10Haber’de yeni bir yazarımız var, yılların sanayicisi Nur Ger, okuyucularımızla tecrübelerini paylaşıyor.

Ger, geçen hafta bir yazı dizisine başladı, bugün bu dizinin ikinci bölümü var, haftaya da üçüncü ver son bölümü yazacak.

Dizi, aileden tekstilci Nur Ger’in kişisel yolculuğunu anlatıyor gibi duruyor ama anlayılan sadece onun hikayesi değil; Türkiye’nin bir önemli motor sektörünün hikayesi.

Türkiye, 80’li yıllardaki ihracat seferberliğine tekstil ve konfeksiyon sektörüyle başladı. Uzun yıllar boyunca bu sektör ihracatın ağır yükünü ülkemiz adına üstlendi, uzun yıllar ülkemizin en çok sattığı mallar tekstil ve konfeksiyon ürünleri oldu.

Bugün ise bu sektörün neredeyse tamamen çökmesine, Türkiye’nin 40 yıl sonra belki ilk kez tekstil ve konfeksiyon alanında dış ticaret fazlası değil tam tersine dış ticaret açığı vermesine tanıklık ediyoruz.

Evet yanlış okumadınız, artık Türkiye tekstil ve konfeksiyon ürünlerini sattığından daha çok yurt dışından alıyor.

Neden ve nasıl böyle oldu? Anlatması çok uzun bir şey. Devletin ve politika yapıcıların hatası çok büyük olduğu gibi sektördeki sermayedarların hataları da çok büyük. Ama sonunda buraya geldik.

Bu temel sektör o kadar büyük çöküyor ki, neredeyse her hafta bu sektördeki dev bir firmanın iflas/fabrika kapatma haberlerini okuyorsunuz. Sektörde yüzbinlerce kişi işini kaybetti ve bu işler geri de gelmeyecek, çünkü işini kaybedenlerin çalıştığı fabrikalar yurt dışına gittiler bile.

İleride Türkiye çok ağlayacak bu kaybettiği sektöre. Çünkü eksilen sadece para ve istihdam değil. Türkiye’nin yurt dışı pazarlarda iş yapma konusunda en tecrübeli, en birikimli insan kaynağı gidiyor bu arada.