Ağrı’dan Kayseri’ye 2008 yılında kızları Zeynep’in ‘Glikojen Depo tip 3’ hastalığı nedeniyle göç eden ve 17 yıldır nakil için uygun karaciğer bekleyen Taşdemir ailesi bu bayramı da evlerinde buruk geçiriyor. Hastalığı nedeniyle karnı şiş olan ve yaşıtları gibi gelişemeyen Zeynep Taşdemir (17) “Bir yıl içinde nakil olmam gerekiyor. Olmazsam kötü olacak. Ölüme kadar yol açacağını söylediler. Karaciğerim anormal şekilde büyüyor ve şeker depoluyor” dedi.
Ağrı’da yaşayan üç çocuk sahibi Taşdemir ailesinin en büyük çocukları Zeynep 2008 yılında ‘Glikojen Depo tip 3’ hastalığıyla dünyaya geldi. Kızlarının hastalığına tedavi arayan aile, Ağrı’dan Kayseri’ye göç ederek Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurdu. Geçen süreçte 17 yıldır tedavisi devam eden Zeynep, hastalığı nedeniyle yaşıtları gibi gelişemedi. Karaciğer nakli olması gereken Zeynep’e, 17 yıldır uygun donör bulunamadı. Liseyi bitiren, hastalığından kaynaklı 24 kilo, 124 santimetre boyunda olan Zeynep Taşdemir, “Doğduğumdan beri rahatsızım. Karaciğer bekliyorum. Karaciğer hastasıyım. Karaciğerimde çok sayıda kist olduğu için nakil gerektiğini söylediler. Çevremizdeki herkese ve akrabalarımıza söyledik. Millet korktu, vermek istemedi. Babamınki olmadı. Annemde de şeker ve tansiyon var. Onunki hiç olmuyor. Kardeşlerime baktılar. Onlar da küçük olduğu için yasaklanmış. ‘Küçük oldukları için 17 sene daha beklemeniz gerekiyor’ dediler. Benim de o kadar sürem yok. 1 sene içinde nakil olmam gerekiyor. Olmazsam kötü olacak. Ölüme kadar yol açacağını söylediler. Karaciğerim anormal şekilde büyüyor ve şeker depoluyor. Karaciğerim büyüdüğü için karnımda şiş” diye konuştu.
“Korkulacak bir şey yok”
Hastalığı nedeniyle çevresindeki insanların kendisiyle dalga geçtiğini aktaran Zeynep Taşdemir, “Çevremdekiler dalga geçip kırıcı laflar kullandı. Arkadaşlarımın içinde kötü görüldü. Hastalığım nedeniyle gelişemedim. Kısa ve zayıf kaldım. Karnım olduğu için arkadaşlarım beni aralarına almadılar. Beni dışladılar. Eğer onlar gibi uzun olsaydım, hastalığım olmasaydı ben de onların aralarına girip oynayabilirdim. Derslerimde başarılıydım ama sürekli alay ediliyordum. Şu an sınavlara hazırlanıyorum. Katiplik sınavları için hazırlanıyorum. Benim gibi kısa olan insanlar üzülmesinler. İnsanlar onlarla dalga geçip hor görmesin. Hasta olmak onların suçu değil. Böyle hastalığı olan insanlara karaciğerlerini, böbreklerini vermeye korkmasınlar. Korkulacak bir şey yok. Organ nakli yapılmasını teşvik ediyorum. Bir zararının olmadığını söylemek istiyorum. Bazı insanlar korkuyor” dedi.
“Kızımı kaybetmek istemiyorum”
Zeynep’in babası Mehmet Taşdemir ise, “Kızım Zeynep 17 yıldır karaciğer rahatsızlığı çekiyor. Onun için Ağrı’dan Kayseri’de göç etmek zorunda kaldık. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi bir tedavi uygulayamadı. 17 yıldır gidip geliyoruz. Karaciğeri son aşamaya geldiği için bizi Malatya’daki İnönü Üniversitesi’ne sevk ettiler. Orada da bize Zeynep’in karaciğer nakli olması gerektiğini söylediler. Biz de ‘oluyorsa yaptıralım’ dedik. Donör bulmamız gerektiğini söylediler. Aradığımız donörü bulamadık. Organ bağışı az olduğu için organ bankalarında da sıra yok. Şu an bekliyoruz. Duyarlı vatandaşlarımızdan bir parça karaciğerini Zeynep’e bağışlamalarını rica ediyorum. Kızım da yaşamak, oynamak, büyümek ve gezmek istiyor. Zeynep’in hastalığı 17 yıldır bizi çok üzdü. Gitmediğimiz yer kalmadı. Bütün hastaneleri dolaştık. Onun için Ağrı’dan buraya göç etmek zorunda kaldık. Şu anda burada bir tedavisini bulamadık. Kızımı kaybetmek istemiyorum. Kızımı çok seviyorum. O da yaşamayı çok istiyor. Onun için tüm eş dostlardan, yardımlarını bekliyoruz” diye konuştu.