu. Bir rant ekonomisiyle karşı karşıyayız. Gelir uçurumu bu kadar büyük olduğunda, açların ahı, tokların sofrasını zehir eder demekten geri duramıyorum. Türkiye, gelir adaletinde dünyadaki en kötü dördüncü ülke.”

ÇOK OKUNANLAR