Kurtulmuş İyi Partili Arslan’ı eleştirdi: Açık provokatörlük 
20 Ağustos 2025

‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun beşinci toplantısı başladı. Cumartesi Anneleri ve Barış Annelerinin de söz alacağı oturum öncesinde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş kısa bir değerlendirme yaptı.

Kurtulmuş, komisyonun çalışmalarını işaret ederek “Esas mesele geçmişte yaşadıklarımızı karıştırmak, kurcalamak değil, tam tersine geçmişte yaşadıklarımızı bir daha yaşamamak üzere yolumuzu almak, yolumuza esenlik, kardeşlik ve demokrasi içinde yürümektir. Amacımız geçmişin tartışmalarını tekrar etmek değil ortak geleceği kurmak için kararlılığımızı artırmaktır. Acılarımızı yarıştırmamak ve geçmişte olanları bugüne taşımamak gerektiğinin altını çizerek toplantılara başlamamız önemli“ ifadelerini kullandı.

“Uyarıda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu” 

Kurtulmuş, bir önceki günkü toplantıda yaptığı ’süreci zehirlemek isteyenler olduğu’ uyarısını bu toplantının açılışında da tekrar etti ve “Bu sürecin 86 milyonun ortak faydasına olacak şekilde bitirilmesini isteyen, çözüm üretmek için gayret sarf edenler olduğu gibi sayıca az olsalar da süreci zehirlemek isteyenler olduğunu biliyoruz” dedi.

İyi Parti Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ın ‘DEM Parti’nin komisyondan talepleri’ başlıklı paylaşımını işaret eden Kurtulmuş, “Bu uyarıda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Bu komisyonda hiçbir şekilde konuşulmamış, komisyonun kurulmasından önceki süreçte de gündeme gelmemiş, komisyonun hiçbir anında komisyon üyeleri tarafından paylaşılmamış bazı konuların hem de gizli oturumlarda konuşulmuş gibi ortaya koymak en hafif tabiriyle açık bir provokatörlüktür. Bu tür provokasyon içerisinde olacak çevrelere karşı komisyondaki 51 üyemizin hepsi ortak bir kararlılık içerisindedir” diye konuştu.

“Bu psikolojik işkencenin üzerimizdeki yükünü düşünmenizi istiyoruz”

Kurtulmuş bu kısa girişin ardından ilk sözü Cumartesi Annelerinden İkbal Eren Yarıcı’ya verdi.

Çanakkaleli, Çerkez bir ailenin kızı olduğunu ifade eden Eren, 1980’de kaybolan ağabeyi Hayrettin Eren’in hikayesini anlattı. Kasım 1980’de anne ve babasının ağabeyinin gözaltına alındığını öğrendiğini, sonrasında ağabeyini bulmak için karakolda yoğun bir çaba gösterdiğini anlattı. Askeri darbe dönemi olduğu için başvurabilecekleri hiçbir kurum olmadığını, 90 gün gözaltı süresini beklemek zorunda olduklarını anlatan Eren, “O sırada tüm askeri cezaevlerini dolaştık, sivil cezaevlerini dolaştık” dedi.

O dönem yaptıkları tüm başvurulara ilişkin belgeleri komisyona sunduğunu anlatan Eren, ailesinin tüm ısrarlarına rağmen dava açılamadığını, her askerlik döneminde ağabeyine celp geldiğini söyledi ve “Bu psikolojik işkencenin üzerimizdeki yükünü düşünmenizi istiyorum” dedi.

Ağabeyimi hep canlı bekledik: ‘Oğlumun bir kemiğine razı olurum’

İkbal Eren, şöyle devam etti: “Hayrettin Eren’i gözaltına alındıktan sonra hep canlı bekledik. Yollar geçti annem karanfil koyacağı bir mezara razı oldu. 2011 yılında Erdoğan anneleri kabul etmişti. O görüşmeden sonra annem gazetecilere “Oğlumun bir kemiğine razı olurum” demişti.

95 yılına kadar aile olarak mücadele ettiklerini, 95’te tüm kayıp yakınlarıyla bir araya gelerek Cumartesi Anneleri olarak mücadelelerini sürdürdüklerini anlattı.

“Yargılanma, yaşam, mezar hakları ellerinden alındı”

Anne ve babasının gözü açık bir şekilde hayata veda ettiklerini belirten Eren, “Hayrettin Eren, eğer bir suç işlediyse kolluğun görevi onu aldıktan sonra adalete teslim etmek ve yargılanmasını sağlamaktı. Böyle olsaydı yargılanır, ceza gerekiyorsa cezasını çeker, yoksa aramıza dönerdi. Hayrettin Eren’in ve tüm kayıpların yargılanma hakkı, yaşam hakkı ve mezar hakkı ellerinden alındı” ifadelerini kullandı.

Şükrü Balcı, Mehmet Ağar; sorumlular belli, yargılanmalarını istiyorum

Gözaltında kayıpların yaşandığı dönem Şükrü Balcı’nın emniyet müdürü, Mehmet Ağar’ın Terörle Mücadele Şubesi müdür yardımcısı olduğunu hatırlatan Eren, “Gözaltında kaybedilenlerin sorumluluları bellidir. Abimin faili olarak yargılanmalarını istiyorum” dedi.

Devletin gözaltında kaybetme politikasını sistematik olarak uyguladığını ve ülkenin her tarafına yaydığını belirten Eren, ”Kalanların yaşadığı psikolojik işkenceyi de unutmamak gerekiyor” dedi.

Kayıp yakınlarının olduğu bir komisyon kurulmalı

Komisyonun çözüm odaklı ve samimi olduğuna inanmak istediğini kaydeden Eren, “Hep birlikte demokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak bu yaraların iyileştirilmesi gerekir“ dedi. Eren, içerisinde kayıp yakınlarının da olacağı bir komisyonun kurulmasını istediğini de önerdi.

ÇOK OKUNANLAR