İnci Taneleri: Hayaller ve hayatlar…
18 Nisan 2025

Birkaç bölümdür Cihan ve Elif’in (Kubilay Aka, İrem Çıray) bizi de kasan karın ağrıları geçti ve yeniden sevgili oldular. Nehir ise (Sera Kutlubey) kocası Arcan’ın (Bora Cengiz) ihanetine kulak misafiri olunca boşanmaya karar verdi. Böylece kardeşlerimiz, Arcan-Semiramis (Bestemsu Özdemir) kardeşlerden, kendi ifadeleriyle kurtuldular. Daha ziyade onlar sizden kurtuldu gençler. Siz pek sevimsizsiniz. Söylemeye dilimiz varmıyor da biz acaba bu dizinin kötüsü olarak belletilmeye çalışılan Mahun Hanım (Gülenay Kalkan) takımını tutuyor olabilir miyiz? (Arcan’ın ihaneti hariç!)

İki kişinin bildiği sır…

Geçen hafta Azem ve meçhul çocuğu Ferda (Yılmaz Erdoğan, Taylan Meydan) tanışmıştı. Azem yeni bölümde, kendisini hâlâ yazar Ali Fuat olarak bilen Ferda’ya babası olduğunu açıklayamadı, ama birbirlerini daha yakından tanıdılar. Ferda, çocukken babasını gördüğü ilk, tek ve uğursuz o malum günü anlattı, ancak ittiği kadının öldüğünü söyleyemedi. Azem ise Ferda’ya hapis yatma gerekçesini söylemedi. Boğazlarına yumru gibi oturan o aynı olay ikisinin de zihninde film gibi oynamasına rağmen birbirilerine susmaları, ‘İnci Taneleri’nin en güzel ve dramatik sahnesiydi…

Dilber’in pes edişi

Geçen bölümde Dilber (Hazar Ergüçlü), oğlunun velayetini alabilmesi için düzenli hayatı olması, mesela evlenmesi gerektiğini öğrenmişti. Bunu Azem’e çıtlattığındaysa kale alınmamıştı. Yeni bölümde Azem’in ciddi düşünmediğinden emin olan Dilber kafasını dağıtmak için kendini işe verdi, konsomasyona çıkmama kuralını bile çiğneyip müşterilerle içti. Azem’in niyet(sizliğ)inden emin olunca kafası rahatladı, ama bu rahatlayış başka meslek koluna geçip yeni bir hayat kurma hayalini de söndürdü.

Dizi yansıması

🔴 Ferda’ya gereken ilik nakli konusunda kamu spotları görüyorduk, bu bölümde de insanların organ nakli konusundaki önyargılarına değindi. ‘Kızıl Goncalar’da da Meryem’in kalp nakline ihtiyacı olması üzerinden benzer bir tema işlenmişti. Biz de buradan söyleyelim: Organ nakli hayat kurtarır.

🔴 Bir kamu spotu da Doktor Elif’ten geldi. “Nasılsın?” sorusuna, “Saldıranlar olmasa daha iyi olurduk” diye yanıt verdi, çünkü o gün meslektaşların biri hasta yakınından şiddet görmüş. Cihan’la karşılıklı içtikleri sahnedeyse acil servisteki sağlık çalışanlarına kadeh kaldırdı. Yine vesile olalım: Hekime şiddete hayır!

🔴 Azem ve resepsiyoncu/arkeolog İzzet (Furkan Rıza Demirel) bu bölüm yapay zekânın mı yazının mı insanlık için daha önemli bir buluş olduğunu tartıştı. Muhabbet koyulaşınca Azem, teknoloji ve insan ilişkisinin her zaman hem korku hem umutla karışık ilerlediğini hatırlattı. Dizinin finaline yaklaşırken Azem-İzzet diyaloglarını artırdığınız için teşekkür ediyoruz, bize bunlarla gelin!

🔴 Demir Bey (Tugay Mercan), Azem’in ‘İnci Taneleri’ adlı kitabını senaryolaştırma aşamasında ve senaryonun başı, bizim dizinin başıyla aynı. İzlediğimiz sahneleri bu şekilde, karakterlerin ağzından dinlemek değişik bir deneyim.

🔴 Kamu spotları, yapay zekâ, romanlar karın doyurmuyor diyenlere pavyon sahibi ikonik Kamuran abimizden (Deniz Erdoğan) bir tarif var: Havuç ve pancarı rendele, üzerine limon sık ve sumak dök. Sumak önemli!

Farkındalık mı vazgeçiş mi?

🔴 Dilber’in pavyon sahnelerine ait olduğu anlatısı ilk olarak birkaç bölüm önce, Kamuran abiyle dillendirilmişti. Kendi dükkânlarını açıp eski hayatlarını geride bırakma niyeti olan Dilber ve Yıldız’ın (Ümit Beste Kargın) hayallerini yıkmış, sözde gerçekçi nasihatler vermişti. Bu bölümde de güya Dilber bunun farkına vardı da ikna olmadık be hocam!

🔴 Hemen kendimize karşı argüman sunalım: Bu da bir karakter gelişimi. Dilber yeni bir sayfa istemediğini, pavyonda çalışmayı sevdiğini, potansiyelini burada gerçekleştirdiğini fark etti. Bunu fark edebilmesi için de başka bir ihtimalin varlığını görmesi gerekiyordu. Fakat buna da ikna değiliz… Şöyle ki:

🔴 Dilber Azem’den umudu kesince meslek değiştirme hayali de Türkiye-Almanya meselesi gibi otomatik mağlup mu oluyor? Anlıyoruz, Azem’le yollarının bir noktada ayrılması fikri onu umutsuzluğa itti, bu durum alakasız konulardaki hevesini de kırdı, insanız neticede. Ancak gelecek bölümlerde de Dilber’in bu ikisini ayrı tutmayacağını, Azem’den vazgeçişini yeni bir meslekten de vazgeçişiyle özdeşleştirmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Özetle, Dilber pavyona devam etmeye Azem’le ilişkisinden bağımsız karar verseydi buna bir karakter gelişimi diyebilirdik.

🔴 Bu iş kulağa biraz şöyle geliyor: Azem’i başta Piraye’yle yazmadık, şimdi ikisini sevgili yapabilmek için Dilber’i aradan çıkarmaya çalışıyoruz. Böylelikle ana karakter her iki kadınla da birlikte olabilecek…

🔴 Peki Yıldız’a (Ümit Beste Kargın) ne oluyor? Yıldız, Dilber’in uzantısı olarak yazıldığından dükkân işinde Dilber yoksa o da yokmuş… Dilber’in umutsuzluğu Yıldız’a sadece bu konuda değil, ilişki konusunda da sirayet etti. Dükkândan vazgeçişi, Tayfun’la (Özgün Çoban) ilişkisi iyi gitmesine rağmen ona ‘eğlenilecek kadın’ olarak bakıldığı kaygılarını tetikledi. (Oysa şimdiye kadar Tayfun’dan öyle bir ima hiç gelmedi.)

🔴 Zerre (Orkuncan İzan) nicedir eski sevgilisi Yıldız’la barışmaya çalışıyordu, ama yeni bölümde artık vazgeçtiğini, onlarını rahatsız etmeyeceğini söyledi ve ekledi: “Daha kimse kimseyi, benim seni sevdiğim gibi sevmemiştir.” E derler ki o yüzden mi zamanında Yıldız’ı defalarca aldatmışsın? (Bize kalırsa Yıldız’ın kafası biraz Zerre’nin ondan vazgeçmesiyle de karıştı.)

🔴 Ezcümle, aman hayatlarından memnun olmayan ve daha fazlasını/farklısını isteyen kadınların dönüşümüne izin vermeyin! ‘Hayat peri masalı değildir’ alt metni var, anlıyoruz, zira Yıldız-Tayfun ilişkisi özelinde daha önce biz de klişe mutlu son imasında bulunmuştuk (‘Pretty Woman’ veya Yeşilçam filmleri.) Ancak bu kadınlar hiç değilse meslek kolunu değiştirebilirdi.

🔴 Şu haliyle hikâye hayat peri masalı değil derken gerçekçiliğe de yaklaşmıyor. Öteki uca, pesimistliğe kayıyor. Aslına bakacak olursak ‘İnci Taneleri’ bize başından beri pesimizm vadediyordu, belki de bizler ekranlarda mutlu gelişen hikâyeler görmeye alıştığımız için dizinin vaadini yeni idrak ediyoruzdur. ‘İnci Taneleri’nde başından beri hâkim olan umutsuzluk belli ki devam edecek, ara sıra gelecekten gördüğümüz sahneler de bunu doğruluyor.

41. bölüm fragmanı

Künye
Yayın mecrası: Kanal D
Yapım: BKM
Yapımcı: Necati Akpınar
Yönetmen: Şenol Sönmez
Senaryo: Yılmaz Erdoğan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli, Şahin Kurnaz
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Hazar Ergüçlü, Selma Ergeç, Kubilay Aka, Rıza Kocaoğlu, Sera Kutlubey, Yasemin Baştan, Güven Kıraç, Bekir Aksoy, Selim Erdoğan, Bestemsu Özdemir, Aytek Şayan, Onur Akbay, Bora Cengiz, Mustafa Yıldıran, Tugay Mercan, Ülkü Hilal Çiftçi, Orkuncan İzan, Ümit Beste Kargın, Furkan Rıza Demirel, Kayra Sır, Evren Duyal, Özgün Çoban, Begüm Atak, Suat Güzey, Taylan Meydan, Gözde Gürkan, İrem Çıray, Fatih Yücebağ, Fatih Öztürk, Elif Erol, Deniz Erdoğan, Gülenay Kalkan. (Konuk) Deniz Bolışık, Kamil Güler, Levent İntepe.

İnci Taneleri: Toplaşın, oğul göründü!İnci Taneleri: Toplaşın, oğul göründü!

ÇOK OKUNANLAR