Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ağır lösemi ve lenfoma hastası olmasına rağmen 3 ayydır cezaevinde tutulan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’a dikkati çekerek, “Uzun yıllar kanserle mücadele etmiş, içeride 15 kilo kaybetmiş pırlanta gibi bir insana bile zulmediyorsunuz” dedi. “Gözaltına aldığınız, tutukladığınız, iftira attığınız, sürgün ettiğiniz, psikolojik baskı kurduğunuz, şantaj yaptığınız, tehdit ettiğiniz bu insanlar sizin esiriniz değil” diyen İmamoğlu, “Sırf benimle çalıştığı için şu an içerde olan kişilerin başlarına bir şey gelirse, sağlık durumları kötüleşirse tüm sorumluluk; bu uyduruk soruşturmayı aşağıdan yukarıya organize eden, iş birliği yapan herkestir. Bu da tarihe not olarak düşülsün” ifadelerini kullandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın avukatları, akut lösemi ve lenfoma hastası olan Çalık’ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında kalmaya elverişli olmadığını ve geri dönülmez sonuçlar doğurmadan tedbir alınması gerektiğini belirterek, tahliye talebinde bulunmuştu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, “Başvurusunu değerlendireceğiz” dediği Çalık ile ilgili LÖSEV’den de açıklama gelmiş, LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer, Çalık’ın ağır lösemi hastası olduğunu belirterek, tıbben acilen cezaevinden çıkarılması çağrısında bulunmuştu. Ezer, “Durumu ve kısa sürede 18 kilo verdiğini bile bile hapishane koşullarında tutmak, vücudun savunma sistemini sarsarak lösemi – lenfomanın tekrarlamasına neden olmak, cinayetle eş değerdir” ifadelerini kullanmıştı.

İmamoğlu’ndan açıklama 

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi adlı X hesabında yayınlanan paylaşımında, Murat Çalık’ın sağlık durumuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Sabahın köründe evlerini basarak gözaltına aldığınız, pislik içinde günlerce tuttuğunuz, sonra uyduruk gerekçelerle tutukladığınız, suç makinası kişilerin tanıklığıyla iftira attığınız, ailesiyle/avukatıyla görüşemesin diye başka yerlere sürgün ettiğiniz, psikolojik baskı kurduğunuz, şantaj yaptığınız, tehdit ettiğiniz bu insanlar sizin esiriniz değil.

“Kul hakkı yiyorsunuz”

Türkiye’nin en iyi eğitimli, en donanımlı, en deneyimli, kamu ahlakına sahip insanlarına bu zulmü reva görüyorsunuz. Tutuklu yargılayarak, yargılama sürecini evrensel hukuka aykırı bir biçimde cezaya çeviriyorsunuz. “Atalım içeri sonra bir şekilde delil buluruz” diyorsunuz. İftiralar ve iftiracılar dışında bir şey bulamadıkça daha da hırçınlaşıyorsunuz.

Ciddi sağlık sorunları olan hastaları bile son ana kadar süründürüyorsunuz. Haklarında en ufak ciddi bir suçlama yokken anneleri çocuklarını göremez hale getiriyorsunuz. Büyük günah işliyorsunuz, vicdani tüm sınırları aşıyor, kul hakkı yiyorsunuz.

Aslında bu zulmü yalnızca bize değil bu ülkenin ortak aklına, vicdanına, geleceğine yapıyorsunuz.

Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık gibi uzun yıllar kanserle mücadele etmiş, içeride 15 kilo kaybetmiş pırlanta gibi bir insana bile zulmediyorsunuz.

Sırf benimle çalıştığı için şu an içerde olan kişilerin başlarına bir şey gelirse, sağlık durumları kötüleşirse tüm sorumluluk; bu uyduruk soruşturmayı aşağıdan yukarıya organize eden, iş birliği yapan herkestir. Bu da tarihe not olarak düşülsün.”