İngilizce adı ‘Immigration and Customs Enforcement’ olan ve normalde sokakta hiç görülmeyen ama silah taşıma hakkı da olan bir Amerikan polis teşkilatı daha var.
ICE kısaltmasını kullanan bu göçmenlik ve gümrük polisi, Donald Trump yönetime geldiğinden beri çeşitli Amerikan şehirlerinde terör estirdikten, sokak ortasında yasadışı göçmenleri yakaladıktan ve sınır dışı etme merkezlerine gönderdikten sonra geçen hafta içinde Los Angeles’te sahneye çıktı.
ICE ajanları evleri ve işyerlerini basarak yasadışı göçmen aradı, bulduklarını da yakalayıp Los Angeles şehir merkezindeki bir gözaltı merkezine götürdü.
ICE’ın baskınları şehrin Latin kökenli mahallesi Paramount’taydı daha çok. Burada Los Angeles şehrinin daha önceden yaşadığına benzer ‘isyan’ görüntüleri yaşandı, sokaklara barikatlar kuruldu, çöp kutuları ateşe verildi. Bu isyanla Los Angeles polisi başetmeye çalışıyordu.
Derken protestolar şehir merkezindeki federal gözaltı merkezinin önüne kaydı. Burası sahiden şehrin tam merkezi. Orada da gösteriler başlayınca Başkan Donald Trump kendi siyaseti için propaganda yapma fırsatını kaçırmadı. önce California Valisi ve Los Angeles’in belediye başkanını yetersizlikle suçladı, sonra şehrin ‘İşgal edildiğini’ öne sürdü ve ardından da ‘National Guards’ adı verilen askeri birlikleri kendi komutasına alıp şehre sevk etti.
Normalde bu ilginç Amerikan askeri birliği her eyalette o eyaletin valisine bağlıdır ve vali bunları zaman zaman acil durumlarda, doğal afetlerde ve nadiren de böyle sivil iç karışıklık dönemlerinde kullanabilir.
California Valisine ve Los Angeles Belediye Başkanına soracak olursanız şehrin polisi yeterli ve bu isyanı bastıracak kabiliyetteydi. Ama Amerikan Başkanı askeri gönderdi, çünkü kendisinden başka kimsenin yasadışı göçle mücadele etmediğini gösterme ihtiyacı içindeydi.
Bu askeri böyle bir sivil iç karışıklık durumunda devreye sokarken eyalet valisini çiğneyip doğrudan başkanın müdahale ettiği bilinen ikinci olay bu. İlki 1965’te Başkan Johnson’un Alabama Valisini çiğneyerek Selma kentinde medeni haklar yürüyüşü yapmak isteyen siyahi göstericileri beyaz saldırganlardan korumak için bölgeye asker yollamasıydı.
İki olay arasındaki sembolik fark çok çarpıcı.
