Birlik ve beraberlik zamanı, ama her alanda…
24 Haziran 2025

Türkiye bulunduğu çok hassas bölge yüzünden sürekli zorluklar içinde yüzer. Bu da böyle önemli bir coğrafyanın kilit ülke konumunda olmanın faturasıdır. Ama maalesef bugün bu kritik bölgede hem yurt içinde hem de bölgemizde genel olarak karşılaştığımız zorluklardan daha da önemli sınamalardan geçiyoruz.

Türkiyemiz böyle kritik bir dönemden geçerken çok okunan, izlenen ve belli bir kitle tarafından sevilen ve sayılan bir gazetecinin apar topar göz altına alınıp jet hızıyla tutuklanmasına şahit oldu. Bu da bir hikayeyi doğru çıkarıyor.

Avukat İstanbul’dan Ankara’ya bir duruşmaya katılmak için gelir. Esenboğa’dan şehir merkezine gidecektir ama yollarda yoğun trafik ciddi bir engeldir. Avukat yol yordam öğrenmek için şehir merkezinde yaşayan meslektaşını arar. Şehire hızla gitmenin yolunu sorar cevap şu: Şimdi hemen İstegramdan ve X’ten mesaj atıyorsun Cumhurbaşkanını eleştiriyorsun. Seni yıldırım hızıyla Adliyeye yetiştirirler…

Biz gülmeyi seven tatlı bir milletiz. Ama her hikayemizin altında herkesi derinden düşünmesi gereken mesajlar var.

Fatih Altlaylı’nın başına iş getiren söyleşisini dinledim. Burada ne suç unsuru var anlamadım. Acaba ana dilim İngilizce olduğu için ben mi anlamadım diye düşündüm ama benim kafa yapımdaki bir çok düşünür, gazeteci ve yazar benim gibi düşünmüş. Padişah benzetmeleri ve saray lafları gereksiz. Ama Türkiyemizin güzel insanlarının seçmen sandığına gösterdikleri hassasiyet, sandığın kutsallığı yüzde yüz gerçek. Sandık halkımızın olmazsa olmazı.

Geçmişte darbelerden sonra ülkeyi yönetmeye çalışan cuntalar bile yönetimlerini en fazla 2 yıl sürdürebilmiş ve seçim sandığını hemen halkın önüne koyma mecburiyeti hissetmişlerdir. Ve seçimler hep müthiş milletin sağduyusunu çok hassas bir şekilde göstermiştir.

O sağduyu ülke yönetimini onlarca yıl Recep Tayyip Erdoğan’a vermiş gerektiği zamanda da yerel seçimlerde kırmızı kartı göstermiştir. Recep Tayyip Erdoğan onca yıl demokratik bir şekilde iktidara gelmiş ve engellemelere rağmen ülkeyi yönetmiştir. Aynı şekilde iki yerel seçimde de CHP iktidardaki AK Partiye fark attı. Sandık yine gururumuz oldu.

Bize her şeyi diyebilirler ama asla “bunlar demokratik seçimler yapamıyorlar” diyemezler. Ne mutlu hepimize.

Demokrasinin, hür iradenin ve özgürlüklerin kıymetini en iyi bilen liderlerin başında Cumhurbaşkanımız Erdoğan gelir. Başından geçenler, aldığı darbeler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Onun için bazıları bu iktidarda kraldan daha kralcı davranmamalı Cumhurbaşkanımız da şahinlere pirim vermemelidir.

Yaşamakta olduğumuz kritik günler kenetlenmemizi ve birbirimizi kucaklamamızı gerektirir. Yani Kürt meselesinde PKK ve lideri Abdullah Öcalan’a gösterilen olumlu davranışlar ve hoşgörüyü muhaliflerimizden neden esirgeyelim?

Fatih Altaylı’nın yanlış yaptığına inanıyorsanız onu tutuksuz yargılarsınız ve gereksiz gerginliklerden kaçınırsınız. Altaylı’yı dört duvara hapsetmek ne imajımızı ne de demokrasimizi ihya eder.

ÇOK OKUNANLAR