Geçen hafta Cüneyd (Mert Yazıcıoğlu), Aziz’in cezaevindeki damadı Rıza’dan (Settar Tanrıöğen, Erol Babaoğlu) bilgi koparmak için kendini hapse attırmıştı. Cüneyd yeni bölümde Rıza’yı buldu ve yardımı karşılığında geçici olarak dışarı çıkmasını, böylece çocukları Şirin ve Selim’i (Selinay Taşol, Erol Afşin) görmesini sağladı. Rıza çocuklarına dedeleri Aziz’in gerçek yüzünü anlatınca Şirin bizim saflara geçti. Cüneyd’i iftarda bombalı saldırı yapması için telkin eden Aziz’in oyununu bozmak için Zeynep’e (Mina Demirtaş) yardım eden Şirin giderayak bir işe yaradı.
Yeni karakterler elimizde mi patladı?
Gerilim, flashback ve işin içinde işlerle dolu sahnelerden sonra Çehov’un dediği oldu ve bomba patlatıldı, ama Rıza tarafından. Rıza mahkûmiyetten kurtulamayacağını bildiği için ölmek istiyordu. Giderken yanında Aziz’i de götürmek için Şirin’in planına dâhil oldu. Cüneyd’den çıkarılan bombalı yeleği giyerek Aziz’i ziyarete gitti ve ateş almaya gelir gibi hikâyeye giren Aziz aynı hızla, Rıza’yla birlikte patlamak suretiyle hikâyeden çıktı.
Tüm tarikatlar olmasa bile bu tarikat kapanıyor mu?
Vahid’in ardından Aziz de bertaraf edildiğine göre Cüneyd ve Sadi Hüdayi (Erkan Avcı) savaşına geri mi döneceğiz diye düşünürken Cüneyd, ‘yemişim postu’ diyerek amcasına tarikatı lağvetmeyi önerdi. Yapımcı Faruk Turgut’un öngördüğü gibi dizi 50. bölüm civarı final yaparsa Faniler hemen gelecek bölümde kapanmaz, araya ufak tefek olaylar girer. Sona yaklaşırken belki bir zaman atlaması görürüz. Siz ne dersiniz?
Dizi yansıması
🔴 Cüneyd’in Rıza’dan bilgi toplaması neye yaradı derseniz: Hepimiz Cüneyd’i hack’leyen 109-63 kodunu onun denek numarası sanmıştık, ama geçen bölüm Zeynep, Mira ve Lokman (Esma Yılmaz, Emin Gürsoy) bu sayının anlamını çözmeye çalışmıştı. Önlerini açan kişiyse bu bölüm Suavi dede (Şerif Erol) oldu ve Zeynep hurûf-u mukattaayı hatırladı. İşte Rıza bu tahmini doğruladı ve Cüneyd’i telkinden uyandıracak 109-63’ün ‘infilak’ kelimesine denk geldiğini bulduk.
🔴 Cüneyd’in Rıza’yla aynı cezaevine düşmesinin ve avluda bilerek kavga çıkardıktan sonra Rıza’nın yan hücresine atılmasının özellikle ayarlandığını ima ettiler. Daha bir gündür içeride olan Cüneyd’in Azem Yücedağ kıdemine erişip çetrefilli planları nasıl uygulamaya sokabildiğini sorgulamaya mecalimiz yok…
🔴 Zaten zatıalilerinin akıl sır erdiremediğimiz başka meziyetleri de var. Ne zaman öz savunma gerekse karşısındakini alt edebiliyor. Bu bölümde bu kez kodesin avlusundaki kavgadan burnu kanamadan çıktı, rakibini silahsızlandırıp bıçağını ele geçirdi! Faniler fanusunda büyümüş Cüneyd’in bunları nasıl öğrendiğini kaçırdık herhalde. Gittiği spor salonunda öğrenilecek iş değil, zaten temas gerektiren dövüş sporlarını daha yeni kurtulduğu OKB’sinden ötürü istese de öğrenememiş olması lazım. Senaryoda jön sendromu diyelim…
🔴 Hapse düşmesi gibi ufak bir detay dışında Naim’in (Mert Turak) keyfi yerinde, çünkü geçen bölüm koluna protez, bu bölüm protezine ad taktı: Ramazan ayı vesilesiyle Ramazan. Naim’in içeri girmesinin nedeni de Cüneyd’inkiyle aynı: Reşit olmayan Zeynep’i evlendirmek. Aziz, Cüneyd’in Rıza’yla görüşmek için kendini özellikle oraya attırdığından şüphelenince nüfuzunu kullanarak onu içeriden çıkarttı, ama Naim’in akıbeti belirsiz. Meryem ise (Özgü Namal) daha önce bu suçtan şikâyetçi olan isim olduğu için ifadesi alındıktan sonra salındı.
🔴 Feyza’nın (Zehra Kelleci) hikâyesi kendi fırtınasıyla devam ediyor. Aziz’in torunu Selim’le zorla evlendirilen Feyza, birlikte olmamak için dayak yemeyi göze alıyordu. Feyza’yı istismar etmek için çayına uyku ilacı katan Selim bu bölüm kendi tuzağına düştü, çünkü kaynanası Hasna (Selen Öztürk) çaktırmadan çayları değiştirdi. Selim’in sersemleşmesinden yararlanıp ona boşanma belgelerini imzalattılar. Bakalım iş nereye varacak…
🔴 Bölümün eğlence ihtiyacını, Selim’e ne olduğuna dair dedektiflik oynayan Sadi Hüdayi ve Arif (Yakup Turğut) karşıladı. Sadi’nin de deyimiyle Sherlock ile Watson oldular ve iyi polis-kötü polis, çapraz sorgu gibi yöntemleri denediler. Bu gergin sahneleri (üstelik arka planda gergin müzikler varken) eğlenceli çekebilen ekibe alkışlar!
Verilemeyen sosyal mesaj
🔴 Cüneyd’in canlı yayındaki itirafından sonra Meryemgil, onun aslında dergâhtaki kadınların hakkını gözettiğini anlatmak için kadın hakları alanında çalışan STK’lara gitti. Bu sahnelerde STK’ların bile mütedeyyinlere önyargılı bakmasını, mütedeyyin kadınların kadın hakları davasından dışlanmasını eleştirmişler. Doğru bir çıkarım olmayıp genelleme olduğunu belirtmekle birlikte, hadi diyelim, birleştirici mesaj vermek istemişler. Ancak bu da başka bir soruna yol açıyor:
🔺 Reşit olmayan kızı istismardan halihazırda tutuklu Cüneyd’in suçsuz olduğuna inanmayan STK yetkilisi neden önyargılı olmuş oldu? Bu ülkede bu olaylar olmuyor mu, üstü örtülmeye çalışılmıyor mu? Bu davalarda güçlü olan taraf seküler STK’lar mı gerçekten? Cüneyd tarikat mürşidi olmasaydı STK’lar masumiyetine inanır mıydı hemen? Mütedeyyinlere önyargıyı eleştirelim derken ‘erkeklere iftira atılıyor’ söylemi pekiştirilmiş olmadı mı? Özetle, kadın haklarını gözeten bir kadının, görünüşte bir faili aklamaya isteksiz olması önyargı mı? Kadınlara, kız çocuklarına ve genel olarak çocuklara göz göre göre türlü istismar ve şiddet uygulanıyorken “Aralarında masumlar da var”dan mı ilerlemeliyiz gerçekten?
Aziz meselesi neydi?
🔴 Peki Aziz derin devlet mi, dış güç mü, kişisel intikamı olan biri mi? Hepsi mi? Hatırlayalım:
🔺 Derin yapı ilk ortaya çıktığında “Biz sizi siz, onları onlar yapanız” mesajını vermiş, ülkeyi kutuplaştıran el olduğu ima edilmişti. Motivasyonlarıysa güç tek bir grupta kalmasın diye sözde dengeyi sağlamaktı.
🔺 Ardından bunun sırf ülke meselesini olmadığı, uluslararası boyutu olduğu açığa çıktı. Aziz’in toplantı yaptığı konseyde başka ülkelere ettikleri müdahaleleri, yani etki alanlarını öğrenmiştik.
🔺 Ardından Aziz’in bu konseyin sırf Türkiye ayağı değil, tepesindeki isim olduğunu anladık. Kendi ülkesiyle derdi gerçekten sözde dengeyi mi sağlamak derken tarikatların elinde kızının beyninin yıkandığını öğrendik. Yani derin yapı meselesi uluslararası alana açılmışken kişisel intikam meselesine dönüşüp geri küçülmüştü.
🔺 Rıza’nın anlattıklarından öğrendik ki Aziz’in kızının beyni yıkanmamış. Tam tersi, Aziz ve Rıza’nın radikal eylemlerini durdurmak isterken ölmüş. O zaman intikam anlatısı iptal mi?
🔺 Rıza açıklamasının devamında rotayı yeniden Aziz’in uluslararası bağlantılarına çevirdi. “Sovyet sonrası İslamofobi olacaktı, Aziz’i gençliğinde Müslümanların içine sokmuşlar” dedi.
🔺 Ezcümle Aziz son dönemlerin yaygın söylemini mi pekiştirdi? Yani dış güçlerin dinimize açtığı savaşın maşası mıydı? Önce Rıza’yı, olmayınca Cüneyd’i kullanarak İslamofobi yaymaya çalışan Aziz, kızının arada kaynamasına göz mü yummuş? Peki ya o da dış güçlerin telkini altındaysa diyemeden adam patlayıp hikâyeden gitti.
Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Deniz Gürlek, Gamze Arslan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Asiye Dinçsoy, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Selinay Taşol, Erol Afşin, Erol Babaoğlu, Murat Aydın, Oğulcan İnan, Sarp İkiler, Mısra Tüfek, Zeynep Özan, Emin Gürsoy, Esra Ronabar, Settar Tanrıöğen.
