Erdoğan: Milli gelir ilk kez trilyon doları aştı
09 Ağustos 2025

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aşmış ve 2025’in ilk çeyreği itibarıyla 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır” dedi.

DEİK’in kuruluş yıl dönümünü kutlayan ve ihracatçıları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için, 86 milyonun tamamı için, yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye’de 14 yıl boyunca bunu yaptık. Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren bunu yaptık. İsrail’in İran, Yemen ve Lübnan’a yönelik saldırılarında bunu yaptık. Gazze soykırımına tepki olarak İsrail’le ticari ilişkilerin kesilmesinde bunu yaptık. Körfezdeki kardeş ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken yine bunu yaptık. Libya’dan Karabağ’a, nerede bize ihtiyaç varsa orada yine biz bunu yaptık. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün hemen herkes, Türkiye’nin meseleleri okuma biçimini takdir ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakip ülkelerin dahi Türkiye’nin dengeli, vicdanlı, ilkeli ve dirayetli duruşundan övgüyle bahsettiğini belirterek, “Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Türkiye kendisine güveniyor, inanıyor, öz güvenli bir şekilde hedeflerine sağlam adımlarla ilerliyor. Çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz.” dedi.

“2002’ye göre sadece rakamlarda ciddi artış olmadı, dış ticaretimizin yapısı da dönüşüme uğradı”

Söylediklerini hamaset olsun diye değil, DEİK’in potansiyelini çok iyi bildiği için söylediğini aktaran Erdoğan, salonda bulunanlara inandığı ve güvendiği için kendinden bu kadar emin konuştuğunu kaydetti.

Önceki günlerde Türkiye ekonomisine dair çok önemli verilerin açıklandığını dile getiren Erdoğan, “Dış ticarette yine rekorlara imza attık. Hatırlarsanız 28 Mart’ta 2 milyar 64 milyon dolar ile günlük mal ihracat rekoru kırmıştık. 2025 yılı temmuz ayında ise 25 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık mal ihracatını gerçekleştirdik. Dış ticaret açığı son 9 ayın en düşük seviyesine indi. 2002’de yılda 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’yi böyle aldık, sadece bir ayda 25 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik. Ocak-temmuz ihracatına bakıldığında da yüzde 5.2’lik artışla 7 ayda 156.4 milyar dolara ulaştık.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kişi başına düşen gelirin 2024’te 15 bin 463 dolara, 2025’in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükseldiğine vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aşmış ve 2025’in ilk çeyreği itibarıyla 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 sonunda milli geliri 230 milyar dolar olarak devralmıştık. 23 yılda 6 kat artırdık ve toplam 1 trilyon 371 milyar dolara yükselttik. Bu, Türkiye ekonomisinin farklı bir lige yükseldiğinin ifadesidir. Allah’a hamdolsun biz bunu başardık. Ülkemizi bu seviyelere taşıdık. Sırf muhalefet etmek adına Türkiye’nin kazanımlarını önemsizleştirenler ortadaki bu başarıya gözlerini kapatsa da iş dünyamız belirsizliklerle dolu küresel iklimde bu rakamların ne manaya geldiğinin gayet farkındadır. Şunu da vurgulamakta fayda görüyorum; 2002’ye göre sadece rakamlarda ciddi artış olmadı, dış ticaretimizin yapısı da dönüşüme uğradı. Hem ihracat yaptığımız ülkelerin sayısı yükseldi hem de ihraç ettiğimiz ürünler çeşitlendi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 101 milyar doları aşarken, ihracatımızdaki payı da yüzde 41’e çıktı.”

Otomotiv sektörünün 37 milyar doları aşkın ihracat hacmiyle Avrupa’da 4’üncü, dünyada 12’nci sıraya yerleştiğini vurgulayan Erdoğan, bu vesileyle Ticaret Bakanlığını, ihracatçı birliklerini, iş dünyasını, ticaretin “Akıncı Beyleri” olan ticaret müşavirlerini tebrik ederek, mücadelelerine omuz verdikleri için şükranlarını ilettiğini bildirdi.

Erdoğan, “Şu gerçeğin de gözden kaçırılmaması gerektiği inancındayım. Günümüz dünyasında ticaret diplomasisi artık çok aktörlü bir süreçtir. DEİK bu anlamda yalnızca Türk özel sektörünün temsilcisi değil, aynı zamanda iş dünyamızın da diplomatik sözcüsüdür. Cumhuriyetimizin ikinci asrında başta DEİK olmak üzere Türk sivil toplum kuruluşlarımızdan ülkemizin küresel ticaretteki ağırlığını arttırmak için canla, başla çalışmaya devam etmelerini bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

Sadece dış ticaret rakamlarında değil, iç cephe tahkimatına yönelik çabalarında da güzel haberler aldıklarının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu makes buldu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meselelerini konuşarak çözme yolunda kıymetli bir adım daha attı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarına başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşıladık. İlk güne hakim olan müspet atmosferin inşallah ilerleyen günlerde daha da güçlenmesini ümit ediyoruz.”

Erdoğan, bugün de Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı’nın, davet üzerine komisyona bilgi verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Şurası bir gerçek ki bölgemizde yeni oyunlar oynanırken, Türkiye’nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden özellikle mevzi kazanımlarla değil, ancak ve ancak stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak, güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz.”

“Biz, ‘Artık bu ülke, bu millet kaybetmesin.’ diyoruz.”Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce de birkaç kez söylediğini anımsatarak, Türkiye’nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturasının yaklaşık 2 trilyon dolar olduğunu vurguladı.

Terörün, ekonomiyle birlikte ülkeye başka maliyetlerinin de olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Henüz ömrünün baharındaki nice gencimizi kara toprağın bağrına verdik. Ocaklar söndü, aileler parçalandı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı. Hepimizin yüreği dağıldı. Terör, sivil siyaseti de yıllarca esir aldı, baskı altında tuttu. Dış politikadan sosyal hayata, toplumsal barışımızdan güvenliğe kadar her cephede terörün yol açtığı sorunlarla mücadele ettik. Millet olarak biz kaybederken Türk’ün de, Kürt’ün de, Arap’ın da can düşmanı olanlar kazandı. Demokrasimiz kan kaybederken millet iradesine musallat olan vesayet odakları kazandı. Biz, ‘Artık bu ülke, bu millet kaybetmesin.’ diyoruz.”

Erdoğan, şu anda kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içinde olduklarına işaret ederek, şöyle devam etti:

“Bu amaçla devletimizin tüm kurumları tam bir uyum içinde çalışıyoruz. Biz de sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan teyakkuz halinde, dikkatle, hassasiyetle, hüsnüniyetle bu çalışmaları yönetiyoruz. Aynı şekilde siyaset kurumu bazı çatlak seslere ve fırsatçılara rağmen genel olarak sürece olumlu yaklaşıyor. Terörle hiçbir yere varılamayacağı, bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir çeşidine yer olmadığı gün geçtikçe daha net görülüyor. Bu avantajları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil, demokrasisiyle de kardeşliğiyle de güçlü bir Türkiye ile müşerref olacağız.”

“Ülkesi ve milleti için hayal gören, bu ülkenin istikbalini düşünen herkesten bu hayırlı adıma samimi destek vermelerini rica ediyorum.” diyen Erdoğan, “Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle DEİK 38. Olağan Genel Kurulunun ülkemize, iş dünyamıza ve DEİK ailesine hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Ödüllerini takdim ettiğimiz ustalarımızı ayrı ayrı tebrik ediyor, ekonomimize yaptıkları katkılar için her birine şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

ÇOK OKUNANLAR