The Wall Street Journal anlattı: İsrail’in İran saldırısı nasıl planlandı, nasıl yapıldı?
28 Haziran 2025

Bütün dünya 13 Haziran günü İsrail’in İran’ı vurduğunu, aynı anda ordu komuta kademesi ile çok sayıda nükleer bilimciyi öldürüp bu arada İran’ın dört bir yanına saldırılar düzenlediğini duyduğunda bir şok yaşadı.

Ardından İran’ın füze saldırıları ve misillemeleri geldi, iki ülke 12 gün boyunca uzaktan birbirlerini vurdu. Son olarak savaşa ABD de girdi ve İran’ın nükleer tesislerini vurdu, ardından salı günü ateşkes ilan edildi.

Şimdi İsrail’in şok edici saldırısını nasıl planladığı ve nasıl başardığına ilişkin detaylar belirginleşmeye başlıyor. Amerika’nın saygın gazetesi The Wall Street Journal’da Dov Lieber imzasıyla yayınlanan ve saldırının perde arkasını anlatan ayrıntılı haberi tam metne yakın sunuyoruz:

***

13 Haziran gece yarısı, İsrail’in generalleri İsrail hava kuvvetleri karargahının altındaki bir sığınakta toplandı ve “Kırmızı Düğün” olarak adlandırdıkları bir operasyonda jetlerin Tahran’a doğru alçalmasını izledi.

Saatler sonra ve 1.000 mil ötede, İran’ın üst düzey askeri komutanları öldü – “Game of Thrones” dizisindeki ünlü düğün sahnesine çok benzeyen bir toplu katliam yapıldı.

Saldırıyı mümkün kılan istihbarat ve askeri hassasiyetin birleşimi dünyanın dört bir yanındaki insanları şaşırttı. Ancak İsrail’in 12 günlük savaşının başlangıcındaki tek imkansız başarı bu değildi.

İlk saldırının bir diğer önemli kısmı – planlamacıları tarafından bile o kadar fantastik olarak kabul edildi ki, yazar C.S. Lewis’in fantastin romanlar serisinden hareketle  “Narnia Operasyonu” olarak adlandırıldı. Tahran’daki evlerinde neredeyse aynı anda dokuz İranlı nükleer bilim insanı öldürüldü.

Saldırıları yapmak, sürprizi sağlamak için ayrıntılı hileler gerektiriyordu. Son anda neredeyse bütün bu planlar bozuluyordu.

Operasyonlar, İsrail’in bölgedeki baskın askeri güç olma imajını sağlamlaştırdı ve İsraillilerin bölgelerini İran etkisinden daha uzak ve kendilerine daha dostane bir hale getirme ümitlerine zemin sağladı. Üst düzey İsrailli ve ABD’li yetkililer, İsrail’in savaşın ardından yeni barış anlaşmaları imzalamasını beklediklerini söylüyor.

Daha sonra ABD tarafından İran’ın nükleer tesislerine yapılan büyük bombardımana rağmen İsrail’in savaş hedeflerine gerçekten ulaşıp ulaşmadığına dair sorular devam ediyor. Nükleer sahalara verilen zararla ilgili çelişkili raporlar var ve İsrail ile ABD’nin İran’ın nükleer kapasiteye sahip olmasını veya yeniden inşa etmesini engelleyip engelleyemeyeceği konusunda belirsizlik var.

Yine de, bazı İsrailli yetkililer bile, kimi on yıldan daha eski olan askeri planlarının nasıl bir araya gelebildiğine şaşırdılar. İsrail askeri Operasyonlar Müdürlüğü başkanı ve operasyonun önemli mimarlarından biri olan Tümgeneral Oded Basiuk, “Bunu ayrıntılı olarak planlamaya başladığımızda, bunun işe yarayacağını bilmek çok zordu” dedi.

Bu haber, 18 mevcut ve eski İsrail ve ABD güvenlik yetkilisiyle yapılan görüşmelere dayanmaktadır.

İsrail saldırıyı başlatırken büyük bir risk aldı. Ya İsrail öldürmek istediği insan hedeflerini bir kerede vururdu ya da vuramazdı ve o insanlar hayatta kalırdı. İsrail’in hesabına göre ilk gün ordunun komuta kademesi vurulamasa, İran’ın misillemesi çok daha hızlı ve şiddetli olurdu, ayrıca belki İran’ın nükleer hırsları bozulmadan kalırdı. Ve Başkan Trump, İsrail’in İran nükleer tesislerini bombalamadaki erken başarısından ilham almamış olsaydı, İsrail’in operasyonun ana amacına nasıl ulaşacağı belli değildi. Şimdi bile İran yaralandı, ancak nükleer silah yapmak için her zamankinden daha kararlı bir şekilde toparlanabilir.

Tahran’dan dumanlar yükseliyor.

Uzun yol

Operasyonun kökenleri, İsrail istihbaratının İran’ın bir nükleer silah programı oluşturma girişimleri olarak gördüğü şeyi ilk kez tanımladığı 1990’ların ortalarına kadar uzanıyor.

İsrail istihbaratı, İran’ın ana zenginleştirme alanlarından birinde iki kez patlamalara neden olmak ve bazı bilim insanlarına suikast düzenlemek de dahil olmak üzere bir sabotaj kampanyasını yapmak için İran içinde kapsamlı bir ajan ağı kurmaya başladı. Ancak İsrailli yetkililer nihayetinde bu sabotaj faaliyetlerinin yeterli olmadığını ve sonunda İran’ın nükleer programını ve İran’ın nükleer beyin gücünü havadan yok etmeleri gerektiğini belirlediler.

Bunu yapmak son derece zor olacaktı. İsrail’in vurması gereken yerler evlerinden 1.500 km’den daha uzaktaydı.

Pilotlar, yolculuk sırasında sırayla yakıt ikmali yapmak için tek bir tanker uçağın etrafında altı ila 10 uçaktan oluşan oluşumlarda nasıl uçacaklarını öğrenmek zorunda kalacaklardı. Ayrıca uçaklarını mükemmel bir şekilde nasıl konumlandıracaklarını öğrenmeleri gerekecekti, böylece fırlattıkları füzeler maksimum etkinlik için birbirinden 15 ila 20 saniye aralıkla hedeflerine inecekti.

Kuzeyden güneye sadece 500 km uzanan İsrail kadar küçük bir ülkede böyle bir eğitim mümkün değildi.

2008’de, ‘Şanlı Spartan Operasyonu’ olarak adlandırılan bir tatbikatta, 100’den fazla İsrail F-15 ve F-16’sı İsrail’den havalanıp, Yunanistan’a 1.500 km’den fazla uçtu ve İran’ın nükleer tesislerini vuracak kadar uzağa uçma yeteneklerini test etti. Bu tür egzersizler daha sık hale getirildi.

İsrail, birkaç kez hava saldırısı başlatmaya yaklaştı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İran ile bir savaş başlatmaktan veya o zamanlar diplomatik bir yaklaşımı tercih eden Washington’u kızdırmaktan korkan bakanları ve güvenlik şefleri tarafından defalarca durduruldu.

İsrail askeri planlamacıları, Gazze’de İran’ın vekilleri Hamas ve Lübnan’da Hizbullah ile çok cepheli bir savaş da dahil olmak üzere bir saldırı planlamaya devam etti. Ayrıca, o zamanlar İran etkisi altındaki bir düşman devlet olan Suriye’nin üzerinden uçma bilmecesi de vardı.

Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra İsrail, son iki yılını Hamas’ı yok ederek geçirdi. Ayrıca, Suriye rejimini desteklemeye yardımcı olan Hizbullah’ı da ciddi şekilde zayıflattı. Muhalefet güçleri daha sonra Suriye hükümetini devirdi ve İran karşıtı bir hükümet oluşturdu ve bu da İsrail uçaklarının ülkenin hava sahasını engellenmeden geçmesinin önünü açtı.

O zamana kadar, İran’daki İsrail casus ağları, askeri liderlerinin hareketlerini takip edecek ve ülke içinde saldırı sırasında İran’ın hava savunma sistemlerini yok etmede çok önemli bir rol oynayabilecek insansız hava aracı üsleri kuracak kadar genişti.

İsrail, geçen yıl Yemen’deki Husi isyancılarını hedef aldığında uzun menzilli savaş uçağı yeteneğini daha fazla test edebildi. Ayrıca Nisan ve Ekim 2024’teki saldırılarda Tahran’ın en gelişmiş hava savunma sistemleri olan Rus S-300’lerini de yok etti.

İsrail’in bu saldırıları, ABD ve diğer müttefiklerin yardımıyla birlikte İsrail hava savunması tarafından büyük ölçüde püskürtülen İran’dan gelen büyük füze barajlarına yanıt olarak geldi. İran’la yapılan karşılık, İsrail’e İran’la kafa kafaya gidebileceğine dair güven verdi.

Bütün bu parçalar yerli yerine oturunca doğrudan saldırı planları yoğunlaştı.

İran füzeleri İsrail’de ciddi yıkıma neden oldu.

Narnia Operasyonu

Aciliyete ek olarak, İsrail’de İran’ın uranyumu o seviyelere zenginleştirmeye başladığı, isterse bir bomba yapmaktan sadece birkaç ay uzakta olduğu duygusu vardı.

İran’a karşı uranyum zenginleştirmesini engelleme savaşını çoktan kaybettiğini düşünen İsrail, İsrail saldırıları nükleer tesislerine zarar verse veya yok etse bile, ülkelerinin bu malzemeyi nükleer silah yapmak için kullanmasına yardımcı olabilecek İranlı bilim adamlarını öldürmek için bir operasyon başlattı – çok zorlu bir görev olan Narnia Operasyonu’nu.

Kasım 2024’te ordu, çatışma başladığında kimin ve neyin hedeflerinde olacağına karar vermek için 120 istihbarat ve hava kuvvetleri yetkilisini bir araya getirdi.

Sonunda, İsraillilerin öldürmek istediği bilim insanları, vurmak istediği nükleer tesisler, İran füze rampaları ve askeri yetkililer de dahil olmak üzere 250’den fazla hedeften oluşan bir liste hazırladı.

Diğer bir öncelik, en başından itibaren İran’a karşı hava üstünlüğünün nasıl kazanılacağını bulmaktı. Bu, İsrail jetlerinin 12 gün boyunca uzun hedef listesini vurmaya devam etmesinin önünü açacaktı. İsrailli yetkililer, İran’ın hava savunma sistemlerinin haritasını çıkarmak için binlerce istihbarat kaynağına çapraz referans verdi.

Mossad bu çabaya yardımcı olmak için İran içine sızdı. Ajanları, bavullarda, kamyonlarda ve nakliye konteynerlerinde patlayıcılarla donatılmış yüzlerce quadcopter insansız hava aracının yanı sıra insansız platformlardan uzaktan ateşlenebilecek mühimmat için parçaları aylarca sınırdan kaçak geçirdi. İran’ın hava savunma yerleri ve füze fırlatma sahalarının yakınında kurulan ekipmanla donanmış küçük ekipler, İsrail saldırısını başlattıktan sonra savunma sistemlerini ortadan kaldırmaya hazırdı.

İsrail ayrıca saldırıda kendi topraklarından da daha büyük insansız hava araçları fırlattı. Konuya aşina bir kişiye göre, bazı insansız hava araçlarının uzun mesafe yetenekleri ilk kez saldırıdan önceki gece test edildi.

İsrail’in aldatmacaları

Bir İsrailli güvenlik yetkilisine göre, Netanyahu ve askeri danışmanları 9 Haziran’da dört gün sonra saldırmak için nihai kararlarını verdi.

Netanyahu’nun ekibi, İranlıların bilim adamlarını ve askeri liderlerini dağıtmak gibi ihtiyati tedbirler almadığından emin olmak için planlarını gizlemek zorunda kalacaklarını biliyordu.

Netanyahu’nun ofisi, 16 Haziran Pazartesi günü en büyük oğlu Avner’in düğününün ardından bir tatil hafta sonu için yakında işten izin alacağını duyurdu.

Avner veya Netanyahu’nun karısı Sarah da dahil olmak üzere katılımcılardan hiçbirinin başbakanın düğünü ertelemeyi planladığını bilmediğini söyledi. İranlıları uyandırmamak için hayat normal şekilde devam etti.

Bu arada İsrailli yetkililer, Netanyahu ile Başkan Trump arasında bir saldırı başlatıp başlatılmayacağı konusunda bir ayrılık olduğunu öne süren haberleri medyaya sızdırıyordu. Sızıntılar, operasyon başlamadan dört gün önce Netanyahu ve Trump arasında, Trump’ın İsrail liderine askeri seçeneklere geçmeden önce diplomasinin seyrini izletmesini istediğini söylediği bir telefon görüşmesinin ayrıntılarını içeriyordu.

Saldırıların olduğu gün Trump gazetecilere ABD ve İran’ın “bir anlaşmaya oldukça yakın” olduğunu ve İsraillilerin “içeri girmesini” istemediğini söyledi.

İsrailli yetkililer ayrıca gazetecilere bir saldırının yakın olduğunu, ancak Pazar günü Washington ve Tahran arasında planlanan altıncı tur nükleer müzakerelerin nihai sonucunu görmek için bekleyeceklerini söyledi.

Gerçekte, generaller zaten saldırı için son dakika hazırlıkları yapıyorlardı.

Operasyonun planlanmasına aşina olan bir güvenlik yetkilisi, aldatmanın anahtarının, İranlıların zihnine İsrail’in ABD’nin izni ve katılımı olmadan saldırmayacağı fikrinin yerleşmesi olduğunu söyledi. ABD güçlerini seferber etmediği ve müzakereler devam ettiği sürece, İsrail İran’ı saldırmakla tehdit edebilir ve hatta askerlerini seferber edebilirdi, hala sürpriz bozulmamış olurdu.

İsrail uçakları İran’ı bombalamak için havadayken, Trump Truth Social’da şunları yazdı: “İran Nükleer Sorununa Diplomatik Bir Çözüme bağlı kalmaya devam ediyoruz!”

İran’daki talihsiz son dakika toplantısı

Nihai planın önemli bir kısmı, İran silahlı kuvvetlerinin liderliğini bir kerede ortadan kaldırmaktı – Kızıl Düğün olarak bilinen çaba. Hareket, İsrail savaş uçaklarının ve insansız hava araçlarının İran füze fırlatıcılarını ortadan kaldırması için zaman kazanırken, herhangi bir acil misillemeyi zorlaştıracak ve böylece İran’ın kaçınılmaz tepkisini azaltacaktı.

Ancak İsrail uçakları yaklaşırken bir sorun ortaya çıktı. İran hava kuvvetlerinin liderliği aniden harekete geçti.

Sığınaklarındaki İsrailli yetkililer terlemeye başladı. Tüm planın çökmesi mümkündü.

Ancak İsrail yüksek komutanlığını çok şaşırtan bir şey oldu, İran hava kuvvetleri liderleri dağılmak yerine tek bir yerde bir toplantı için bir araya geldi – böylece kaderlerini mühürlediler. İsrail füzeleri uçmaya başladı.

Patlamalar da bilim adamlarının evlerini paramparça etti ve saklanmalarını önlemek için neredeyse aynı anda yapılan saldırılarda dokuz kişiyi öldürdü. Düşük ihtimale rağmen, Narnia Operasyonu başarılıydı.

Füzeler daha sonra radar istasyonlarına, uçaksavar bataryalarına ve İran’ın karadan karaya füzelerine de vurmaya başladı. Kısa süre sonra İsrail istihbaratı, Kasım ayında isimlerini topladığı insan hedeflerinin neredeyse hepsinin öldürüldüğünü doğrulayabildi.

Yaklaşık dört saat içinde açılış operasyonu bitti.

Sonraki günlerde İsrail uçakları, İran’ın nükleer ve balistik füze üretim tesislerini ve fırlatıcılarını döverken, aynı zamanda İran askeri liderlerini ve nükleer bilim adamlarını da avladı. Salı günü ateşkes ilan edildi.

ÇOK OKUNANLAR