Türkiye, 2018 yılından beri yüksek enflasyonla boğuşuyor. Yüksek enflasyon bir yandan vatandaşı ciddi bir geçim sıkıntısına sokuyor, herkesin refahını geriletiyor, geniş kesimleri açlık sınırına itiyor; bir yandan da zaten oldukça kırılgan olan şirketler kesimini de derinden etkiliyor.
Türkiye’de pek çok şirket, yarınki gelirini bugün borç olarak bankadan alarak ayakta kalmaya çalışıyordu ama enflasyonun yükselmesi, bu arada kredi faizlerinin artması ve kredilere kısıt getirilmesi bu türden şirketleri işletme sermayesi bulamaz hale getirdi.
Şimdi yayınlanan bir rapora göre, Türkiye’de her beş şirketten biri aslında teknik anlamda iflas halinde ama resmen iflas da etmiyor, taşıma suyla ayakta tutulmaya, yaşatılmaya çalışılıyor. Bu çeşit şirketlere ‘Zombi şirket’ adı veriliyor.
Bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yayınladığı ‘Türkiye’nin İcra ve İflas Raporu’, oldukça karamsar sonuçlarıyla dikkat çekti. Rapora göre Türkiye’de her beş şirketten biri fiilen iflas etti, artan kobi kredileri enflasyon karşısında ezilince finansmana erişim düştü, icra dosyalarında ise rekor kırıldı.
İcra ve iflas verilerine ilişkin Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda yer alan veriler şirketler dünyasında hiç de parlak olmayan bir duruma işaret ediyor. Enstitünün Hukuk ve Adalet Politikaları Direktörü Dr. Yavuz Selim Günay’ın hazırladığı ‘Türkiye’nin İcra ve İflas Raporu’na göre pek çok şirket fiilen iflas etmiş olmasına rağmen, bu durumu resmen ilan etmeksizin faaliyetlerini asgari seviyede sürdürerek ‘zombi şirket’ niteliği kazandı. Şirketler elde ettikleri kazançlarla faaliyetlerini sürdüremiyor olsa da yeniden finansman, düşük faiz veya kamu desteği gibi desteklerle iflastan kurtuldu.
Her 5 şirketten biri zombi şirket
Raporda, Türkiye’de süregelen yüksek enflasyon, kredi daralması ve reel sektördeki kârlılık erozyonu gibi etkenler göz önüne alındığında, mevcut durumda zombi şirket oranının yüzde 20 seviyelerine yaklaştığı görüldü. Veriler, Türkiye’de neredeyse her 5 şirketten birinin faaliyetlerini organik olarak değil, sürekli zarar, borçlanma ve yapay yaşam destekleri ile (teşvikler, sübvansiyonlar, düşük faizli krediler vb.) devam ettirdiğini ortaya koydu.
Öte yandan Türkiye, IMF’nin 2023 tarihli “The Rise of the Walking Dead: Zombie Firms Around the World” raporuna göre ülkeler bazında halka açık olmayan şirketler arasında zombi şirket oranlarında yüzde 13 ile hala birinci sırada yer alıyor.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye’de zombi şirketlerin artışı finansal istikrar açısından da önemli bir tehdit oluşturuyor. Özellikle son dönemde devam eden yüksek faiz, KOBİ’ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) açısından uygulanan vergi ve teşvik politikaları gibi birçok sebeple bu şirketlerin oranı gün geçtikçe artıyor.
Artan KOBİ kredileri enflasyona ezildi, finansmana erişim düştü
Raporda dikkat çeken bir başka veri ise KOBİ kredisi kullanım oranları oldu. Buna göre, Türkiye’de işletmelerin finansmana erişimi artmış gibi gözükse de gerçek borçlanma kapasitelerinin zayıfladığı ortaya çıktı.
Ocak 2023-Mayıs 2025 arasındaki yaklaşık 2,5 yıllık süre içerinde kullanılan KOBİ kredisi oranı yaklaşık yüzde 120 oranında artış gösterdi. Ancak aynı dönem içerisinde kümülatif enflasyon yaklaşık olarak yüzde 240 hesaplandığı için, fiyatlar ortalama olarak 3,4 katına çıkarken KOBİ kredilerindeki artış yalnızca 2,2 kat düzeyinde kaldı. Rapor, kullanılan KOBİ kredisi hacminin nominal olarak artmasına rağmen reel anlamda daraldığını, yani enflasyonun çok gerisinde kaldığını ortaya koydu.
İcra dosyalarında rekor kırıldı
Raporda ayrıca, Türkiye’de icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı da yer aldı. İcra ve iflas dairelerine gelen toplam dosya sayısı 2015’te 26,2 milyon düzeyindeyken, 2023’te 38,3 milyon ile zirve yaptı, 2024’te ise 32,7 milyon seviyesine geriledi.
Öte yandan Adalet Bakanlığı verilerine göre icra ve iflas dairelerinde bir dosyanın ortalama işlem süresi 2023 yılında 582 gün iken, 2024 yılında bu süre 918 güne çıktı. Söz konusu yüzde 57’lik artış, sistemdeki yavaşlamanın ciddiyetini de ortaya koydu.
Ekonomik suçlar artışta
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye nüfusu dikkate alındığında, 2024 yılında her 14 kişiden biri ekonomik suçlarla ilişkilendi.
Mal varlığına karşı suçlar kapsamında yürütülen ceza soruşturmalarına ilişkin dosya, suç ve şüpheli sayıları incelendiğinde, son yıllarda istikrarlı bir artış eğilimi gözlemlendi.
Adalet Bakanlığı verilerine göre 2022 yılında mal varlığına karşı suçlar kapsamında işlem yapılan şüpheli sayısı 5.845.634, 2023 yılında 5.864.585, 2024 yılında 6.044.908 seviyesine ulaştı. Aynı dönemde dosya sayısı, 4.673.836’dan 4.882.291’e; suç sayısı, 8.065.237’den 8.966.686’ya yükseldi.