Geçen hafta Aziz Uras’ın (Demirhan Demircioğlu) şikâyetinin Rengin (Ecem Özkaya) tarafından üst merciye taşınmasından sonra Bahar (Demet Evgar), oğlundan yediği kazığı sindirmek için gittiği pansiyonda iç sesini bulmuştu. Dönüş yolunda kaza yapan Bahar, koca şehirde tek hastanenin olduğu bir alternatif gerçeklikte bulunan bizim dizideki hastaneye kaldırıldı. Hayati tehlikeyi atlatınca oğluyla yüzleşti ve hiçbir musibette tam aydınlanma yaşayamayan Bahar’ın uyanışı, Aziz Uras’ın bu darbesiyle gerçekleşti: “Beni azat ettin.”
Kösteksiz ilk sahne!
Hastanenin sahiplerinden Tuğra’nın (Tuğrul Tülek) muhasebeye kendi adamını yerleştirmesinin nedeni kara para aklamakmış. Ona ayak bağı olabilecek Timur’u (Mehmet Yılmaz Ak) başhekimlikten alabilmek için Bahar’a yönelik şikâyeti bahane olarak kullandı. Bahar aleyhine karar çıkarsa ucu, sorumlu olarak Timur’a da dokunacaktı. Kurul toplandı ama Tuğra’nın istediği olmadı. Rengin, hatta Efsun (Nihal Yalçın) bile Bahar’ın lehine açıklama yaptı ve şaşkınlığımızı hâlâ atamadık!
Müjdeler bitmiyor…
Bu sırada Evren (Buğra Gülsoy), Bahar’a hem iyileşme kutlaması hem evlenme teklifi için sürpriz organizasyon yapmanın peşindeydi. Evren’in bu organizasyona Bahar’ın dokunduğu tüm hayatları, yani dayanıştığı kadınları da çağırması bölümün ruhuna uygun düştü. Bahar’ın cevabı haftaya kaldı, ama “Gerçek uyanışımı daha yeni yaşadım, bi’ soluklanayım” diye reddetme ihtimalinden ödümüz kopuyor.
Dizi yansıması
🔴 Normal şartlarda kadının uyanışı, sadece kendi sesini buluşu temalı bir yapımda evlilik teklifi reddi, hikâyeye gayet uygun düşerdi. Bahar’ın yoluna illa biriyle devam etmeye ihtiyacı yok, şeklinde bir mesaj çıkardı. Nitekim dizinin orijinali ‘Dr. Cha’da öyle oluyor. Ancak ‘Bahar’ orijinalinden zaten sapmışken ve Evren şimdiye dek hiç toksiklik belirtisi göstermemişken Bahar’ın hayatından çıkmasına gerek yok. Kıymayın Evrenimize!
🔴 Bahar’ın kurulda hatalı bulunmamasına sevindik, hem karakteri sevdiğimizden hem de yıllarca erteledikten sonra binbir güçlükle mesleğine dönmüş olmasından. Ancak… Daha önce de değindiğimiz gibi Bahar, onu kurul karşısına çıkaran kararında hatalıydı. Savunmasını yaparken “Yine olsa yine yaparım” demiş olması da bir ders çıkarmadığını gösteriyor. Hastayı değil bebeği öncelemesiyle daha önce riske attığı annelere bir de gelini eklenince muhakeme yeteneğinde gelişme olur sanmıştık oysa. Diğer karakterler de buna çanak tutuyor. Bu gidişle doğmamış bir bebeği kurtaracağım diye bir annenin ölümüne neden olabilir, bebeğini aldırmaya gelen kadınları duygu sömürüsüyle gönderebilir…
🔴 Bahar üzerinden doktorluğun duygusal yönünü olumlayan dizi Timur’la tam tersi, soğukkanlılığın önemine vurgu yapıyor. Bu bölümde Bahar’ın hayatını kurtaran, ameliyat sırasında Timur’un duygularını maskeleyebilmesiydi mesela. İyi hoş da ilk sezonun finalindeki nakil ameliyatında yapılan hata tekrarlanmış. Ameliyatta Timur’a oğulları, yani Bahar’ın birinci derece yakını Aziz Uras eşlik etti, ki eski eş sıfatlı Timur’un bile ameliyatı yapmaması gerekirken… Bir de Evren’le tartışmışlardı bunun için. Yahu Evren de giremez, girmemeli. Bu kuralların bir nedeni var değil mi? İşte dizideki tüm karakterler aynı hastanede çalışınca ve başlarına kel alaka bir yerde kaza gelse bile tesadüfen buraya yatırılınca ameliyatlarda da ortalık sosyete pazarına dönüyor.
🔴 Karakterlerin duyguları ve meslekleri arasında sınanmasını izlemek güzel elbette, ama bunu sınamanın yüzlerce yolu var. Benzer bir hata, Bahar’a çarpan aracın sürücüsünü Evren’in ameliyat etmesiydi. Bahar’ı az kalsın elinden alacak olan gence karşı soğukkanlılığını koruma sınavı veren evden bu sınavdan geçti, ama işin içine duyguların gireceği belli olduğu için ameliyata onun da girmemesi gerekirdi.
🔴 Bu kaza, trafik canavarıyla ilgili kamu spotuna vesile oldu. Gençlerin taşkınlık yaptığı bu kazada ağır yaralı olan delikanlının babasının tavrı da ayrı bir kamu spotuydu. Adam, Bahar’ın şikâyetçi olmaması için “Veririz üç kuruş” deyince Evren’in nevri döndü, hasta yakını makını dinlemeden adamı yumrukladı. Adam, oğlunun çarptığı kişinin o hastanenin doktoru olmasını bile takmadı, Evren’den şikâyetçi olacak. Zenginlerin türlü beladan paçayı nasıl yırttığına dair eleştiri taşıyan bu olay örgüsü bakalım kimin lehine devam edecek…
🔴 Son bölümlerde Evren ve Timur’un çocukluğundan anılar izliyoruz. Yakın arkadaş olup üzerine ailevi dram yaşayan iki çocuğun şimdi geldikleri rakip konumundan daha fazlasını izlemek istiyorduk nicedir. Bu sahneler arttığına göre Evren’in geçmişine girmemiz yakındır, ne dersiniz?
🔴 Geçen hafta diziye vedan eden Asistan Uğur yerine bu bölüm Asistan Yıldırım, kadroya da Özgü Delikanlı girdi. Yıldırım’ın Timur’unkinden hallice bir ukalalığı olduğundan Timur’u dize getirecek kişinin o olup olmadığını merak ediyoruz. Fakat birbirlerine çok benzedikleri için bu bir usta-çırak ilişkisine de evrilebilir.
Bir küçük aile meselesi
🔴 Dizinin eğlencesi, Aziz Uras ve Seren’in (Nil Sude Albayrak) erken doğdukları için kuvöze alınan bebeklerinin taburcu olmasıyla geldi. Taze ebeveynlere yardım etmek üzere toplanan aile daha beter kaosa neden olunca ortam deliler evine döndü. Bu sefer gerçek aydınlanma yaşayan Bahar ise kendisine gelen yardım perilerinin batağına düşmeden önce ortamdan kaçarak uzaklaştı, tüm bebek bakma sorumluluğunu kendisi dışında herkese yıktı. Oh be!
🔴 Lakin çiftimiz çocuklarının adını maaile seçmeyeydi iyiydi. Şerbo’nun Ünalları gibi bunların ailesi de her lafın içinde. Oğlanın adını Mert, kızın adını da tahmin ettiğimiz üzere, Timur’un merhum biyolojik annesinin ardından Leyla koydular, ne yazık ki! Birinin anısını yeni bir hayatta, yepyeni bir bireyde yaşatma geleneğine biri artık dur desin.
🔴 Mert adını öneren kişi Timur’un Rengin’den olan kızı Parla’ydı (Sena Mia Kalıp). Bu önemli, zira kızcağız kendini Timur’un ailesinden hissetmek için kendini paralıyor. Babasıyla yakınlaşmanın eşiğinde, ev bile tuttular! Yalnızca Rengin’le ve varla yok arası göstermelik bir babayla büyüdüğü için geniş aileye olan özlemini biliyoruz. Onun önerisinin kabul edilmesi Parla’nın aileyle, Timur dışında bir bağı daha olması demek.
🔴 Geçen bölümde Bahar’ın yokluğunda yakınlaşma fırsatı bulan anne-kız Efsun ve Seren’in bu bölüm birlikte ev dekoruyla ilgili bir şeyler konuştuklarını gördük, bu da bize Efsun’un kontrolcülüğünü ve mükemmeliyetçiliğini gevşetmeye başladığını gösterdi. İyileşiyorlar!
🔴 Seren’in babası bölümler önce taşınmaya karar verip hikâyeden çıkmıştı. Ama kızının düğününe, olmadı doğumuna, o da olmadı kuvözden çıkan torunlarını görmeye gelemeyecek kadar nereye taşındı bu adam? Gerekirse başka bir oyuncuyu ikna edin de şu adam ziyarete gelsin.
🔴 Timur’un onu büyüten annesi Nevra’ya (Hatice Aslan) yönelik tavırları ise çok uzadı. Anlıyoruz, biyolojik babası ortada yok, biyolojik annesi ve onu büyüten babası da merhum. Öfkesini çıkarabileceği bir tek Nevra var. Ama ergen değil bu adam, iyi kötü annelik yapmış kadın ona canım.
🔴Bahar’ın rüyasında doçent doktor olduğunu, Evren mangal başındayken çimlere huzur içinde uzandığını gördük. Bu rüya umuyoruz ki finalden bir karedir.
Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Deniz Akçay, Armağan Gülşahin, Gökhan Atasoy, Yasemin Erturan
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Emre Karayel, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, İrem Kahyaoğlu, Özgü Delikanlı, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Şükrü Türen, Şeyda Merve Kölük, Özhan Carda, Tuğrul Tülek.
