Dokuz yıl önce bir kabus yaşadık…
16 Temmuz 2025

Evet, 9 yıl önce çok korkunç bir kabus yaşadık. 15 ve 16 Temmuz’da tam olarak ne yaşadık bunu kimse tam olarak anlatamıyor… Bir tek şey kesindi o da bu yaşadığımız şey kanlıydı ve güzelim Türkiye’yi karanlıklara sürükleyecek nitelikteydi.

Rahmetli Süleyman Demirel’le 6 defa iktidardan al aşağı edilip 7 defa geri gelmiş bir ekibin parçasıydım. Rahmetli Necmettin Erbakan’la 28 Şubat darbesi ile yine al aşağı edilip geri dönüş yapamamış bir ekibin de parçasıydım… Yani darbenin her çeşidini bizzat yaşadım ve mağduru oldum ama hiç böyle tuhaf bir darbe girişimi yaşamadım… O tarihte ben Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanıydım. Sivil bir dev suç örgütünün (Fetö) başı çektiği ve içine askerin bazı birimlerinin çekildiği ABD destekli tuhaf ve kanlı bir kalkışma…

O tarihten beri, yani 9 yıldır Türkiye alabora… Tahribat büyük ve hala tamir safhasındayız. Ülkede bu işlere bulaştığı açıkça ortada olan insanların hatırı sayılır bir bölümü hapiste. Bir bölümü yurt dışında kaçak. Ama hala uyuyan hücreler var. Hala elini kollunu sallayarak gezen örgüt bağlantılı siyasetçiler ve bürokratlar var. Nedense kimse onlara dokunmuyor… Böyle siyasi çalkantılarda bir cadı avı başlar Türkiye’de de böyle oldu. Hasmını örgüt üyesi ilan edip ihbar edenler vardı. Hatırı sayılır bir grup insan bu yüzden hapislerde çürüyor ya da işten atılıp mağdur edilmiş durumda.

Olayın olumlu yanı halkın demokrasiye sahip çıkıp sokaklara dökülmesi ve darbeye karşı çıkması, bu uğurda şehitler ve gaziler vermesi. Bir başka yanı ise örgüt mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayıklanması ve hemen ardından ordunun güçlenerek hem PKK’ya karşı başarılı olması hem de kuzey Suriye’de başarılı bir harekat yapması…

Ama bu darbe girişiminin ülkeyi on yıl geriye götürdüğü de gerçek. Ekonomi allak bullak oldu ve halk ciddi bir şekilde fakirleşti. Başkanlık sistemi yaraları saramadı aksine sorunlar daha da karmaşık hale geldi. Hukuk mu guguk mu tartışması çok ciddi boyutlarda. ABD asla suç örgütü lideri Fethullah Gülen’i iade etmedi ve elebaşı orada öldü gitti. Ama destekçileri ABD ve bazı batı Avrupa ülkelerinde Türkiye’yi didiklemeye devam ediyor…

O geceyi asla unutmayın ve kimseye unutturmayın. Müthiş gerilim filmlerini bile sollayan bir geceydi. Ankara ve İstanbul semaları camilerden yükselen sala sesleri ve patlamalarla çınlıyordu… Suç örgütü Fetöcüler beni Ankara Yukarı Yurtçu’daki kayıtlı ikametimde aramışlar bulamamışlardı halbuki ben o sırada Çayyolunda kızımın evindeydim. Gece yarısından sonra arabamı Külliye’ye sürdüm ama Atatürk Orman Çiftliği civarında polis barikatı bana yol vermedi. Hatta polis “siz başdanışmansınız buralarda Fetöcü polisler geziniyor siz kolay av olursunuz evinize gidin” dedi… Ama ben gezindim durdum sonunda Istanbul yolunu Külliye’ye bağlayan yola girebildim ve arabayı oraya park edip Külliye’ye yürüdüm. 2 ve 3 nolu kapılara vardım ama kimse yoktu. Halk etten duvar örmüş Külliye’yi koruyordu. Ben de onlara katıldım.

16 Temmuz sabahı Külliye’nin önünde. Arkadan yükselen duman Jandarma Genel Komutanlığı. Biraz sonra F-16’lar bize de bomba yağdıracak.

16 Temmuz 2016 sabahı saat 6 civarında bir savaş uçağı sesi duyduk. Radyo’yu dinliyorduk ve Başbakan Binali Yıldırım “olaya hakimiz jetlerimiz havalandı” diyordu. Bende etrafımdakilere “bu bizim uçak” dedim o sırada biraz ilerimizde Jandarma Komutanlığı Karargahına yakın bir yere bomba düştü etrafımdakilere “bakın darbecileri bombalıyorlar” dedim… Ama bir dakika sonra ne kadar yanıldığım ortaya çıktı. Millet Camisinin önüne ikinci bomba düştü ve 6 şehit bir sürü gazi verdik… Hemen yanımızda bomba patlayınca çil yavrusu gibi dağıldık. Etrafı toz bulutu ve patlamadan ortaya çıkan bir koku yayıldı… Sonra halk bir anda bombaların patladığı yere yöneldi ve insanlara yardım ederken Külliye’den gelen arabalar ve korumalar yaralıların yardımına koştu. Ben bir kaç saat sonra Külliye’de odama girebildim. Camlarda çatlak vardı. Her yer toz kaplamıştı… Yine de olayı Külliye ucuz atlattı.

Biz ne yaşadık? Başımıza ne geldi hala tam anlamış değilim. Ama bir şey net: Yıllar sonra Türkiye hala travmayı atlatmaya çalışıyor. Halk demokrasiyi ayakta tutmak için kendini feda etti ama maalesef demokrasimiz o zamandan beri çok darbe aldı ve ciddi bir toparlanmaya ihtiyacı var…

ÇOK OKUNANLAR