Bugün şöyle ağız tadıyla bir “taze fasulye” yemeği yaptım! Şaşırdınız değil mi? Hem “ağız tadı” hem de “yemek yaptım”! Gelin size nasıl becerdiğimi anlatayım.
Daha önce de söylemiştim kantinden bazı malzemeleri tedarik edebiliyoruz. Bu hafta kantinden salça, baharat filan sipariş ettim. Manav alışverişinde kısıtlı sebze-meyve siparişi için imkân veriyorlar. Daha önceleri soğan ve sarımsak almıştım. Patates yok ama! Çiğ yenebilecekleri satıyorlar.
Öğlen yemeği için fasulye, pilav geldi. Görevliden yalnızca az sulu taze fasulye rica ettim. Soğan doğradım. Sivri biberim de vardı. Isıtma işlemini yaptığım sefer tasına azcık tereyağı, azıcık zeytinyağı koyup çay makinasının üzerindeki su buharında ağır ağır erimeye bıraktım. Soğanı, biberi, salçayı baharatla kavurdum. Azcık da domates… Yaklaşık buharda 2 saat pişti. Gayet de güzel oldu. Sonra fasulyenin suyunu biraz da ben süzdüm. Hazırladığım harç ile birleştirip karıştırdım. 1 saat daha buharda beraberce piştiler. O cıldır cıldır suyun içinde, hatır hatır sert fasulye yemeği helva gibi pişti. Yanına bir de salata yaptım üstelik ton balıklı. İkisini bir güzel yedim. Ev yemeğine yaklaştı valla tadı. İki gün önce de acuka yapmıştım. 2 sabahtır da ondan yiyorum.
Kendime böyle küçük ağız tatları, verimli meşguliyetler, yaşama sevincini diri tutan günlük rutinler bulmazsam burada yaşamı sürdürmek mümkün değil. Bir biçimde aylardır yediğimden keyif almıyorum. Burada her şey tatsız, keyifsiz. Ama bir şekilde yenilikçi pişirme teknikleri ya da eldeki malzemelere uygun tariflerle hem oyalanmış hem ağzımızın tadına yakın yemiş hem de mutluluk duymuş hale geliyorum.
Yaşamı elimizden çalamayacaklar. Her tür hırsızlık konusundaki özel uzmanlıklarına “ömür hırsızlığı” da ekleyenler, ömrümüzün burada geçen kısmi dahil yaşamı ve yaşama sevincimizi çalamayacaklar. Üstelik bizim burada geçirdiğimiz her günün onları sonlarına daha da yaklaştırdığını düşünerek büyük bir mutlulukla koparıyorum takvim yapraklarını… Takvim kozmolojik zamanın ürünü…Zaman bizi var eden yaratıcı bir öze sahip olduğu gibi bizi yok eden de bir öze sahiptir. Hiçbir şeye değilse bile zamana yenilecekler. Bense en güzel anın yaşanan olduğunu bilerek kavurdum fasulyeyi. Mutlaka biz kazanacağız… Acuka kazanacak! Fasulye kazanacak!
Doç. Dr. Buğra Gökçe / Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, 9 No’lu Cezaevi C-69