Türkiye’nin bir tuhaf eğitim sistemi var. Meslek lisesi olmayan bütün liseleri “Anadolu Lisesi” adını taşıyor ve bunlara ancak sınavla girilebiliyor.

Bu Anadolu Liseleri’nin içinde de bir de “seçkin” okullar var, bunlara “Özel Proje ve Program Uygulayan Okullar” adı veriliyor 2014 yılından beri.

Bu okullarda görev yapan öğretmenlerin görev süresi eskiden 15 yıldı. Yani, zaten başka okullarda başarılı bulunmuş öğretmenler bu “seçkin” okullara tayin ediliyor ve en azından 15 yıl görev yapıyor, böylece bir süreklilik sağlanıyordu.

2020 yılında bu uygulama değiştirildi ve bu okullardaki öğretmenlerin görev süresi 4+4 yıl olarak sınırlandı. Yani bu tür okullardaki bir öğretmen çok başarılı bile olsa en fazla 8 yıl okulunda görev yapabilecek, sonra ister istemez yer değiştirecekti.

Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı ilginç bir uygulamaya gitti ve öğrenim yılının or tası denebilecek bir zamanda, 8 Nisanda ‘Proje Okullar’daki öğretmen atamalarını gerçekleştirdi. Oysa daha öğrenim yılının sona ermesine 2 aydan uzun süre vardı ve bu son iki ay öğrenciler için kritikti.

Dün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in verdiği bilgiye göre proje okullarda 4 yıllık görev süresini tamamlayan öğretmenlerin yüzde 80’inin süresi uzatıldı, yani onlara 4 yıl daha oldukları okulda görev yapma olanağı tanındı ama yüzde 20’sinin süresi uzatılmadı.

Bakanlığın süresi uzatılmayan öğretmenleri neye dayanarak uzatmadığı ve yerlerine yaptığı atamaları neye dayanarak yaptığı bilinmiyor ancak okulların kapanmasına 2 aydan uzun zaman olan öğrenciler pek çok okulda bu duruma isyan etti; çünkü alıştıkları, tanıdıkları öğretmenleri yıl ortasında gidiyor, yerine yenisi geliyordu.

Milli Eğitim Bakanı, “Sadece yüzde 20’nin değiştirildiğini” söylerken durumu küçültmeye çalışıyor ama bu yüzde 20 bile çok büyük bir rakam. Örneğin dün İstanbul Valiliği açıkladı, sadece İstanbul’da yıl ortasında yer değiştirmek zorunda bırakın öğretmen sayısı 3 binden fazla.

Liseliler sokağa çıktı

Tam da bu sebeple günlerdir liselerde gerek lise öğrencileri, gerek onların velileri ve gerekse bazı liselerin mezun dernekleri protesto gösterileri yapıyor. Dün aynı anda çok sayıda okulda protestolar vardı, İstanbul’da Beşiktaş meydanında neredeyse bir miting düzenlendi.

Lise kaynaklı ve giderek bir sokak gerilimine dönüşen olaylara ana muhalefet partisi CHP de destek veriyor. Örneğin dün İstanbul’da Beşiktaş civarında bulunan liseler ve onlara destek vermeye gelen üniversite öğrencileri Beşiktaş Meydanı’nda toplandı. “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Yaşasın öğrenci dayanışması” sloganları atan öğrenciler kararı protesto etti. Beşiktaş Meydanı polis tarafından ablukaya alındı, öğrencilerin yüzleri kameralarla kayıt altına alındı. Alanda öğrencilere CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.

Ankara’da

Ankara Fen Lisesi’nde 35 öğretmenden 21’inin proje okulları atamasının gerçekleşmesi sonrası okullarından gönderildiğini dile getiren Ankara Fen Lisesi mezunları bu duruma tepki göstermek için bir basın açıklaması düzenledi.  Ankara Meral Yaman Okay Parkı’nda toplanan mezunlar “Liseme ve öğretmenime dokunma” sloganlarıyla Ankara Fen Lisesi önüne yürüdü.  Mezunlar adına bir öğrenci burada açıklamayı okudu. Mezun öğrencilere CHP Ankara İl Sekreteri Durali Bozkurt da destek verdi. 

Ankara’da Hasan Âli Yücel Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri ve mezunları da dün eylemdeydi. Mezunlar ve öğrenciler ‘öğretmenime dokunma’ çağrısında bulundu. Mezunlar bugün tayini alınan öğretmenlerini ziyarete geldiklerini bildirerek okula girdi. Okulda bulunan lise öğrencileri de oturma eylemi gerçekleştirdi. Öğrenciler, andımızı okudu. Okul müdürü ve yardımcısı gelen mezunları kapıda karşıladı. Müdür, “yanlış bir tepki verildiğini ve olması gerekenin yapıldığını” iddia etti. Oturma eylemi yapan öğrencilere katılmak isteyen mezunlara başta izin verilmedi.

Daha sonra ‘öğretmenime dokunma’ çağrısına destek vererek orada bulunan CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, öğrencileri bir araya getirdi. Mezunlar, öğrencilere üniversite deneyimlerini aktardı. ‘Bu dersten kaçılmaz’ yazılı pankart açan mezunlar, okulda bir açıklama yaptı. Öğretmenlerine sahip çıkan mezunlar, “Hasan Ali Yücel’in ismini hakkıyla taşıyan bu kurumun ruhu, bizlerin birey olma sürecine doğrudan katkı sağlayan kıdemli öğretmenlerimizin eseridir” dedi. 

İzmir’de

İzmir’de de protesto vardı. Öğrenciler, veliler ve ski mezunlar dün Atatürk Lisesi önünde toplanarak Cumhuriyet meydanına yürüdü. Öğrenci velileri, yapılan atamaların liyakatten uzak ve adaletsiz olduğunu belirterek basın açıklaması yaptı. Veliler ayrıca imza kampanyası başlattı. Açıklamaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Eğitim İş, Eğitim Sen, Veli-Der izmir temsilcileri ve üniversite öğrencileri de destek verdi.

Yusuf Tekin: ‘Pozitif ayrımcılık yaptık’

Bütün bu eylemler devam ederken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de dün bazı açıklamalar yaptı. 

* Biz geçtiğimiz yıl bu konuda henüz proje okullarla ilgili performans değerlendirmesi yapamadığımız için yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl erteledik. Bu yıl ocak ayı başında takviminiz ilan ettik. Burada da öğretmen arkadaşlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamamaları açısından bu okullarda çalışan arkadaşların yer değiştirme takvimini erken başlatma kararı aldık. Diğer öğretmenlerimizin yer değiştirme süreci başlamadan bu öğretmenlerimize yer değiştirme hakkı vererek pozitif ayrımcılık yaptık.

‘Ne demek sürgüne gönderildi?’

* Ezbere, cehalet dolu, yüzbinlerle ifade edilen saçma sapan cümleler var. Nereden öğrendiniz ya? Ahlaki, doğruluğu tutarsız. Böyle saçmalık olmaz. Bu 38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu. Yüzde 80’inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan 6 bine yakın arkadaşımızınsa görev süreleri uzatılmadı. Bu ülkenin her okulu kutsal vazife değil mi? Ne demek sürgüne gönderildi?

‘Sadece 20 okulda olaylar oldu’

* Bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor “Ele geçirmek” ifadesini kullanıyor. Kimden neyi ele geçiriyoruz. Biz devletiz, Milli Eğitim Bakanlığı’yız. Demek ki “Bu okulları arka bahçemizdi şimdi elimizden alıyorsunuz” diyor. Böyle bir şey olmaz. Siyasetçilerimizi duyarlı, ahlaki davranmaya davet ediyorum.

* Bir siyasi partinin genel başkanı ve şûrekası topyekun direnişe çağırmasına rağmen Türkiye civarında sadece 20 okulda bu olaylar oldu. Bunların büyük çoğunluğu da ne hikmetse mezunlar derneği olduğunu ifade edenler düzenlemiştir. Bu saçma sapan çağrılara kulak vermeyip okullarımızı bir siyasi partinin politik amaçları için manipüle edilen mekanlara dönüştürmeyen herkese teşekkür ediyorum.

‘Politik manipülasyon çabası’

* Süresi uzatılmayanlar arasında 40 yıldır çalışan arkadaşlarımız var. Diğer öğretmenlerin de bu okullarda çalışma hakları yok mu? Bu okullara başka ülkeden bir öğretmen getirmiyoruz. Performanslarıyla öne çıkan öğretmenleri getiriyoruz. Bu okullarda eğitimi sekteye uğratacak herhangi bir eylemin içinde olmayız. Ben bu protestoların tamamını politik gerekçelerle gündem kapatmaya yönelik manipülasyon çabası olarak görüyorum. Bizi oradaki eğitim daha ileriye taşıyacak sürecindeyiz.