Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart sabahı bir şafak operasyonuyla gözaltına alınması sonrası başlayan mitinglerde dün akşamki adres İstanbul’un Pendik ilçesiydi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Pendik’te “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde halka seslendi. ‘İmamoğlu’na ait olduğu iddia edilen telefonun bulunduğu’ haberlerine ilişkin olarak açıklama yapan Özel, telefonun İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken kullandığı, İBB Başkanı olunca özel kalemine yönlendirdiği ve beş yıldır kullanılmadığı bilgisini verdi. İçinde hiçbir belge ve bilgi olmadığını, İmamoğlu’nun da ilk ifadesinde telefondan bahsettiğini ifade eden Özel, “‘Telefon buldum’ diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz, bütün Türkiye’ye ilan ederiz ki yeni bulundu denilen telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur, asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur” dedi.
Özgür Özel, Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan Yardımcıları ile belediye meclisi üyesi 10 kişinin ‘kent uzlaşısı’ndan Halkların Demokratik Kongresi (HDK)soruşturması kapsamında yargılanmasına da tepki gösterdi. Özel, “Partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. Savcı şöyle diyor: ‘Batı’da belediye kazanamayacak yerlerde, CHP listelerinden seçime girmek suretyile Batı’daki Kürtlerin temsil hakkı kazandığı…’ Eğer bu suçsa, bu suçun faili benim kardeşim” dedi.
HDK’nın yasal bir örgütlenme olduğuna dikkat çeken Özel, “Hem PKK ile bir süreç yürütüyorlar, Abdullah Öcalan’a methiyeler düzüyorlar, diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK’dan yargılıyorlar. Bir tarafta Devlet Bey’in konuştuğu ‘umut hakkı’ var. Türkiye’nin birlik beraberliği için atılmış bu adımı kriminalize edenler Türkiye’nin en büyük düşmanıdır. Bu meydandakiler hem Ekrem İmamoğlu’nun hem Selahattin Demirtaş’ın hem Ümit Özdağ’ın özgürlüğünü isteyenler, alkışlayanlardır” ifadelerini kullandı.
Özel’in konuşmasından Pendik mitingindeki konuşmasından satır başları şöyle:
“Kimse bizi bir seçim kaybedince darbeciliğe girişen cuntacılardan zannetmesin”
“Ekrem Başkanı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, bütün arkadaşlarımızı alana kadar and olsun ki bu bir başlangıçtır. 19 Mayıs’tan sonraki ilk miting Pendik’tedir, Pendik’ten başlıyoruz. Türkiye’nin duymak istediği ses, ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.’ Pendik AKP’nin yıllardır kalesi saydığı bir ilçe. Biz o eski siyaseti çok geride bıraktık. Siyasette artık onun kalesi, bunun kalesi yok. Yozgat’ta, Van’da, Konya’da bunu gösterdik. Bu akşam da Pendik’ten haykırıyoruz, Pendik AKP’nin değil, milletin kalesidir. Bizi, yıllarca seçim kazanıp birinci parti olunca milli iradeyi baş tacı edinen, bir seçim kaybedince darbeciliğe girişen cuntacılardan zannetmesin. Bundan sonra seçimlerde, Türkiye ittifakıyla Tükiye’nin sosyal demokratlarını, muhafazakâr demokratlarını, milleyetçi demokratlarını, sosyalist demokratlarını, Kürt demokratlarını omuz omuza, yan yana getirip otokratları and olsun ki yeneceğiz. Erdoğan Ekrem Başkanı yenemeyeceği için onu hapse attırmıştır.
“Bugün anlaştıkları terör örgütüyle Ekrem Başkan’ı suçladılar ama ispatlayamadılar”
Bugün masaya oturup anlaştıkları terör örgütüyle Ekrem Başkan’ı o örgüte yardım etmekle suçladılar ama ispatlayamadılar. Evde kasalar var, vinçle çıkacak dediler, bir kumbaranın içinde 4 bin lira bulabildiler. Kurultayda 1200 telefon dağıtıldı dediler, söyledikleri marka telefonun kurultaydan bir yıl sonra Türkiye’ye geldiği öğrenildi. Garajlarda lüks arabaları var diye servis ettiler, arabaların MHP’li milletvekillerine ait olduğunu görünce sustular oturdular. Para var dedikleri valizden, rahmetli Kadir Topbaş’tan kalma jammerlar çıktı. Erdoğan dedi ki, birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. İki ay geçti, Erdoğan söylediğini unuttu, ben arkadaşlarımla gurur duyuyorum.
“İki gündür algı yönetimi için ‘telefon bulundu’ diyorlar”
İki gündür ‘telefon bulduk’ diyorlar, hangi telefonu buldun. ‘Bir eve gidildi, o evde bir telefon bulundu, bu İmamoğlu’nun gizli telefonuydu’ diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan. Koca koca gazeteciler, köşe yazarları utanmadan yazıyor. ‘Telefon bulundu, yeni kayıtlar çıkacak, soruşturma yeniden başlayacak’. Söyledikleri telefon Ekrem Başkanının Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken kullandığı, İstanbul Büyükşehir’e geçince telefonu özel kaleme yönledirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, beş yıldır hiç arama yapmayan, arandığında özel kalemden çıkıp işlerinin görüldüğü, asla ve asla içinde herhanbgi bir belge, bilgi olmayan bir telefonu iki gündür algı yönetimi için ‘telefon bulundu’ diyorlar.
“Telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi”
Buradan bütün Türkiye’ye söylüyorum. Anılan telefon Ekrem Başkan’ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 05327210525 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. ‘Telefon buldum’ diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz, bütün Türkiye’ye ilan ederiz ki yeni bulundu denilen telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur, asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur. Ekrem Başkan masumdur, ben de kendisine sonuna kadar kefilim. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Yalanlarla kurduğunuz kumpas çürümüştür, millet buna ikna olmamıştır.
Erdoğan, diploma sorgulatacaksan öyle yandaş bir tane öğretim görevlisini, yalandan yaptığı bir yüksek lisansla oraya buraya koyup da diploma sorgulatılmaz. Milyonlara sorgulatırım senin diplomanı.
“Eğer suçsa, suçun faili benim kardeşim”
Hem Ataşehir’de hem Kartal’da belediye başkan yardımlarımızı, 8 belediyemizde de belediye meclis üyelerimizi toplayıp belediyelere akıllarınca korku salmak, o belediye meclis üyeleri üzerinden partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen biğr anlayış var. DEM Parti ‘kent uzlaşısı’ diyor. Onlar diyor ki, ‘seçimi kazanamayacağımız yerlerde adaya bakarız, eğer kente karşı suç işlemeyecek oy vereceğimiz demokrat aday varsa veririz.’ Biz buna partimizde Türkiye İttifakı diyoruz ama diğer partilerden ama DEM’den oy getirebilecek, demokratsa, vatanına milletine bağlıysa bu ittifakın içine alıyoruz. Türkiye’de birçok yerde çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul’da da geçmişte DEM’de siyaset yapmış ya da Kürtlerin kaanaat önderi isimler yer aldı. Savcı şöyle diyor: ‘Batı’da belediye kazanamayacak yerlerde, CHP listelerinden seçime girmek suretyile Batı’daki Kürtlerin temsil hakkı kazandığı…’ Eğer bu suçsa, bu suçun faili benim kardeşim.
“Öcalan’a methiyeler düzüyorlar, hem Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar”
Hem PKK ile bir süreç yürütüyorlar, Abdullah Öcalan’a methiyeler düzüyorlar, diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer tane Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK’dan yargılıyorlar. Bugün onların duruşması vardı. HDK çokça kararda bir kongre olduğu yazdığı, bir terör örgütü olmadığı yazdığı halde bugün onların tutukluluğuna karar verdiler. Yazıklar olsun. Bir tarafta Devlet Bey’in konuştuğu ‘umut hakkı’, bir tarafta böylesine iş birliğine yaptıkları haksızlıkla vurulmuş bir darbedir. Türkiye’nin birlik beraberliği için atılmış bu adımı kriminalize edenler Türkiye’nin en büyük düşmanıdır. Bu meydandakiler hem İmamoğlu’nun hem Demirtaş’ın hem Özdağ’ın özgürlüğünü isteyenler, alkışlayanlardır.”