Fenerbahçe uzun zamandan beri Bankalar Birliği ile yapılan borç yeniden yapılandırma anlaşmasından kurtulmak, bankalara olan borçlarını kapatıp mali özgürlüğüne kavuşmak istiyordu. Dün kulüp bunun başarıldığını duyurdu. Fenerbahçe, borçlarını ödemek için gereken paranın bir bölümünü geçtiğimiz haftalarda yaptığı bedelli sermaye artışından karşıladı, kalan bölüm için ise kulübün Ataşehir ve Kayışdağı’ndaki değerli arsalarının Emlak Konut’a satılması gerekti.
Fenerbahçe’nin kulüp resmi internet sitesinden yapılan açıklamasına göre böylece Bankalar Birliği ile yapılan borç yapılandırma anlaşmasından çıkılacağını söylendi.
Kulüpten yapılan açıklama şöyle:
“Uzun zamandır üzerinde titizlikle çalıştığımız Bankalar Birliğinden çıkış projesini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü artık geleceğine kendi iradesiyle yön verecek mali özgürlüğe kavuşuyor.
Kulübümüz ve iştirakleri ile Emlak Konut GYO A.Ş arasında İş Birliği Kurulmasına Yönelik Protokol ile arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı iş modeli kurulmuştur. Bu iş birliği kapsamında kulübümüze ve iştiraklerine ait Ataşehir ve Kayışdağı’nda bulunan gayrimenkullerimiz projeye dahil edilmiştir.”
Bankalar Birliği anlaşması neydi?
Türkiye, 2018’den başlayarak ciddi bir devalüasyon yaşayınca, futbolcu alım satımından naklen yayın gelirlerine kadar neredeyse her gelirini ve giderini yabancı para birimleri üzerinden yapan ve uzun yıllardır hiçbir zaman gelirleri giderlerini karşılayamayan Süper Lig kulüpleri çok büyük bir mali krizin içine girdi, kur artışları hem gelirlerin yabancı para cinsinden büyüklüğünü düşürdü hem de giderlerin TL karşılığını büyüttü.
Örneğin naklen yayın geliri olarak 500 milyon dolara yakın gelir bekleyen kulüplerin gerçek geliri 150 milyon dolara kadar düştü. Bu da futbolcu maaşları ve diğer transfer bedellerinin ödenmesini krize soktu.
Bu krizin içindeki kulüplerle devletin de araya girmesiyle Bankalar Birliği arasında bir borç yapılandırma anlaşması yapıldı. Öncelikle her kulüp için bütün borçlar tek bir havza toplandı, ardından bu borçlar TL’ye dönüştürüldü ve TL üzerinden belirlenen yeni faizle borç yeniden yapılandırıldı. Yani kulüplere ilk 2 yılı geri ödemesiz toplam 9 yıla yayılan yeni bir kredi verilmiş oldu ama bu kredi nakit olarak kulüplerin kasasına girmedi, geçmiş dönem borçlarını kapattı.
Kulüpler anlaşmayla bir dizi mali disiplin kararını da kabul etmiş oldu, kulüplerin yapacağı bütün harcamalar bankaların denetimine girdi, kulüplerden kâr etmeleri istendi. Kulüplerin bazı gelirleri hiç kulüp kasasına girmeden doğrudan bankalara gitmeye başladı.
Trabzonspor ve Galatasaray gibi kulüpler ellerine geçen kimi paralarla bu anlaşmayı erken bitirdi, yani kalan TL cinsi borç ve faizlerini ödedi ve serbest kaldı. Uzun zamandır bu anlaşmadan çıkmaya çalışan Fenerbahçe de şimdi borcu ödeyecek parayı bulduğunu söylüyor. Bu para sermaye artışı ve arsa satışı yoluyla sağlandı, kâr elde edilerek değil.