TBMM’de kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında üçüncü kez toplandı. Yaklaşık 7 saat süren toplantı sonrası açıklama yapan Kurtulmuş, komisyonun bir sonraki toplantısında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile şehit yakınları ve gazilerin dinleneceğini bildirdi. Kurtulmuş, komisyona ilişkin olarak, “Terör örgütünün silahları bırakmasıyla birlikte ortaya çıkan süreçte, gerçekleşecek olan adımların millet adına takip edilmesi, gerekli olan birtakım düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu çerçevede Türkiye’nin bu tarihi dönemecinde demokratikleşmeyle ilgili adımların da konuşulması, Komisyon’umuzun hiç şüphesiz en önemli vazifeleridir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısıyla başlayan ve PKK’nın silah bırakmasıyla devam eden yeni çözüm süreci kapsamında Meclis’te kurulan “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” üçüncü toplantısını yaptı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugünkü toplantının ana gündeminde, üyelerin komisyon çalışmalarına dair önerilerinin dinleneceğini açıkladı.
İYİ Parti’nin komisyondaki boş koltukları yerine AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’ın, DEM Parti de İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ın ismi Meclis Başkanlığı’na ulaştırıldı.
AKP’nin komisyondaki üye sayısı 22’ye, CHP’nin 11’e ve DEM Parti’nin 5’e çıktı.
Böylece komisyonda AKP’den 22, CHP’den 11, DEM Parti’den 5, MHP’den 4, Yeni Yol Grubu’ndan 3, HÜDA PAR’dan 1, Yeniden Refah Partisi’nden 1, TİP’den 1, EMEP’ten 1, Demokratik Sol Parti’den 1 ve Demokrat Parti’den 1 milletvekili yer aldı.
Toplantının başlangıcında konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, “Komisyonun en temel meselesi terör örgütünün silahları bırakmasıyla başlayan süreçte gerçekleşecek adımların millet adına takip edilmesi, gerekli olan düzenlemelerin gerçekleşmesi, bu çerçevede demokratikleşme ile ilgili adımların konuşulmasıdır” dedi.
Kurtulmuş, komisyona üye vermeyen İYİ Parti ile şifahi olarak görüşüldüğünü söyledi ”Bu görüşmede komisyona üye vermeyecekleri kesin bir şekilde anlaşıldı” dedi.
Ahmet Şık: Özel bir düzenleme ile sınırlı kalacağı kaygım var
Komisyon çalışmaları için görüşülecek kişi ve kurumların görüşülmesi ve önerilmesi gündemine geçilmesine dair oylamanın ardından gündeme geçilecekken TİP Milletvekili Ahmet Şık usule dair söz aldı.
Basına yansıyan bazı haberlere göre iktidarın bu sürece ve yeni duruma özel bir yasa hazırlığı olduğunu söyleyen Şık, AKP ve MHP’nin önerilerinin somutlaştırması, çözüm önerisinin ne olduğunun netleşmesi gerektiğini ifade etti. Şık, “Sadece yeni duruma özel bir düzenlemenin önümüze geleceği ve bununla sınırlı kalacağı gibi bir kaygım var. Bunun toplumsal meşruiyet üretmekte sorun teşkil edeceğini düşünüyorum. Belli bir grubu, kişiyi, kurumu, düzenlemeyi içeren bir teklif bu komisyonun varlık gerekçesini ortadan kaldırır” dedi. Şık, iktidarın teklifinin, niyetinin, bu düzenlemenin sınırlarının ne olduğu öğrenildikten sonra komisyonda dinlenecek kişi ve kurumları önerebileceklerini ifade etti.
Halkı ikna etmek için şeffaflık vurgusu
Amaç ve araç arasındaki ilişkinin önemine dikkat çeken EMEP Milletvekili İskender Bayhan, komisyonun halkı ikna etmesi için kapalı toplantılarla ilgili dahi uygun bir bilgilendirme yapılması gerektiğini söyledi. Ortak basın toplantıların yararlı olacağını kaydetti.
“Süre kısıtlaması olmaksızın çalışılmalı”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de süre kısıtlamasının doğru olmayacağını ifade ederek süre kısıtlaması olmaksızın çalışma yapılmasının mevcut konuların hak ettiği derinlikte tartışılmasını sağlayacağını söyledi.
Kurtulmuş: Kendinizi iktidar olarak görün
Kendinize iktidar olarak görün. Bu meselenin çözülmesi için ne öneriniz varsa açıklıkla ortaya koyun. Bu komisyonda iktidar ve muhalefet partileri ayrımları gözetmeksizin tüm seslerin konuşabileceğini göstermek ve en yüksek uzlaşıyla tarihi dönemin gereklerini yerine getirmek.
Ardından milletvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerine başladı.
İlk olarak söz alan alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Demokrasi Adalet ve Demokrasi Komisyonu’nun bu süreç kapsamında hazırladığı 29 maddelik Demokratikleşme Paketi’ndeki detayları aktardı.
MHP’li Feti Yıldız: Allah’ın günü torbaya girmedi
Emir, konuşmasının ve hazırladıkları paketin tutanaklara geçmesinin önemine vurgu yaparak 30 dakikalık bir konuşma yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sözlerine başlamadan önce Murat Emir’in konuşma süresini eleştirdi. Yıldız, “‘Yeni bir dil inşa edelim’ dedik ama bu dili kendimiz için inşa etmedik. Biraz insaf, Allah’ın günü torbaya girmedi. Biraz da insanlara saygılı olmak lazım” dedi.
Yıldız: İnfaz kanununa uyulduğunu zannetmiyorum
İnfaz kanununa ilişkin hatırlatma yaparak sözlerine başlamak istediğini söyleyen Yıldız, “İnfazın kuralları vardır, herkese eşit uygulanır. Din, mezhep, renk, sosyal köken, fikri – siyasi düşünceler, ekonomik güç, toplumsal konum yönünden ayrım yapılmaması gerekir. Yasamızda tam da böyle yazılır; infaz uygulamasında ayrım yapılmaması gerekir. Buna uyulduğunu zannetmiyorum. Avukatlık yapan Üye arkadaşlarımız bunu sık sık görürler” diye konuştu.
“Kapasite 270 bin, tutuklu ve hükümlü 420 bin”
Cezaevlerindeki koşullara da dikkat çeken Yıldız, “Bazı koşullarda 10 kişilik koğuşta 30 kişi yatarken bazı mahkumların odaları salon salomanje şeklindedir. Elbette ceza ve güvenlik tedbirleri uygulanırken insanlık dışı davranışta kimse bulunamaz. Ancak 270 bin kapasiteli bir cezaevinde 420 bin tutuklu ve hükümlü bulunursa burada insan haysiyetinin önemsenmediğini görürüz. Bunları söylemek zorundayız” dedi.
“Tutuklama fazla gerekçe aramaya gerek olmayan bir lazımeye dönüştü”
Hükümlü ve tutuklu sayısının 420 bini geçtiğini belirten Yıldız, ”Bugünlerde de tutuklama, fazla gerekçe aramaya gerek olmayan bir lazıme şekline geldi” dedi. Yargılama sürecinin sıhhati, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin geçici olarak, tedbir olarak kısıtlanması gerektiğini söyleyen Yıldız, buna uyulmadığını sözlerine ekledi.
“Muhalefet milletvekilleri karlı çıktı, ben mana veremedim o zaman”
Katalog suçlar bakımından da peşin bir tutuklama gözlemlediğini aktaran Yıldız “Bu tutuklamalara karşı eskiden sulh ceza hakiminin itirazına bir sayı fazlasıyla itiraz edilirdi. 1 nolu hakimin kararına karşı 2 nolu hakime itiraz edilirdi. Şimdi asliye ceza mahkemelerine itiraz ediliyor. Bu düzenleme yapılırken muhalefetten bazı arkadaşlar karşı çıktı. Ben mana veremedim o zaman. ‘Her şeye karşıyız’ diyorlardı. Evet, tutuklama çok ağır bir tedbirdir ancak masumiyet karinesini ortadan kaldıramaz. Araç olduğunu, geçiçi olduğunu tekrar söylemeye gerek yok” ifadelerini kullandı.
“İnfaz hukuku yamalı bohçaya döndü”
Türkiye’de özgürlük ve güvenlik hakkı ile ilgili birçok reforma imza atıldığını belirten Yıldız, “Ancak daha yapacak çok iş var. Bunlardan biri de infaz hukuku. İnfaz hukuku ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Bizim infaz hukukumuz yamalı bohçaya döndü. Bunu sil baştan yapmazsak bu işin içinden çıkamayız” dedi.
45 bin kişinin covid izni düzenlemesinden yararlanamadığı için mağdur olduğunu belirten Yıldız, ‘Bizim suçumuz ne. Yargıtay işini yapmadıysa, istinaf safsakladıys,a yerel mahkeme davaya doğru dürüst bakmadıysa aynı tarihte suç işleyen insan evine gidecek, ben burada kalacağım. Benim suçum günahım nedir’ diyorlar. Vereceğimiz cevap yok” diye konuştu.
Komisyonun ikinci toplantısında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın katılarak sunum yapmıştı. Komisyonun ikinci toplantısının tam kapalılık ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilmesi için oylama yapılmış ve oy birliğiyle komisyon toplantısının kapalı yapılması kararlaştırılmıştı.