Kremlin: Ukrayna’da ateşkes için acelemiz yok!
12 Mart 2025

Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun deyişiyle ‘Top şimdi Rusya’nın sahasında.’ Çünkü Ukrayna, ABD’nin önerdiği kayıtsız şartsız 30 günlük ateşkesi kabul etti. Bu haberin duyulmasından sonra bütün gözler Moskova’ya çevrildi.

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, dün başkent Moskova’da ABD’nin Ukrayna’ya “30 günlük acil ateşkes” içeren teklifine ve gündemdeki bazı diğer konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Peskov, Rusya tarafının ABD’nin Ukrayna’ya “30 günlük acil ateşkes” içeren teklifine yönelik yaklaşımıyla ilgili bir soruyu, “Biraz acele ediyorsunuz. Biz acele etmek istemiyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, bu konuda bizi bilgilendireceklerini söyledi. Yorum yapmadan önce ABD tarafını dinlememiz gerekiyor.” şeklinde yanıtladı.

ABD ile Rusya arasında yakın zamanda bir görüşme planlandığı bilgisini paylaşan Peskov, görüşmenin hangi yetkililerin arasında yapılacağına yönelik soruyu ise yanıtsız bıraktı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD ile nadir toprak elementleri konusunda işbirliği yapılabileceğine yönelik açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Peskov, “Bu konuda fırsatlar var ancak henüz istişare yürütülmüyor.” diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump ile Putin arasında olası bir görüşmeye ilişkin konuşan Peskov, “Böyle bir ihtiyaç ortaya çıkarsa çok hızlı bir şekilde organize edilecektir. ABD ile iletişim kurmak için mevcut kanallar bunu oldukça kısa sürede yapmayı mümkün kılıyor.” değerlendirmesini yaptı.

Rus ordusunun son dönemde Kursk bölgesinde hızlanan ilerleyişine ilişkin konuşan Peskov, “Ordumuzun ilettiği veriler, birliklerimizin Kursk bölgesinde başarılı bir şekilde ilerlediğini ve militanların kontrolü altındaki bölgeleri kurtardığını gösteriyor. Süreç iyi ilerliyor” ifadelerini kullandı.

Lavrov: NATO ülkeleri Ukrayna’ya gelirse tehdittir

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO birliklerinin herhangi bir bayrak altında Ukrayna’ya konuşlandırılmasının tehdit olduğunu belirterek “Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” dedi. 

Lavrov, Amerikan bloggerlar Mario Nawfal, Larry Johnson ve Andrew Napolitano’ya verdiği röportajda, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi sürecini değerlendiren Lavrov, iki ülke heyetlerinin geçen ay Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da görüşmeler yaptıklarını, bu görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un katıldığını anımsattı.

Lavrov, “Onlar, (Donald) Trump döneminde ABD ulusal çıkarlarının korunmasının Amerikan dış politikasının temeli olduğu bağlamında ilişkilerin iyi olmasını istediğini söyledi. Bu, tartışılamaz. Bununla birlikte Amerikalılar, başka ülkelerin de kendi ulusal çıkarları olduğunu anlıyor. Onların bu görüşüne katılıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

ABD ve Rusya’nın çıkarlarının hiçbir zaman örtüşmeyeceğini belirten Lavrov, “Bu çıkarların hatta yüzde 50 oranında bile uyuşması mümkün değil. Ancak çıkarlarımız örtüştüğünde, sorumlu siyasetçiler olarak benzerlikleri geliştirerek pratiğe dönüştürmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çıkarlar örtüşmediğinde veya çeliştiğinde ise sorumlu ülkeler, bunların çatışmaya dönüşmesini önlemek için elinden geleni yapmalı.” diye konuştu.

Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Grönland planlarına ilişkin ise “Ukrayna’nın, Rusya’nın güvenliği açısından önemi, Grönland’ın, ABD’nin güvenliği açısından taşıdığı önemden kat kat daha büyük.” ifadelerini kullandı.

Trump’ın Rusya ve Çin’le “nükleer silahsızlanma” görüşmelerine başlamak istediğine dikkati çeken Lavrov, “Karşılıklı saygı, eşitlik ve önceden belirlenen çözümlerin dayatılması temelinde her türlü formatta görüşmelere açığız. Eğer Çinli dostlarımız bu konuya ilgi gösteriyorsa karar, onlarındır.” dedi.

Lavrov, Rusya ile ABD arasında stratejik istikrara dair diyaloğun kurulmasının önemini vurguladı.

ABD’nin NATO’dan çekilmesi ihtimalini de değerlendiren Lavrov, “Amerikalıların, NATO’dan çıkacağını düşünmüyorum. En azından ABD Başkanı Donald Trump, bunun olabileceğine hiçbir zaman işaret etmedi.” diye konuştu.

Lavrov, Ukrayna’nın NATO’ya üye olması ihtimaline ilişkin ise “Ukrayna’nın NATO’ya dahil olması, anayasasına ve 1991 tarihli bağımsızlık bildirgesine aykırı.” ifadesini kullandı.

“Minsk anlaşmaları uygulansaydı, Ukrayna 1991 sınırlarında kalırdı”Avrupa’nın Ukrayna krizine yönelik yaklaşımını değerlendiren Lavrov, Almanya ile Fransa’nın, bu krizin çözümüne dair Minsk anlaşmalarını bozduğuna işaret ederek “Fransızların ve Almanların yaptıkları, utanç verici.” dedi.

Lavrov, “Minsk anlaşmaları uygulansaydı Ukrayna, Kırım hariç 1991 sınırlarında kalırdı. Çünkü Kırım Minsk’teki müzakerelerde hiçbir zaman dile getirilmedi. Her seferinde yalan söylediklerinde kaybediyorlar. Bu süreç devam ediyor.” diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, daha önce “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2022’de İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e kendi şartlarını dayatmaya çalıştığı” yönünde açıklama yaptığını anımsatan Lavrov, Ukrayna’nın İstanbul’da sağlanan anlaşmayı parafladığına dikkati çekerek “Bu, Macron’un başka bir yalanı.” değerlendirmesini yaptı.

“AB artık barışçıl ekonomik bir proje değil”Avrupa Birliği’nin (AB) artık ekonomi özelliğini kaybettiğini söyleyen Lavrov, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i Adolf Hitler’e benzeterek “Führer Ursula.” dedi.

Avrupa’da sanayisizleşme sürecinin yaşandığını belirten Lavrov, “Avrupalılar, ‘Rusya’ya karşı savaşta zafer kazanma’ gibi ideolojik hedefe ulaşılması uğruna her şeyi feda etmeye hazır. AB artık barışçıl ekonomik bir proje değil. Kendi ordularını kurmak istiyorlar.” diye konuştu.

Lavrov, Avrupalı ülkelerin, Ukrayna’ya barış güçlerini konuşlandırması ihtimaline dair ise “NATO birliklerinin herhangi bir bayrak altında, herhangi bir sıfatla Ukrayna topraklarında bulunması bizim için tehdittir. Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılmasından yanayız”ABD ile temaslarda Basra Körfezi ve İran nükleer anlaşması meselesini de ele aldıkları bilgisini paylaşan Lavrov, şunları kaydetti:

“Trump’ın ilk başkanlık döneminde Amerikalıların vazgeçtiği programın yeniden canlandırılmasından yanayız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından onaylanan orijinal anlaşmanın öngördüğü formatın sürdürülmesinden yanayız. Amerikalıların, yeni anlaşmanın siyasi şartlarla birlikte olmasını istediklerine dair belirtiler var. Buna göre, İran’ın Irak, Lübnan, Suriye ve diğer yerlerdeki grupları desteklemediğine dair denetlemelerden geçecek. Bunun işe yaracağını sanmıyorum. Bu, bizi endişelendiriyor.”

ÇOK OKUNANLAR