Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e göre “bir güç” CHP’ye kayyım atanmasına karar vermişti. Hem de bu atama dün akşam üzeri yapılacak, partinin yönetimine gelecek olan kayyım da ilk iş olarak pazar günü yapılacak önseçimi iptal edecekti.
CHP Genel Başkanı bu ihtimali bertaraf etmek için dün açıkladı, partisini olağanüstü seçimli kurultaya götürüyor.
Bu kurultay yapıldığında böylece bir önceki kurultayla ilgili adli takip boşa çıkmış olacak, en azından partinin kurumsal bütünlüğüne bir etkisi olamayacak o adli takibin.
Ben bunları böyle normal ve sıradan şeyler gibi yazıyorum ama siz de anladınız konu hiç sıradan değil.
Burası normal bir ülke olsa ve CHP Genel Başkanı bunları söylese, “Kafayı yedi herhalde” diye düşünülür, onun paranoyasından söz edilir, hatta genel başkan olarak bu denli bozuk bir akıl sağlığına sahip olmasından ötürü makamından ayrılması gerektiği tartışılırdı.
Ama hiç kimse çıkıp “Partimin başına kayyım atanabilirdi, bu tehlikeden kurtulduk” dediği için Özgür Özel’e “Sen paranoyaksın” demiyor, “Hayal dünyasında hayali düşmanlarla yaşıyorsun” demiyor.
Tek başına bu örnek bile nasıl bir tuhaf dönemde olduğumuzu ve bu dönemin tuhaflıklarını korkunç biçimde içselleştirdiğimizi göstermeye yetiyor sanırım.
Ekrem İmamoğlu haftalardır, “Hedefleri beni hapse atmak adaylığımı engellemek” dedi ve kimse ona “Nereden çıkarıyorsun, bırak bu paranoyayı” demedi.
Nitekim sonunda İmamoğlu haklı çıktı.