ECB yılın üçüncü yönetim kurulu toplantısında alınan para politikası kararlarını açıklayıp bankanın mevduat faiz oranını yüzde 2,50’den yüzde 2,25’e indirdiği belirtildi. ECB’nin refinansman faizi ile marjinal borçlanma faizini de 25’er baz puan düşürerek sırasıyla yüzde 2,40 ve yüzde 2,65’e çektiğine işaret edilen açıklamada “ECB Yönetim Kurulu bugün 3 temel faiz oranını 25 baz puan düşürmeye karar verdi” dendi.
Açıklamada, faiz oranlarını düşürme kararının enflasyon görünümü ve dinamikleri ile para politikası iletim gücü temelinde alındığı kaydedildi. Enflasyonda düşüş sürecinin iyi biçimde ilerlediği vurgulanan açıklamada, Avro Bölgesi ekonomisinin küresel şoklara bir miktar dayanıklı olduğu bildirildi.
Açıklamada “Artan ticari gerginlikler nedeniyle büyüme görünümü kötüleşti” değerlendirmesi yapıldı.
Belirsizliğin haneler ve firmaların güvenini azaltacağına dikkat çekilen açıklamada, ticaret gerginliklerine karşı olumsuz ve değişken piyasa tepkisinin finansman koşulları üzerinde sıkılaştırıcı bir etkisi olacağına işaret edildi.
Açıklamada ECB’nin yüzde 2 orta vadeli enflasyon hedefinde kararlı olduğunun altı çizilerek “ECB, olağanüstü belirsizlik koşullarında, uygun para politikası duruşunu belirlemek için veriye dayalı ve toplantı bazında bir yaklaşım izleyecektir” dendi.
Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon mart ayında yüzde 2,2 seviyesinde ölçülmüştü. ECB, bu yıl yapılan 3 toplantıda da faizleri indirmiş oldu.
Avrupa Merkez Bankası büyümeye yönelik risklerin arttığı görüşünde
Öte yandan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, ticari gerilimlerin ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü riskleri arttırdığını söyledi.
Lagarde, ECB Yönetim Konseyi toplantısında, piyasa beklentileri doğrultusunda üç temel politika faizini 25 baz puan düşürme kararı alınmasının ardından Frankfurt’ta düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Ekonomik görünümde olağanüstü belirsizlikler olduğuna işaret eden Lagarde, Avro Bölgesi ihracatçılarının ticarette yeni engellerle karşı karşıya olduklarını anımsattı.
Lagarde, uluslararası ticaretteki kesintilerin, finans piyasasında gerilimleri artırdığını ve yatırımları olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü riskler arttı. Küresel ticaret gerilimlerindeki büyük tırmanış ve buna bağlı belirsizlikler ihracatı azaltarak Avro Bölgesi’nin büyümesini düşürecek.” diye konuştu.
Finansmanın da sıkılaşabileceğine dikkati çeken Lagarde, koşulların yatırımları ve tüketimi azaltabileceğini belirtti.
Lagarde, ticari sorunlara ilave olarak Rusya-Ukrayna Savaşı ile Orta Doğu’daki çatışma gibi jeopolitik gerginliklerin de büyük belirsizlik kaynağı olmaya devam ettiğini anlattı.
“Savunma ve altyapı harcamalarındaki artış büyümeye katkıda bulunacaktır.” diyen Lagarde, “Küresel ticaret kesintilerindeki artış Avro Bölgesi enflasyon görünümüne daha fazla belirsizlik katmaktadır. Düşen küresel enerji fiyatları ve avronun değer kazanması, enflasyon üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı yaratabilir.” dedi.
Lagarde, küresel tedarik zincirlerinin parçalanmasının ithalat fiyatlarını yükselterek enflasyonu artırabileceğini belirterek, savunma ve altyapı harcamalarındaki yükselişin de orta vadede enflasyonu artırabileceğini dile getirdi.
Faiz oranlarının ticaret gerginliklerine yanıt olarak düştüğünü, hisselerin de dünya genelinde gerilediğini söyleyen Lagarde, avro para biriminin son haftalarda güçlendiğini kaydetti.
Lagarde, faiz oranlarını 25 baz puan düşürme kararının oy birliğiyle alındığını vurgulayarak, seçeneklerin tartışıldığını ancak kimsenin 50 baz puanlık indirim lehinde olmadığını anlattı.
Bütün gelişmelere ve özellikle yeni şokların gelişimine dikkat etmeleri gerektiğini bildiren Lagarde, uygun kararı doğru zamanda alabilmeleri gerektiğine işaret etti.
ABD’nin uygulamaya başladığı tarifeler konusunda değerlendirmelerde bulunan Lagarde, tariflerin büyümeye olumsuz etkisi olabileceğini ve üretilen malların yeni yerlere yönelmesinin de beklendiğini söyledi.
