Bir boşboğaz milletvekili, Silivri’den 14 İBB tutuklusunun sürgün edilmesine neden oldu
13 Nisan 2025

Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 23 Mart günü tutuklanan isimlerden 14’ü, geceyarısı apar topar tutuldukları Silivri cezaevinden başka cezaevlerine sevk edildi.

Aileleri saatlerce yakınlarının nereye nakledildiğini veya nakledilip nakledilmediğini öğrenmeye çalışırken ne İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ne de Adalet Bakanlığından uzun süre hiçbir açıklama yapılmadı. Ancak neden sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sevkleri doğrulayan bir sosyal medya mesajı yayınladı ama o da isimleri ve gönderildikleri cezaevlerini söylemedi.

Nereye gittiler?

Öğrenildiği kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun ve iş insanı Hüseyin Köksal Çorlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne, BVA firması sahibi Murat Kapki, Nihat Sütlaş, iş insanı Adem Soytekin ve İmamoğlu İnşaat Şirketi’nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne, CHP Beylikdüzü Belediye Meclis üyesi Fatih Keleş, İmamoğlu’nun kampanya direktörü, siyasal iletişim uzmanı Necati Özkan ve Kültür A.Ş. Eski Genel Müdürü Serdal Taşkın ise Kocaeli’deki Kandıra F Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Ancak Adalet Bakanı 14 kişinin nakledildiğini söylüyor, yani henüz ne ismi ne de nereye gittiği bilinmeyen 5 kişi daha var.

Adalet Bakanı: Soruşturmanın selameti için

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç dün sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında yürütülen adli soruşturmalar çerçevesinde, Marmara Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 14 tutuklunun soruşturma süreçlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi ve ceza infaz kurumlarındaki güvenlik düzeninin korunması amacıyla ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 53. Maddesi uyarınca farklı ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılmıştır.

Nakil işlemleriyle ilgili bazı çevrelerce ileri sürülen ‘savunma hakkının kısıtlandığı’ yönündeki değerlendirmeler, gerçek dışıdır ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.

Bu uygulama, soruşturmanın adil ve etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla ilgili mevzuat gereğince gerçekleştirilmiştir.”

Umut Akdoğan yüzünden mi?

Peki bu ani sürgünlerin sebebi ne? İddiaya göre 14 kişinin geceyarısı apar topar farklı cezaevlerine sürgün edilmesinin arkasında CHP’nin Ankara milletvekili Umut Akdoğan’ın HalkTV’de söyledikleri yatıyor.

Akdoğan, HalkTV canlı yayınında Silivri Cezaevindeki ortamı anlatırken şöyle demişti:

“Sayın İmamoğlu’nun notları oluyor. O notları avukata veriyor, Diyor ki, ‘Bunu Buğra Gökçe’ye götürün, bunu Resul Emrah Şahan’a götürün, buna Necati Özkan çalışsın. Ondan sonra raporlar hazırlanıyor. Murat Ongun hazırladığını avukata veriyor. O götürüyor Sayın İmamoğlu’na veriyor. Böyle bir çalışma var. Avukatlar aracılığıyla yapılıyor.”

Dün iktidara yakın gazetecilerden Taha Yasin Karagöz, sosyal medya hesabından sürgünlere ilişkin yaptığı açıklamada Akdoğan’ın bu sözleri için “İmamoğlu, Murat Ongun, Buğra Gökçe, Resul Emrah Şahan, Necati Özkan arasındaki kuryelik sistemini ifşa etti” deyip “Bunun üzerine örgüt üyeliğinden yargılanan isimler başka cezaevlerine gönderildi” iddiasında bulundu.

Karagöz, sürgün gerekçesi olarak “İmamoğlu’nun tutuklu sanıkları koordine ederek ifadelerine müdahale ettiğini”, “Ongun ve diğer isimlerin avukatları aracılığıyla hem kendi aralarında haberleşip hem de itirafçıları tehdit ettiğini” ve “delil karartmaya yönelik emir verildiğini” öne sürdü.

İmamoğlu’ndan sert tepki: Ağzınızı açıp bir şey söyleyin

Ekrem İmamoğlu, tutukluların başka cezaevlerine sevk edilmelerine sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

“İftiracı arayışları,

Yalancı şahit zorlamaları,

Gizli tanık kurguları,

23 yıllık iş yaşamımdan tanıdığım insanların zorla ifadeye çağırılıp korkutulması, 

Gazetecilerin tutuklanması,

Şafak baskınları, el koymalar, kayyumlar…

“Turbun Büyüğü” yetmeyince  

“Dananın Kuyruğu” yalanı vs.

Şimdi de gece yarısı aldığım bilgiye göre aynı hapiste bulunduğum 10’a yakın arkadaşımın sabaha karşı başka cezaevlerine nakledilmesi!

Bu hırs, bu intikam, bu yalan dolan, bu düşman hukuku nedir?

Allah aşkına bu kadar mı çürüttüler ülkenin göz bebeği kurumlarını !

Yüce Türk Yargısına sesleniyorum.

Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? 

Adeta dilini yutmuş yargımızın hakimlerine savcılarına kurumlarına sesleniyorum.

Yeter artık Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin. Gerçekten olan Millete ve Devlete oluyor. Hala farkında değil misiniz?”

ÇOK OKUNANLAR