Basın meslek kuruluşlarından tepki ve çağrı: Altaylı serbest bırakılsın
25 Haziran 2025

Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi, gazeteci Fatih Altaylı’nın gözaltına alınmasının ardından bir açıklama yaparak Türkiye’deki basın meslek örgütlerinin Altaylı’nın derhal serbest bırakılmasını talep ettiğini duyurdu.

IPI Türkiye Ulusal Komitesi’nin üzerinden aktardığına göre, aralarında Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da bulunduğu meslek kuruluşları, Altaylı’nın ifadeleri nedeniyle gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Yapılan açıklamada, “Özgür basın, misilleme korkusu yaşamadan siyasi liderleri eleştirme ve fikirlerini ifade edebilme hakkına sahip olmalıdır.”  ifadesine yer verildi.

IPI Türkiye Ulusal Komitesi, gazeteci Altaylı’nın serbest bırakılmasının yanında, Türkiye’de ifade özgürlüğünü baskı altına alan yasal ve idari uygulamalardan da derhal vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

IPI açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“IPI ve aşağıda imzası bulunan basın özgürlüğü, ifade hürriyeti ve basın meslek kuruluşları olarak gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube’daki canlı yayınında yaptığı siyasi yorumları nedeniyle tutuklanmasını şiddetle kınıyor, derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Gazeteci ve köşe yazarı Fatih Altaylı, sosyal medyada çokça paylaşılan YouTube yayınından birkaç saat sonra 21 Haziran’da . Söz konusu videoda Altaylı, Türkiye halkının yüzde 70’inin devlet başkanlarının süresiz görevde kalmasına karşı olduğunu gösteren bir anketi değerlendiriyordu.

Yayının ardından bazı sosyal medya hesapları, Altaylı’nın sözlerini bağlamından koparıp tehdit içerikliymiş gibi yansıtan video kesitlerini yaymaya başladı. Kısa süre içinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral da sosyal medya hesabından videoyu , “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” ifadelerini kullandı. Saral’ın paylaşımından yaklaşık 10 saat sonra Altaylı gözaltına alındı.

Türkiye’deki yasalar, azami cezası iki yıl olan suçlarla ilgili soruşturmalarda şüphelilerin tutuklu yargılanamayacağını belirtiyor. Altaylı da ilk olarak bu kapsamda değerlendirilmesi gereken tehdit suçu şüphesiyle gözaltına alınmıştı. Ancak savcılık daha sonra dosyayı yeniden değerlendirerek mağdurun Cumhurbaşkanı olması durumunda cezayı artıran maddeyi devreye soktu. En az beş yıl hapis cezası talep edilebilmesinin önünü açan bu madde uyarınca Altaylı’nın tutuklu yargılanmasının yolu açıldı. Ancak hukukçular, bu maddenin sadece fiziki müdahaleler için geçerli olduğunu, basın yoluyla yapılan sözlü açıklamalara uygulanamayacağını belirterek yasanın kapsamının aşıldığını .

İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın tutuklama talebini “suçun vasıf ve mahiyeti” ve “kaçma ihtimalinin yüksek olduğu” gerekçesiyle kabul etti.

Altaylı’nın tutuklanmasının ardından 23 Haziran’da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise gazetecinin YouTube kanalı için 72 saat içinde internet yayın lisansına başvuruda bulunması, gerekli belgeleri sunması ve üç aylık lisans ücretini peşin ödemesi gerektiğini, aksi takdirde kanalın kapatılacağını .

Aşağıda imzası bulunan kuruluşlar olarak bu tutuklamayı, cezai yasaların açıkça suistimal edilmesi sonucu siyasi eleştirinin bastırılması olarak değerlendiriyoruz. Altaylı’nın sözlerinin suikast suçu kapsamında yorumlanması cezai sorumluluğu tehlikeli biçimde genişletmekte ve Türkiye’de ifade özgürlüğünü daha da zayıflatmaktadır.

Fatih Altaylı’nın derhal serbest bırakılmasını ve yetkililerin gazetecileri cezalandırmak için muğlak yasal düzenlemelere başvurmaktan vazgeçmesini talep ediyoruz. Özgür basın, misilleme korkusu yaşamadan siyasi liderleri eleştirme ve fikirlerini ifade edebilme hakkına sahip olmalıdır.” 

ÇOK OKUNANLAR