Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla ürettiği Kaan savaş uçağına özellikle Ortadoğu ve Uzak Doğu’dan büyük ilgi var. Endonezya’ya 48 adet Kaan satışının yapılması, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin Kaan’ın yapım süreçlerine ortak olmak istemesinin ardından Mısır’ın da Kaan projesine katılmak istediği yönünde haberler var.
The Arab Weekly’nin haberine göre, Mısır, Türkiye’nin geliştirdiği Kaan savaş uçağı projesine katılmaya hazırlanıyor. Mısır’ın bu hamlesi elbette askeri işbirliğinde önemli bir dönemeç olarak değerlendirilirken, iki ülke arasındaki ilişkilerin ötesinde bölgesel stratejik bir mesaj niteliği taşıyor.
Ortadoğu’da askeri dengeler değişiyor!
Ankara-Kahire arasındaki bu yakınlaşma Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemi alımı sonrası Amerikan F-35 programından dışlanmasını telafi etme ve Mısır’ın ABD’nin gelişmiş silahlarına ulaşamaması gibi kısıtlamaları geride bırakmayı hedefliyor.
Aynı zamanda Mısır ve Türkiye, ABD ve İsrail’in tek taraflı şekilde Ortadoğu’nun jeopolitik haritalarını belirleme çabalarını engellemek amacıyla ortak hareket etmeyi planlıyor.
Her iki ülke de bölgesel gelişmelerin kendi stratejik hedefleriyle uyumsuz olduğunu kabul ediyor ve geçmiş siyasi anlaşmazlıkları geride bırakmak istiyor.
‘Artık gizli yürütülmeyen süreç’
Uzmanlar, askeri iş birliğinin bir hedef değil başlangıç olduğunu belirtiyor. Mısır ve Türkiye bölgesel aktörlerin bağımsız savunma sanayii geliştirme kapasitesine sahip olduğunu göstererek, ABD ve diğer yabancı güçlere olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Hem bölgedeki hem de küresel zorluklarından doğan bu yakınlaşma süreci artık gizli yürütülmüyor, ancak ABD ve AB ile yakın ilişkilerden de ödün verilmiyor.
Hava üstünlüğüne stratejik hazırlık
Ortadoğu’daki çatışmalar, savaşlar ve İsrail’in artan etkisi göz önüne alındığında, Türkiye-Mısır yakınlaşmasının savunma ve caydırıcılık boyutu kritik öneme sahip. İki ülke de, potansiyel bölgesel krizlere karşı doğrudan kontrol sağlayacak askeri kapasitesini artırmak istiyor.
Bazı değerlendirmeler ve sızdırılan belgelerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yayılmacı hedefleri sadece Gazze, Suriye ve Lübnan ile sınırlı değil. Bu hedefler aynı zamanda bölgedeki güç dengesi, Mısır’ın askeri gücü ve Türkiye’nin Suriye stratejisi üzerinden de şekilleniyor.
İlk temas 2024’te yapıldı
Mısır kaynakları, Türkiye’nin uçak ve gelişmiş insansız hava aracı teknolojilerinin kullanılmasının, ABD ve diğer büyük güçlerden bağımsız teknik erişim sağlama ihtiyacıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Tactical Report’un aktardığına göre, Mısır’ın KAAN programına ilgisi, Cumhurbaşkanı Abdulfettah El-Sisi’nin geçen yıl Eylül ayında Ankara’yı ziyaretinde ortaya çıktı. Sisi, jet ve Türkiye’nin Çelik Kubbe hava savunma sistemiyle ilgilendiğini ifade etti.
Mısır Hava Kuvvetleri heyeti, jet prototipini ve üretim hatlarını incelemek için Türkiye’yi ziyaret etti ve yüksek not verdi. Mayıs ayında Mısır Genelkurmay Başkanı General Ahmad Khalifa Ankara’da temaslarda bulundu, savunma şirketlerini gezdi ve Türk yetkililerle bir dizi görüşme yaptı.
Ortak hedefler neler?
Ziyaretler sırasında eğitim, bilgi transferi ve deneyim paylaşımı konuları ele alındı. Her iki taraf da yakın gelecekte ortaklığı çok daha geniş alanlara taşımayı planlıyor.
KAAN’a Mısır’ın katılımını resmileştirecek anlaşmanın yıl sonuna kadar imzalanması bekleniyor.
Anlaşmanın imzalanması durumunda Orta Doğu’da Mısır ve Türkiye’nin, ABD’nin sınırlı desteğiyle ve İsrail’in hava üstünlüğü dengesini değiştirmesi bekleniyor.
Öte yandan KAAN programına Mısır, İspanya ve BAE’nin katılımı, Türkiye savunma sanayii için önemli bir başarı. Bu ülkelerin desteğiyle birlikte KAAN’a yönelik yatırımlarını artıracak, üretimi hızlandıracak ve maliyetler düşecek.