Bir sokak röportajında kullandığı sözler nedeniyle Cumhurbaşkanına tehdit suçlamasıyla 77 gündür tutuklu bulunan Y.O.A, ilk duruşmada beraat etti. Gelişmenin ardından gözler aynı suçlama gerekçe gösterilerek tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı’nın ilk duruşmasına çevrildi.
19 Mart operasyonlarının ardından bir sokak röportajında “Ben buradan Recep Tayyip ‘a seslenmek istiyorum. Anadolu coğrafyası çok insan gördü, çok padişah gördü, çok imparatorluk gördü. Kimi imparatorluklara burası mezar oldu, kimi padişahlara da mezar oldu. Darbe oldu, Adnan Menderes burada asıldı. Cumhurbaşkanımız artık bırakın, bak bırakmadığınız sürece halk daha da çok ayaklanacak, halk ayaklandığı gün sizde zora düşeceksiniz.” sözleri gerekçe gösterilerek ‘Cumhurbaşkanına tehdit’ suçlamasıyla 77 gündür tutuklu bulunan tekstil işçisi Y.OA’nın yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Y.O.A savunmasında, “Yanlış hatırlamıyorsam 26 Mart’ta bana bir muhabir tarafından Saraçhane’de mikrofon uzatıldı. Ben herhangi bir eyleme katılmamıştım. Sadece orada yarım saat kadar bulundum. Mikrofona görüşlerimi söyledim. Videonun başında ve sonunda çok güzel bir şekilde konuştum, sonrasında video kırpılmıştır. Başından ve sonundan kesilmiştir. O konuşmaları da şu yüzden yaptım; Türkiye’de bir kaos ortamı olmasını istemedim, kendi aklımca Cumhurbaşkanımıza tavsiyelerde bulunmak istedim. Olası bir ayaklanmadan da bahsetmedim, o günkü şartlar için konuştum. Mağdurum, masumum tahliyemi ve beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Y.O.A. “Cumhurbaşkanımız artık bırakın, bak bırakmadığınız sürece halk daha da çok ayaklanacak, halk ayaklandığı gün sizde zora düşeceksiniz” cümlesindeki “zora” kelimesinin “zorla” şeklinde yazıldığını belirterek, hatalı olduğunu söyledi. Sanık avukatlarının savunmaları alındı.
Esas hakkında mütalaasını veren savcılık ise “Şüphelinin fiilinin TCK’nın 106/1.1.cümle ve 310/2. maddesinde düzenlenen fiili saldırı kapsamında kalacağı anlaşılmakla sanığın sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yargılama sonunda alacağı ceza miktarı nazara alındığında, sanığın kaçma şüphesinin var olduğu anlaşılmakla tutukluluk halinin devamına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” dedi.
Tutukluluk halinin devamını isteyen savcılığın mütalaasına karşı sanık ve avukatları savunmalarını gerçekleştirdi.
Tazminat isteyebilecek
Mahkeme, Y.O.A’nın suç kastıyla hareket ettiği sabit olmadığı ve kasıt yokluğundan beraatine karar verdi. Y.O.A, tahliye edildi. Mahkeme ayrıca, kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Tarifesi uyarınca 48 bin TL maktu vekalet ücretinin Maliye Hazinesi’nden alınarak sanığa ödenmesine karar verdi. Hakkında beraat kararı verilmesi nedeniyle Y.O.A tutuklulukta ve göz altında geçirdiği süreler için bir yıl içinde tazminat isteminde bulunabilecek.
Altaylı da aynı suçlamayla tutuklandı
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalındaki konuşması gerekçe gösterilerek, aynı şekilde 22 Haziran Pazar günü ‘Cumhurbaşkanına tehdit’ iddiasıyla gözaltına alınmış ve aynı gün tutuklanmıştı.
Altaylı, sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde “Ben bu hususta emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. O ifadem doğrudur aynen tekrar ederim. @fatihaltayli isimli YouTube hesabı bana aittir. Ben söz konusu hesaptan 20.06.2025 tarihinde söz konusu paylaşımları yaptım. Ancak yapmış olduğum bu paylaşımlarda Cumhurbaşkanına hakaret ya da tehdit kastım yoktur. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaydi hayat şartıyla Cumhurbaşkanlığı yapmasına ilişkin yapılan bir oylamada yüzde 70 oranında bu değişikliğe onay verilmeyeceği şeklindeki anket sonucu bana soruldu. Ben de bununla ilgili olarak yorumda bulundum. Türk halkının sandığı sevdiğini, demokrasiye inandığını tanzimattan önce de padişahların tahttan alındığı, günümüzde ise bunun sandık yoluyla yapıldığını belirttim. Kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit etmedim; hakaret etmedim. Sadece tarihsel bir bilgi verdim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, serbest bırakılmayı talep ederim” dedi.
Altaylı’nın avukatı Emine Rezzan Aydınoğlu ise müvekkili adına yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı: “Savcılığın sevk yazısını kabul etmiyoruz. Sevk yazısında sadece müvekkilimin videosunun belirli bir kısmı kesilerek alıntı yapılmıştır. Oysa müvekkilim bu videoda tanzimattan önce tarihsel süreci anlatmıştır. Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret olarak kabul edilemez. TCK 310/2 fiili bir saldırıyı düzenlemektedir. Müvekkilimin fiili bir saldırısı yoktur. Bu nedenle TCK 310/2 maddesinin uygulanması mümkün değildir. Tutuklama bu aşamada ölçüsüz olacaktır. Tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz. Müvekkil sabit ikametgah sahibidir. Kaçma şüphesi yoktur. Deliller toplanmıştır. Karartma ihtimali bulunan delil de yoktur. Müvekkilimin serbest bırakılmasını hakimliğiniz aksi kanaatteyse adli kontrol kararı verilmesini talep ederim” ifadelerini kullandı.
