Türkiye’de sokakta kimi çevirip sorsanız ülkenin en büyük sorununun yargı olduğunu size söyleyecek. Yargı sorunlarının yapısal ve siyasal sebepleri olduğu gibi, yargı kurumu da insanlardan oluştuğu için bir de insan kaynağı sorunu var. Yani başka pek çok alanda olduğu gibi yargıda da sorunları çözmek için “eğitim şart.”
Türkiye pek hukuk fakültesi sıkıntısı çekilen bir ülke değil. Neredeyse her üniversitenin bir hukuk fakültesi var. Bu da 300’den fazla hukuk fakültesi eder. Peki acaba burada eğitimin kalitesi ne durumda?
Aslında eğitim kalitesi çok yıllar önce alarm verdi hukuk fakültelerinde, bunun üzerine YÖK meseleye el attı, hukuk fakültelerine giriş için üniversite sınavında bir asgari puan alma şartı getirildi. Yani bu fakültelere daha kaliteli ve iyi eğitimli öğrenciler girsin istendi.
Ama anlaşılan bu da yetmedi, çünkü bu yıl yapılan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ciddi alarm veriyor. Bu sınav aslında bütün hukuk fakültesi mezunlarına hitab eden bir sınav değil, kamuda işe girmek isteyen hukuk fakültesi mezunlarının geçmesi gereken ilk aşamalardan biri. Türkiye, hukuk eğitimindeki geri gidiş nedeniyle böyle bir sınavı açmaya karar verdim İlki geçen yıl yapıldı, bu yıl ikinci kez.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2025 Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS) sonuçlarını 22 Mayıs 2025’te kamuoyuna duyurmuştu. 27 Nisan 2025’te yapılan sınava 5 bin 912 hukuk fakültesi mezunu başvuruda bulundu, sınava 5 bin 818 aday girdi.
Sınavca giren 5 bin 818 adayın içinde sadece yüzde 23,81’i başarı kriterini karşılayarak 70 puan barajını aşabildi. Bu oran, geçen yıl yapılan ve yüzde 42,67 başarı oranı ile dikkat çeken ilk HMGS’ye göre ciddi bir gerileme anlamına geliyor.
Hukuk mezunu ülkesine küsecek
“Binlerce hukuk fakültesi mezunu, neyi, niçin ve nasıl ölçtüğü şeffaf olmayan sınavı geçemediği için hukuk mesleklerine giremiyor. Bu başarısızlık oranı devam ettiği takdirde, her yıl yeni mezun olacak 20 bin civarındaki hukuk fakültesi mezununun 15 bini hukuk mesleklerinde görev alamayacak, bulabildiği diğer işlere yönelecek, onları bu duruma düşüren sisteme ve yöneticilere, daha da kötüsü ülkemize küsecek.
Öğrenciler başarısız değil
Topluma kaliteli yargı hizmeti veremiyoruz
Sorular sınavdan sonra kamuoyuna açıklanmalı
Derneğin çözüm önerileri
“1. Yargı sisteminin temel amacı ve odağı ‘kaliteli hizmet üretmek’ olmalı, bu amaçla yargı hizmetinde ‘kalite unsurları’ belirlenerek üzerinde toplumsal mutabakat oluşturulmalıdır.
“2. Yargı sisteminin bir parçası olan bütün kurumlar ve unsurlar kalite şartlarını yerine getirecek şekilde yapılandırılmalıdır.
“3. Hukuk meslekleri kariyer planları bu nihai amaca uygun olarak profesyonelce hazırlanmalı, mesleki ve akademik performansa dayalı olarak ilerletilmelidir. Hukuk pratikte ve teoride birleştirilmeli, hukuk öğretim üyeleri her iki yönde birden gelişmeli, ülkede hukuku, eğitimini ve uygulamasını geliştirmelidir.
“4. Eğitim ve sınav sistemleri, hukuk meslekleri kariyer planlarına hizmet edecek şekilde tasarlanmalı, hukuk mesleklerini bilgi, sezgi, karar verme yetisi ve etik değerlere uyumu yüksek olan donanımlı adaylara kazandırmayı sağlayacak şekilde tasarlanıp yapılandırılmalıdır.
“5. Sınavlar geçerlilik, güvenilirlik, tutarlılık kriterlerine göre meslekte başarılı olmak için gerekli olan bilgi ve yetkinlikleri ölçmeye yönelik hazırlanmalı, sınav başarısı, sistemin doğru işlemesinin doğal bir yansıması olmalıdır. Yeterliliği ölçmeye dayalı sınavların olağan başarı oranı olarak -ABD’de ve İngiltere’de uygulanan sınavların başarı oranlarında olduğu gibi- makul, kabul edilebilir yüzde 50 ila yüzde 70 aralığında sonuçlar vermelidir.
“6. Hukuk fakültelerine üniversiteye giriş sınavlarından en yüksek puanı alan öğrencilerin seçilerek kabul edildiği dikkate alınarak, hukuk eğitimini başarı ile bitirdiği halde sınavda başarı gösteremeyen gençlerimize aldıkları eğitime uygun olarak iş imkanları yaratılmalı, bu değerli insan kaynağımız ve onlara hukuk eğitimi vermek için sarfedilen kaynaklar hukuka uyarlığın gelişmesine katkı verecek şekilde değerlendirilmelidir. Bu hususta, belli büyüklüğü aşan işletmelerde yönetici kadrolara hukuk fakültesi mezunu istihdamını teşvik etmek gibi yöntemler bulunabilir.
A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu
“Daha İyi Yargı Derneği, yargı hizmetlerinde kaliteyi ve unsurlarını belirleyerek kamuoyunda tartışmaya açmıştır (). Kaliteli yargı hizmetleri üretilmesi için yargıda yapılması gereken reformları dokuz ana başlık altında geliştirerek somut ve uygulanabilir adımları içeren bir yol haritası oluşturmuştur. Daha İyi Yargı Derneği bu çalışmasını, “A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu” başlıklı çalışmada toplamış, çalışma kitap haline getirilerek öneriler yurtiçinde ve yurtdışında tartışmaya açmıştır. Büyük beğeni toplayan önerilerimiz, Avrupa Birliği’nin “Avrupanın Geleceği (Future of Europe)” çalışmalarına katkı verir değerde bulunmuştur. ().
Yalın, çevik ve adaleti sağlayabilen yargı
“Sağlam, sürekli işleyen, yalın ve çevik bir yargı yapılanması, hem halk hem de hukuk fakültesi öğrencileri de dahil hukuk meslekleri mensupları için adaletin güvencesidir. Yalın, çevik ve adaleti sağlayabilen bir yargı aynı zamanda toplumsal kalkınmanın da anahtarıdır. Bu yapıyı inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”