İzmir’in iki ucunda, en batıdaki Çeşme yarımadasında Çeşme’nin Ildır mahallesi yakınıyla en doğudaki Ödemiş ilçesinde üç gündür dev orman yangınları devam ediyor. Özellikle Ödemiş’teki yangın çok ciddi.
Ödemiş, Aydın Dağlarıyla Bozdağ arasında, Küçük Menderes nehrinin aktığı önemli bir tarım ve sanayi merkezi. İlçenin kuzeyinde, Bozdağ yamaçlarında başlayan yangın rüzgarın da etkisiyle bu dağlardaki geniş ormanlık alanı tehdit ediyor ve henüz kontrol altına alınabilecek gibi de durmuyor.
Orman yangınında ‘kontrol altına almak’ aslında yangının yayılmasını engellemek anlamına geliyor, söndürmek değil. Umalım ki bu yangın çok daha fazla yayılmadan bir an önce sona ersin.
Çoğu zaman insanlar orman yangınının ne büyük bir doğal afet olduğunu anlamakta zorluk çekiyor. Bu yangınlar çoğunlukla insan hataları veya kasıtlı davranışları sonucu çıkıyor ama bir kere çıktı mı artık bir doğal afete dönüşüyor; aynen deprem gibi, sel gibi, toprak kayması gibi.
Doğanın güçleriyle başa çıkmak ise çok zor. O yüzden bu yangınları daha çıktığı anda, henüz doğal afete dönüşmeden durdurmak çok önemli. Bu başarıldığı ölçüde başarılıyız aslında.
Dün Tarım Bakanı açıklamış, sadece bir haftada ülkemizde 624 orman yangını başlamış. Bu sayı elbette çok yüksek ama bu yüksekliğin sebebi halen içinden geçmekte olduğumuz korkunç iklim olayı. Bütün Avrupa ile birlikte Türkiye de inanılmaz bir sıcak hava dalgasının etkisinde ve yarından itibaren bu etki daha da büyüyecek, hava daha çok ısınıp daha çok kuruyacak.
Termik santral, kömür yakmaya devam etmek gibi konuları bir de bu açıdan bakarak okuyun derim ben.