Türkiye bütün hafta sonu bu geyiği yaptı: Yaşasın Svalbard’a yerleşebiliyoruz!
10 Mart 2025

Svalbard neresi? Çoğu insan bu ismi belki de hayatlarında ilk kez duydu.

Svalbard, bir takım adanın adı. Bu adalar neredeyse Kuzey Kutbunda, kutup bölgesine en yakın kara parçaları.

Burayı Vikingler 1596’da keşfetmişler ama herhalde soğuktan ve tarım ya da hayvancılık yapmaya hiç de elverişli olmatan doğasından ötürü keşfettiklerine de pişman olmuşlar. Adada, örneğin yine Vikingler tarafından keşfedilen İzlanda’da olduğu gibi bir yerleşim kurmaya hiç teşebbüs etmemişler. Söylemeye gerek yok: Adaya varan ilk insanlar da onlarmış zaten.

Tamamen buzlarla kaplı takım adalar, Kuzey Kutbu keşifleri sırasında kendi çapında bir önem kazandı, gerek İngiltere, gerek Danimarka ve gerekse Norveç burada minik istasyonlar kurmak istedi.

Svalbard neresi diye merak edenlere hizmet. İşte burası.

Sonunda 1900’lü yılların başında bu dışarıdan düzenli destek olmadan yaşanması imkansıza yakın adalar için bir uluslararası statü belirlendi, hemen hemen Antarktika gibi, burası da bir anlaşmayla herkese açıldı ama adalar üzerinde Norveç’in egemenliği de kabul edildi. Yani burası Norveç’in bir parçası ama uluslararası parçası.

Sevr Anlaşmasıyla aynı dönem Paris’te imzalandı

İlginçtir, 9 Şubat 1920’de, o sırada topraklarının önemli bölümü işgal altında olan, Anadoluda bir “Kurtuluş Savaşı”nın başlamakta olduğu Osmanlı İmparatorluğu diplomatları gidip Svalbard’ın uluslararası statüsünü belirleyen ve takım adaların en büyük adası olan Spitsbergen’in adını taşıyan Spitsbergen Antlaşması’na imza attı. İmza Paris’te atıldı. Yani aynı diplomatik heyet Osmanlı’nın ölüm fermanı anlamına gelen Sevres Anlaşmasına da imza atmıştı o günlerde.

Aynen Sevr gibi bu anlaşma da ne Osmanlı tarafından ne de Cumhuriyet Türkiyesi tarafından onaylandı. Ta ki, Türkiye aynen Antarktika’da yaptığı gibi Svalbard’a da bir bilimsel araştırma grubu göndermeye karar verene kadar.

O zaman fark edildi ki, Türkiye bu adalarla ilgili uluslararası anlaşmanın imzacı ülkelerinden biridir ama anlaşma bir türlü Türkiye tarafından onaylanıp yürürlüğe sokulmamıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi geçen yıl Nisan ayında başka pek çok uluslararası sözleşmeyle birlikte işte bu Spitsbergen anlaşmasını da onayladı. Bu onay o günlerde kimsenin dikkatini çekmedi, bu arada Türk bilim heyeti adalara gitti, çalışmalarını yaptı, 24 Temmuz 2024’te geri döndü.

Fakat cuma günü, tam sebebi bilinmiyor, bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir dizi anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihleri duyuran bir Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Kararda 7 tane anlaşmadan söz ediliyordu ve yedinci sırada “Spitsbergen ile ilgili olarak 9 Şubat 1920 tarihinde Paris’te imzalanan anlaşma”nın da 11 Nisan 2024’te yürürlüğe girdiği, söyleniyordu.

Norveç’in meşhur “tohum kasası” da bu adalarda.

Ölmenin “yasak” olduğu ada

Bir meraklı bu kararı görünce “Nedir bu Spitsbergen anlaşması” diye merak etti. Ve onun merakı, Türk sosyal medyasını ve hatta medyasını hafta sonu boyunca devam edecek bir eğlenceli geyik muhabbetine soktu.

Anlaşmaya göre Türk vatandaşları, Svalbard takımadaları kara suları, fiyortları ve limanlarına giriş, adalarda oturma, bölgede balıkçılık faaliyetlerinde bulunma ve avlanma, denizcilik faaliyetlerinde bulunma, endüstriyel faaliyetler, madencilik ve ticaret faaliyetlerine ilişkin haklar kazanıyordu. Acaba Svalbard’a yerleşilir miydi?

1596 yılında keşfedilen takımadalarda, bölge neredeyse tamamen buzla kaplı. 1925 yılında Norveç’e adalar üzerinde hak tanındı. Dünyanın en kuzeyindeki idari merkez olarak bilinen bölgede, işte bu anlaşma ile anlaşmanın imzacısı 40 kadar ülkeye yerleşim kurma hakkı tanındı.

Svalbard Artik Okyanusu’nda bir bölge. Takımadalarda tahminen 2 bin 600 kişi yaşıyor. Adaların yüzde 60’ı buzullarla kaplı.

Bölgede yazlar kısa, çok soğuk ve kurak; kışlar uzun, aşırı soğuk, karlı ve rüzgarlı ve hava yıl boyu kapalı. Yıl içerisinde sıcaklık normalde -11°C ile 8°C arasında değişiklik gösteriyor. Çok nadiren bölgede ısının -28 gibi daha da soğuk dereceleri gördüğü biliniyor. Bu soğuk yüzünden insanlar öldüğünde cesetleri sanki onları morga koymuşsunuz gibi bozulmadan duruyor, ayrıca toprak da donuk olduğu için kimse gömülemiyor da. O yüzden yarı şaka yarı ciddi bu adalarda “ölmek yasak.”

Schengen vizesi gerekmiyor aslında

Norveç’in resmi sitesinde bu bölgeye gitmek çok giriş çıkışlı vize almanın gerektiği belirtiliyor ve şu bilgi yer alıyor:

“Vizenize başvururken 2 veya daha fazla giriş için başvurmanız önemlidir. Bu, Svalbard’ın Norveç’in bir parçası olmasına rağmen Schengen bölgesinin bir parçası olmaması nedeniyle gereklidir . Schengen bölgesine girmek için vizeye ihtiyacınız varsa, Svalbard ziyaretiniz sona erdiğinde Norveç’e / Schengen bölgesine geri dönmek için de vizeye sahip olmanız gerekir.”

Türklerin tek araştırdığı konu oraya nasıl gidileceği değildi. Peki acaba Svalbard’a yerleşilebilir miydi, bütün o sert hava şartlarına rağmen?

Norveç resmi makamlarının verdiği bilgiye göre, Svalbard’da iş bulmak ve oturum için konut ayarlamak çok zor. Bu nedenle gitmeden önce iş ve konut bulunması gerektiği belirtiliyor. Oturum koşulları için verilen bilgiler şöyle:

– Yabancıların Svalbard’a seyahat etmek için Norveç yetkililerinden vize veya çalışma ve oturma izni almasına gerek yoktur. Ancak, Schengen Bölgesi için vize gereksinimi olan yabancı vatandaşların anakara Norveç üzerinden Svalbard’a gidip gelirken Schengen vizesine sahip olması gerekir. Svalbard’da kaldıktan sonra Schengen Bölgesi’ne (anakara Norveç) geri dönebilmeniz için çift girişli vize aldığınızdan emin olmanız önemlidir.

– İşiniz yoksa konut edinmek zordur. Norveç devleti, Svalbard’daki neredeyse tüm araziye sahiptir ve pratikte kendi evinizi inşa etmek için bir arsa satın almak mümkün değildir. Bazı özel konutlar kiralık arazilere inşa edilmiştir. Bu konutlar özel kişilere satılmış veya kiralanmıştır. Konut fiyatları çok yüksektir.

– Bu nedenle, takımadalara gelmeyi planlayanlara gelmeden önce iş ve konut edinmeleri tavsiye edilir. Ayrıca, ada valisinin de oturum için onay vermesi gerekiyor.

ÇOK OKUNANLAR