Batı toplumlarında Apollonian hayat tarzıyla Dionysian hayat tarzı arasındaki mücadele yüzyıllardır vardır.
Özetle anlatmak için Apollonian tarzın sakin, kurallara uygun ve vasatı tutturan bir hayat tarzı olduğunu ve Dionysian’ın ise çoşkulu, kural dışı ve deneylere açık, çılgın, ateşli bir hayat tazı olduğunu söylemek mümkün.
bu sadece hayat tarzı ve tavırlarla ilgili bir ayrım da değil aynı zamanda önemli felsefi bir ayrımdır. Örneğin Nietzsche bu ikilikten yola çıkıp tavrını Dionysian’dan yana koyup felsefesini öyle oluşturmuştur.
***
çağlar boyunca otoriter yönetimler toplumlarına Apollonian tarzı empoze etmek istemişlerdir. Çünkü bu tarz toplumun kolay yönetilebilir olması için uygundur. otorite bu tarzın hakim olduğu topluma daha rahat yön verebilir ve karşı çıkmaları da rahat engeller.
***
bu iki tarz arasındaki tarihi mücadele kendini en çok cinsellikte ortaya koyar, otoriter yapılar daima tavrını Apollonian cinsellikten yana koyar. bu cinsellikte sadece üreme amaçlı kadın ile erkek arasında geleneksel kabul gören seksin tek doğru olduğuna inanır faşist ve tüm toplumun da bunu kabul etmesini bekler.
bu tavır, üreme amaçlı olmayan seks arayışlarını ve arzularını unutturmak ve gerekirse yasaklar koyarak topluma tek doğruyu empoze etmek peşindedir.
***
Kendisinin çok orijinal olupunu sanan ama son derece sıradan olan zavallı Ur-faşist Trump yemin töreninde yaptığı konuşmada kendisinin toplumsal cinsiyette kadın ve erkek dışında tanım kabul etmeyeceğini söyleyerek kendi arzularının peşinden gidip hayat tarzı olarak daha farklı, daha çoşkulu bir cinsel hayat tarzını benimsemiş insanları karşısına aldı.
***
Her otoriter gibi şimdi Trump kendi doğru bildiğini topluma da empoze edip kabul ettirmeye çalışacak. Ve bu defa bence tarihin en büyük Dionysian ayaklanmasını başlatacak ve dekanlar kendisine güçlü bir şekilde karşı çıkacaklar