AK Parti döneminde her kente açılan üniversiteler sonrası sayıları plansız şekilde artan eczacılık fakülteleriyle eğitimin niteliği tartışmalı hale geldi. İstanbul Eczacı Odası’nın raporuna göre ülkedeki her 5 eczacıdan 1’i işsiz.
20 yıl önce sadece 8 olan eczacılık fakültesi sayısı bugün 63’e ulaşmış durumda. Ancak bu fakültelerin sadece 14’ü tam akredite eğitim veriyor. Çoğunluğu yetersiz öğretim kadrosu ve laboratuvar imkânlarıyla donatılan apartman katı tarzı binalarda eğitim veren fakülteler, sektördeki kalite sorunlarını ağırlaştırıyor.
İstanbul Eczacı Odası’nın raporunda vakıf üniversitelerindeki artışa dikkat çekildi. İstanbul’da bu tür 14, Ankara’da üç üniversite olduğu belirtilen raporda “Ağırlıklı olarak 2 büyükşehirde açılmıştır. Yapılan düzenlemeler devlet eliyle gençlerin paralı eğitime yönlendirildiğinin apaçık örneğidir. Ancak sorun bunlarla sınırlı da değildir. Tokat’ta devlete ait yeni bir eczacılık fakültesi 2024 yılı itibarıyla öğrenci alımına başlamıştır” dendi. Her kente üniversite politikasıyla beraber eczacılık fakültesi öğrencilerinin staj yeri bulamadan, mesleğini tanımadan mezun olduğu belirtilen raporda, “Ücretli vakıf üniversitelerinin bu durumu ticari fırsata çevirdiğini net bir şekilde görülmektedir. Bugün yaşanan enflasyonu ve istihdam sorunun ana sebebi, vakıf üniversitelerinin eğitim turizmiyle kasalarını doldurmak için fakülte açmalarına izin verilmesidir” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tülü, rapora ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP iktidarının her ile üniversite açma politikası, gelinen noktada özellikle fen bilimleri alanındaki meslekleri önemli ölçüde etkiliyor. Vakıf üniversitelerinin açılması, kontenjanların buralara ayrılması ve yurtdışı kontenjanları eğitimini çıkmaza soktu. Mesleğimiz ciddi şekilde etkilendi. Eskiden eczacılık fakültesinden mezun olanları, meslek büyükleri korurdu. Şimdi eski mezun ve yeni mezun ayrımı oluştu. Eskiler bir an önce sistemden çıksın yeniler eczane açsın diye bir bakış açısı var. Mesleğin bu kadar itibarsızlaşacağını hiç düşünmemiştik. İktidar bir an önce adım atarak kontenjanları düşürmeli ve eczacı ihtiyacına göre kontenjan oluşturulmalı. Köklü üniversiteler, uluslararası şekilde kabul edilen eczacılık fakültelerinin kontenjan sayısı düşürülüyor ama yeni açılan fakültelerin kontenjanları daha da yüksek. Eczacılık kan kaybediyor” dedi.
Raporda çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
• Başarı sırası barajı aşağı çekmemeli
• Var olan vakıf üniversitelerindeki kontenjanlar en az yüzde 50 düşürülmeli
• Bir eczacılık fakültesi daha açılmamalı
• Kamu otoritesi sorunun çözümü için üzerine düşeni yapmalı, bu bağlamda
• Eczacı istihdamı artırmalı
• İlaç sanayiinde zorunlu eczacı istihdamı sağlamalı