Cannes 2025: Altın Palmiye’yi kim alacak?
24 Mayıs 2025

Cannes’da en bol olan şey alkış. Festivalin izleyicileri önlerine ne çıkarsa alkışlıyorlar. Filmler başlamadan önce gösterilen Altın Palmiye logosu, Tom Cruise’un ‘Görevimiz Tehlike’nin ilk sahnesinde göründüğü an, bazı yapım ya da dağıtım şirketlerinin isimleri… Alkış festivalin olmazsa olmazı. Hatta hangi yıl, hangi filmin en çok alkış aldığıyla ilgili istatistikler bile var.

Festivalin sonuna geldik. Son jenerik başlayınca alkışlamam gerektiğini düşündüğüm bir film var nihayet.

‘Duygusal Değer’ bir başyapıt

Joachim Trier dört yıl önce ‘Dünyanın En Kötü İnsanı’ adlı filmiyle festivalde yarışan bir yönetmen. Ki yarışmadaki filmlerin neredeyse tamamı daha önceki yıllarda Cannes’da boy göstermiş yönetmenlere ait ve ben onlara devre mülkçüler diyorum. Önemli yönetmenlerin sıradan filmlerini izlemeye alışık olduğumuz festivalde bazen etkileyici sürprizlerle de karşılaşabiliyoruz. Joachim Trier’in yönettiği ‘Duygusal Değer / Sentimental Value’ böyle bir film.

‘Duygusal Değer’ bir aileyi anlatıyor. Filmin ana karakterlerinden biri ailenin yıllardır yaşadığı ev. Çoktan bu dünyadan ayrılmış olan büyükanne, baba, iki kız kardeş ve dokuz yaşında bir çocuk ile tanışıyoruz.

Baba (Stellan Skarsgard) ünlü bir yönetmen. Yıllar önce ailesini terk edip Norveçt’en İsveç’e gitmiş. Büyük kız ünlü bir tiyatro ve sinema oyuncusu. Küçük kız tarih eğitimi almış bir akademisyen. Son filmini 15 yıl önce çekmiş olan baba yeni bir senaryo ile geliyor ve kızının filmde oynamasını istiyor. Kız bu öneriyi reddediyor…

Sevdiğim filmler hakkında çok ayrıntılı yazmak istemiyorum. En kolay kırdığımız insanlar en çok sevdiklerimizdir. ‘Duygusal Değer’ hayat, aile, sevgi, kırgınlıklar, çelişkiler üzerine insanı düşündüren, çok iyi bir film. Bir başyapıt. Ingmar Bergman’ın ruhu çekimler sırasında sette dolaşmış olmalı.

Jüri, Panahi’nin filmini tercih edebilir

Nereye konacağı hiçbir zaman belli olmayan jüri bakalım nasıl bir karar verecek? Stellan Skarsgard’a bir En İyi Oyuncu Ödülü verip Panahi’nin filmine yönelirlerse büyük sürpriz olur. Göreceğiz. Sonuç ne olursa olsun, ‘Duygusal Değer’in bu yıl üzerinde en çok konuşulacak film olacağına eminim.

Başarılı bir canlandırma: Karahindiba’nın Yolculuğu

Bir film hakkında yazmaya başlamadan önce bir botanik kitabına başvurmam gerekeceğini söyleseler inanmazdım.

Karahindiba, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da doğal olarak yetişen, çoğunlukla yol kenarlarında, çayırlarda, tarlalarda, bahçelerde bulunan, küçük, parlak sarı çiçekleri olan yabani bir bitkidir. Siğilotu olarak da bilinir.

Mokomo Soto’nun ilk filmi

İngilizce ve Fransızca’da adı Dandelion olup, dante (diş) ve lion (aslan) sözcüklerinin birleşmesiyle “aslan dişi” anlamındadır. Papatyagillere ait olan ve 2800 mikrotürü olduğu bilinen Karahindiba, tıpta ilaç üretiminde kullanılır. Çiçeğin solmasından sonra ortaya çıkan tohumlar bir küre şeklinde birbirlerine gevşekçe tutunurlar. Tohumlar bir sapa bağlıdır, sapın ucunda da paraşüt görevi yapan dört-beş tane çıkıntı vardır. Tohumlar bu nedenle rüzgar ile hızlıca yayılma yeteneğine sahiptirler.

Japon yönetmen Mokomo Soto’nun ilk filmi ‘Karahindiba’nın Yolculuğu / Dandelion’s Odyssey – Planetes’ festivalin Eleştirmenlerin Haftası Bölümü’nünde yer alan bir canlandırma.

Dünyayı sarsan bir dizi nükleer patlamadan sonra hayatta kalmayı başarıp uzaya savrulan ve bilinmeyen bir gezegene gelen dört tohum toprağa kavuşmak ve türlerini sürdürmek için çabalıyorlar. Ancak bu tehlikeli yolculukta birçok engel ile karşılaşıyorlar.

Filmin ana kahramanı dört tohum

Etkileyici bir görsel şölen olan film, aynı zamanda bitkilerin hayatımızda nasıl bir rol oynadığını düşünmemizi sağlayan çevreci bir masal. Tohum deyip geçmemek gerek, onların da duyguları var, korkuyorlar, mutlu oluyorlar, üzülüyorlar. Bu rengarenk filmde sülükler, ateş böcekleri salyangozlar, ama belki de en önemlisi, doğanın kendisi var.

Bir filmi izlerken oyuncular ile empati kurarsınız. Onların tehlikede olduğunu gördüğünüzde siz de heyecanlanırsınız, elleriniz terler, kalp atışlarınız hızlanır. Sinemanın büyüsü böyle bir şey. Filmin ana kahramanı bazan bir hayvandır, ancak onu da kendinize yakın hissedersiniz. ‘Aslan Kral’ı, ‘Bambi’yi, ‘Buz Devri filminin sevimli ekibini düşünün. Bu filmde de karşınızda dört tane Karahindiba tohumu var. İlginç ve benzersiz kahramanlar.

Dokuz ayda tamamlanan Fransa-Belçika ortak yapımı ‘Karahindiba’nın Yolculuğu’, önemli bir mesajı olan, her yaştan izleyicinin ilgisini çekebilecek, çok emek harcanmış, diyalogsuz bir canlandırma. Mutlaka izlenmeli.

Cannes 2025:  Brezilya’dan bir ‘Kırmızı Pazartesi’ hikayesi ‘Gizli Ajan’Cannes 2025:  Brezilya’dan bir ‘Kırmızı Pazartesi’ hikayesi ‘Gizli Ajan’

Cannes 2025: Panahi’nin dönüşüCannes 2025: Panahi’nin dönüşü

Cannes 2025: Sisi'nin gölgesi festivale düştü!Cannes 2025: Sisi’nin gölgesi festivale düştü!

Cannes 2025: Yeni Dalga'ya saygı duruşuCannes 2025: Yeni Dalga’ya saygı duruşu

Cannes 2025: Fatih Akın'dan iyi bir savaş filmi!Cannes 2025: Fatih Akın’dan iyi bir savaş filmi!

Cannes 2025: Gösterici gençler ve polis şiddeti!Cannes 2025: Gösterici gençler ve polis şiddeti!

Cannes 2025: ‘Başkan’ın Pastası’ tarih nasıl çarpıtılır?Cannes 2025: ‘Başkan’ın Pastası’ tarih nasıl çarpıtılır?

Cannes 2025: Hafif ve çok Fransız bir açılış filmiCannes 2025: Hafif ve çok Fransız bir açılış filmi

Cannes 2025: Festival yine yıldızların buluşma noktasıCannes 2025: Festival yine yıldızların buluşma noktası

ÇOK OKUNANLAR