İşgal altındaki Filistin toprakları, Suriye, Yemen ve Lübnan’daki BM insani yardım koordinatörleri, 19 Ağustos “Dünya İnsani Yardım Günü” vesilesiyle bir açıklama yayımladı.
Geçen yıl Dünya İnsani Yardım Günü’nde Orta Doğu’da nüfuza sahip güçlerden, insani yardım alanında görev yapanlara yönelik saldırıların önüne geçilmesini talep ettiklerine dikkat çekilen açıklamada, üzerinden bir yıl geçtiği halde yanıt bulamadıkları taleplerini sürdürdükleri ifade edildi.
Ağustos 2024’ten bu yana işgal altındaki Filistin toprakları, Yemen, Suriye ve Lübnan’da insani yardım alanında görev yapan 446 kişinin öldürüldüğü, yaralandığı ve tutuklandığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Böylece Ağustos 2023’ten bu yana insani yardım alanında çalışan kurban sayısı 841’e çıkmış oldu. Bunlardan 584’ü öldürüldü, 215’i yaralandı, 38’i gözaltına alındı ve 4’ü de kaçırıldı.”
Orta Doğu bölgesinde insani yardım çalışanlarının benzeri görülmemiş saldırı ve ihlallere maruz kaldıklarına işaret edilen açıklamada, dünyanın bu dönemde hem insani yardım çalışanlarını hem de onların bu bölgede korumaya çalıştıkları toplulukları yüzüstü bıraktığı ifade edildi.
İnsani yardım çalışanlarına yönelik saldırıların artık geleneksel sınırları aştığı ve bu saldırıların küresel sistemi, uluslararası insani hukuku ve ortak insanlık değerlerini tehdit eder hale geldiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu ihlallere ilişkin konuşmak bile riskli hale geldi. Bu durum, insani operasyonların güvenliğini ve sivillere ulaşma çalışmalarımızı engelleyebiliyor.” denildi.
İnsani yardım çalışanlarına yönelik ihlaller karşısında adaletin sağlanamadığı vurgulanan açıklamada, bu durumun başka tarafları benzer ihlallere teşvik ettiği uyarısında bulunuldu.
Guterres, Dünya İnsani Yardım Günü’nde yardım çalışanlarının korunması çağrısı yaptıBirleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü dolayısıyla yaptığı görüntülü açıklamada, dünyanın çeşitli ülkelerinde tehlikeli koşullar altında faaliyet yürütmeye çalışan yardım çalışanlarını koruma çağrısında bulundu.
Guterres, insani yardım çalışanlarının “çatışma veya afetlerde mahsur kalan 300 milyondan fazla insan için son can simidi” olduğunu, ancak artan tehlikelerle ve azalan kaynaklarla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Yardım çalışanlarına yönelik saldırıların rekor seviyelere ulaştığına dikkati çeken Guterres, hayat kurtaran yardımların giderek daha fazla tehdit altında olduğunu vurguladı.
Guterres, Gazze Şeridi, Sudan, Myanmar ve diğer çatışma bölgelerine işaret ederek, geçen yıl “dünya genelinde en az 390” yardım çalışanının öldürüldüğünü ve bu sayının şimdiye kadarki en yüksek sayı olduğunu belirtti.
Uluslararası hukukun açık ve bağlayıcı olduğunu vurgulayan BM Genel Sekreteri, “İnsani yardım çalışanlarına saygı gösterilmeli ve korunmalıdır. Asla hedef alınamazlar.” diye konuştu.
Guterres, BM üyesi devletlerin ve BM Güvenlik Konseyi’nin yardım çalışanlarını koruma taahhütlerine rağmen “kırmızı çizgilerin dokunulmazlıkla aşıldığına” ve bu konudaki “siyasi irade ve ahlaki cesaret” eksikliğine işaret etti.
İnsani yardım çalışanlarını korumak için daha güçlü bir küresel eylem çağrısında bulunan Guterres, devletleri, yardım çalışanlarının güvenliğine yatırım yapmaya, uluslararası hukuku ihlal eden taraflara silah akışını durdurmaya, hesap verebilirliği güçlendirmeye ve failleri adalete teslim etmeye davet etti.