Geçenlerde Yozgat’ta bir çiftçi eylemi oldu. Aydıncık ilçesinin Kazankaya Köyünde tarım yapan, aynı zamanda Aydıncık’ta CHP ilçe başkanı olan Sadık Ertuğrul adlı çiftçi, tarlasından topladığı patatesleri maliyetine bile satamadığını öne sürerek köy meydanına döktü. Bu eylem haber olunca dün Ticaret Bakan Yardımcısı çıktı, gururla bu çiftçiye ucu 17 milyon liraya kadar uzanacak idari para cezası verileceğini ilan etti.
Önce şunu söylememe izin verin: Patatesin fiyatının düşmesi ile hükümetin hiçbir ilişkisi yok. Tarımda bazı ürünlerde zaman zaman yaşanan bir durum, arz fazlası oluşunca fiyatlar düşüyor ama bu arada çiftçi yatırımını yapmış oluyor ve çiftçi zarar ediyor. Patateste yaşanan da bu. Konu piyasayla ilgili. Devlet başka tarımsal ürünler olduğunda devreye girip destekleme alımı vs yapıp fiyatı yükseltmeye çalışıyor ama patateste bu yapılmadı benim bildiğim bugüne kadar. Kaldı ki patates uzun süre depolanabilen bir ürün de değil, buğdayı arpayı alıp saklarsınız ama patates çimlenir, bozulur.
Yani anlayacağınız aslında CHP ilçe başkanı çiftçinin tepkisi aslında piyasaya. Hatırlayın, geçen yıl da Karacabey’de domates üreticisi benzer bir isyan yaptı, salça fabrikaları düşük fiyattan alım yapmak isteyince domateslerle yollar kesildi, domatesler döküldü vs.
Birkaç yılda bir Antalya’da portakal üreticilerinin başına geliyor benzer bir durum, ürünü bahçeden toplamıyorlar bile. Fiyatı o kadar düşüyor.
Ama öte yandan Ticaret Bakan Yardımcısının Yozgatlı bir çiftçiye 17 milyon lira ceza yazılacağını söylemesi de tuhaf ötesi bir durum. Bilmiyorum arazisinin büyüklüğünü ama 17 milyon lirayı o çiftçi arazisini satsa bulamaz büyük ihtimalle. Kaldı ki ceza da yersiz zaten. Birkaç ton patatesin bedava dağıtılması ne piyasayı bozar ne başka bir şeyi.
O yüzden bu ceza siyasi bir ceza aslında. Karacabeyli domatesçilere bir şey olmadı, çünkü içlerinde hiçbiri CHP ilçe başkanı değildi. Ama Yozgatlı çiftçinin çekeceği var, çünkü o CHP’li.
İnanılmaz bir şey.