Küresel iklim kriziyle başa çıkabilmek için dünyamızın atmosferine insan eliyle müdahale etmeyi öngören bütün çabalara “Geo-Engineering” adı veriliyor.
Bu mühendislik çabalarının bir bölümü, dünyamıza gelen güneş ışıklarını uzaya doğru daha fazla yansıtmanın çaresini arayanlar.
Biliyorsunuz, “küresel ısınma” dediğimiz şey, “sera gazları” adı verilen bazı gazların atmosferdeki miktarının artmasından ve en başta karbondioksit olmak üzere bu gazların güneş ışıklarının dünyamızdan uzaya yansımasını azaltmasından kaynaklanıyor.
Önerilen çare de, başka yollarla bu yansımayı arttırmak.
Peki nasıl olacak?
Bir öneri, atmosfere bol miktarda sülfür dioksit yollamak. Bu gaz, volkanlar patladığında da açığa çıkan bir gaz. Sülfür dioksit, güneş ışınlarını gerisin geri uzaya yansıtıyor. Geçmişte büyük volkan patlamalarının küresel soğumaya, hatta “mini buz çağı” adı verilen dönemlerin yaşanmasına neden olduğu biliniyor.
Önerilen bir başka yöntem “bulut parlatma” diye adlandırılıyor. Bulutlara deniz tuzu yüklü bir gaz sıkmayı, böylece bulutların parlaklığını arttırıp güneş ışınlarının geri yansımasını çoğaltmayı öneriyor.
Tabii bunlar kağıt üzerinde parlak gözüken ama dünyamız açısından yaratacağı riskleri ölçemeyeceğimiz şeyler. O yüzden bu öneriler bilimsel anlamda çok az test edildiler.
Ama şimdi İngiltere güneşin ışığını kısmak anlamına gelecek bir mühendislik projesinin küçük çaplı da olsa test edilmesine izin vermiş durumda. Çevreci gruplar ve bilim dünyasının bir bölümü İngiltere’ye kızıyor ama anlaşılan bu deneme yapılacak.
Bakalım nasıl sonuçlar üretecek?