Biliyorsunuz sürecin adı ‘Terörsüz Türkiye’ olarak belirlendi. Bu sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürütülmesi konusunda da genel bir uzlaşma var. Zaten bu uzlaşma gereği olarak, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önerisi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon oluşturulması kararı alındı. Henüz komisyon oluşamadı, bu arada Meclis tatile çıktı ama herhalde en geç Ekim ayında komisyon da kurulacak.
Komisyonda Meclis’te grubu bulunan bütün siyasi partiler oranlarına göre yer alacaklar. Yani çoğunluğu Cumhur İttifakı, Ak Parti ve MHP elinde tutacak. Ama bu ikincil önemde. Esas önemlisi, bu komisyonun işlevi. O işlev de ana yazıda anlatmaya çalıştığım demokratikleşme mekanizmalarını kurmak.
Tam olarak nasıl işleyeceği belli değil belki ama bir şey kesin: Kürtleri temsilen Meclis’te olan DEM Parti bu komisyona bir dizi öneride bulunacak, komisyon o önerileri konuşup bir şekle sokacak.
Bu bana soracak olursanız DEM Parti’nin altından kalkabileceği bir şey olmakla birlikte yine de tek başına bu partiye bırakılmaması gereken çok ağır bir sorumluluk.
Baktığınızda bugün Türkiye’nin en fazla demokratikleşme talep eden partisi CHP aslında. Üstelik bu partinin ta 2023 seçimi öncesinden kalma 6’lı masa deneyimiyle geliştirilmiş bir Anayasa ve çok sayıda yasa değişikliğinden oluşan kapsamlı bir demokratikleşme hazırlığı da var. (Altılı masanın diğer partilerini de unutmayalım.)
CHP söz konusu ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonunda öncülük üstlenebilir; şimdiden DEM Parti ile bir araya gelip ortak tutum ve taleplerle de komisyona gelebilir.
Bu komisyonun kurulmasını Bahçeli istedi, Ak Parti de onay verdi ama komisyon iktidar açısından ilginç bir samimiyet sınavı haline getirilebilir aslında. Bakalım CHP bu konuda ne yapacak?