Her büyük dönüşümün arkasında bir “çılgınlık” yatar.
Tekerleği döndüren, ateşi kontrol eden, Ay’a ayak basan, interneti evcilleştiren her insan—bir noktada, içinde yaşadığı çağın sınırlarını aşmaya cesaret etmiş bir “deliydi”. Bugün dünyayı yeniden şekillendiren liderlerin, girişimcilerin, sanatçıların ve düşünürlerin ortak paydası yine aynı: Alışılagelmişin ötesine geçme iradesi. Yani çılgınlık.
Ama dikkat: Bu çılgınlık, insanlığa bir gelecek de inşa edebilir, bir felaket de.
Çılgınlık Nerede Biter, Felaket Nerede Başlar?
Tarihten biliyoruz: Hitler de çılgındı, Gandhi de. Stalin de sınır tanımıyordu, Mandela da.
Çılgınlık, sınır tanımayan bir enerji kaynağıdır. Ama bu enerjiyi hangi etik pusulayla kullandığınız her şeyi değiştirir.
Eğer bu güç:
•Kibirle buluşursa, despotluk doğar.
•Erdemle birleşirse, bir uygarlık filizlenir.
Bugünün liderleri için asıl mesele, mevcut olanı sarsmak değil—yıkarken inşa edebilmek, kaosu aydınlığa çevirebilmektir.
Günümüz Dünyası: Cesarete Hasret
Siyasette tekrar var, iş dünyasında konfor, sanatta tekrarcılık, akademide içe kapanma…
Risk almayı göze alanlar ya “çılgın” damgası yiyor ya da “tehlikeli” ilan ediliyor.
Ama dünya, sıradanla daha fazla yol alamaz.
Yeni fikirler, cesur adımlar ve ahlaki pusulası sağlam “çılgınlara” ihtiyaç var.
Yani bir tür liderlik devrimine.
Yeni Çağın Lideri: Çılgın Ama Denge Sahibi
Günümüzün “çılgın lideri”, sadece radikal değil;
•Akıllı,
•Cesur,
•Yaratıcı,
•Ama aynı zamanda vicdanlı olmak zorunda.
Bugünün lideri, Elon Musk gibi hayal kuracak, Atatürk gibi sistem kuracak, Frida gibi içsel acıyı sanata dönüştürecek, Zaha Hadid gibi mekânın hayalini çizecek.
Ama hepsinden öte, sorumlu olacak.
Bu Bir Zihinsel Devrimdir
Yeni nesil liderlik, sadece devlet başkanı koltuğunda ya da şirketlerin zirvesinde şekillenmiyor.
Bir öğretmen sınıfında, bir çiftçi toprağında, bir öğrenci laboratuvarında da “çılgın lider” olabilir.
Liderlik artık:
•Pozisyon değil zihniyet,
•Unvan değil sorumluluk,
•İtaat değil yenilik demektir.
Bu liderlik biçimi, otoriteye değil; ilhama ve eyleme dayanır.
Peki Ya Siyaset, İş Dünyası, Kültür?
Bugünün küresel liderleri—Trump, Putin, Erdoğan, Xi, MBS, Milei—hep sınırları zorluyor.
Kimi otoriterliğe kayıyor, kimi halkla yeni bir bağ kurmaya, vizyon geliştirmeye çalışıyor.
İş dünyasında çılgınlık inovasyonla iç içe:
Musk’ın cesareti, Jobs’un sadeliği, Patagonia’nın vicdanı…
Sanatta, sporda ve bilimde de aynı damar:
Naim Süleymanoğlu’nun halterdeki isyanı, Serena Williams’ın kortlardaki eşitlik mücadelesi, Aziz Sancar’ın mikroskobik devrimi…
Hepsi birer “çılgın lider” izidir.
Eğitimi, Medyayı ve Toplumu Nasıl Dönüştürürüz?
Artık sadece “normal”i öven değil, “sıradışı”yı besleyen bir düzen kurulmalı:
•Eğitim sistemleri sadece uyum sağlayanı değil, düşüneni, deneyeni, yanılmayı göze alanı yetiştirmeli.
•Medya sadece skandalı değil, yaratıcı deneyleri ve yenilikçi fikirleri görünür kılmalı.
•Toplum, çılgın bireyi dışlamamalı—korumalı, desteklemeli, anlamalı.
Bu Çağı Kim Kurtaracak?
Dünyaya:
•Popülizme, otoriterliğe ve kibirle şişmiş çılgınlığa teslim olacak,
ya da
•Aklın, erdemin ve cesaretin rehberliğinde yürüyen “kurucu çılgınlar”la yeni bir gelecek kuracak.
Seçim bizim elimizde.
Bu yalnızca liderlerin değil, toplumun da sınavıdır.
Manifesto: Erdemli Çılgınlığın 10 İlkesi
1.Yıkmadan kur.
2.Gücü sorgula, insanı ezme.
3.Taklit etme, ilham ver.
4.Cesur ol, kibirli olma.
5.Geçmişi unutma, geleceği tasarla.
6.Aklı genişlet, vicdanla sınırlı tut.
7.Tek başına yürü, ama yol arkadaşlarını unutma.
8.Sadece kazanma, dönüştür.
9.Zoru seç, kolaya şüpheyle bak.
10.Yarını inşa et, bugünü tüketmeden.
Çılgınlık, yeni dünyanın kurucu enerjisidir.
Ama ya ışık olur, ya yangın çıkarır.
Hangi yöne akacağını ise biz belirleyeceğiz.